Kürtaj sonrası kaldırıldığı Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi'nde yapılan ameliyatın ardından ölen Nuray Günaydın'ın çantasından, Almanya'da yaşayan kocasına ait olduğu öne sürülen ve kocasının bebek istemediği yönünde ifadelerin yer aldığı mektup ile Almanya'da tuttuğu günlük çıktı.
Dokuz ay önce Almanya'da işçi olarak çalışan Mustafa Günaydın ile ikinci evliliğini yapan Nuray Günaydın, eşiyle birlikte Almanya'da gitti.
Evliliğinde hamile kalan ve beş aylık hamileliğiyle, kürtaj için gerekli yasal süreyi geçiren (10 hafta) Nuray Günaydın, amcasının kızı Sema Dursun ile kürtaj yaptırmak üzere Türkiye'ye geldi. Ankara'da özel bir klinikte bin 500 Avro vererek kürtaj yaptıran Nuray Günaydın, daha sonra Kırıkkale'deki ailesinin yanına geldi.
Evde rahatsızlanan Günaydın, Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi'ne kaldırıldı. Ameliyata alınan kadın yaşamını yitirdi.
Mustafa Günaydın: Sorumlu benim
Nuray Günaydın'ın çantasından kocasına ait olduğunu öne sürülen bir mektup çıktı. Mektupta, Mustafa Günaydın'ın "eşinin kürtaj yaptırmasını kendisinin istediği" yönünde ifadeleriyle, imzanın bulunduğu iddia edildi.
Mektupta Mustafa Günaydın'ın " ..eşim Nuray Günaydın'a benim isteğim üzerine karnındaki 17 haftalık çocuğu aldırmasını istiyorum. Kürtaj esnasında komplikasyonlar veya zarar gelecek olursa bütün sorumlulukları alıyorum" diye yazdığı, amca Cumali Dursun tarafından açıklandı.
Kürtaj sonrası ölen Nuray Günaydın'ın tuttuğu günlükte ortaya çıktı. Cenaze sonrası annesi tarafından basına gösterilen günlüğü 19 Aralık'ta eşinden gördüğü şiddete ve yaşadığı sıkıntılar anlatılıyor.
Günaydın günlüğünde eşinden gördüğü şiddeti ve sıkıntıları anlatırken, "Ben anne olmak istiyorum, ancak kocam çocuk istemiyor" şeklinde yazıyor.
WHO:Her yıl 18 milyon kürtaj yapılıyor
Nuray Günaydın'ın kürtajda ölümü, dikkatleri bir kez daha Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) raporuna çevirdi. WHO'nun yayınladığı rapora göre her yıl 18 milyondan fazla kürtaj operasyonu, eğitimsiz kişilerce ya da minimum tıbbi standartlardan yoksun olarak yapılıyor.
WHO, 2005 Dünya Sağlık Günü'nde (7 Nisan) yaptığı açıklamada, kürtaj operasyonlarında her yıl 68 bin kadının yaşamını yitirdiğini belirtiyor.
Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, her yıl yaklaşık 530 bin kadın, gebelik veya doğum sırasında hayatını kaybediyor. Üç milyondan fazla bebek ölü doğuyor, dört milyondan fazla bebek ise ilk günlerinde ya da ilk haftalarında ölüyor.
Eğitimden yoksun kişilerce yapılan kürtajlar
Beş yaşını göremeden ölen çocukların toplam sayısı da 10.6 milyon. Dünyada, her yıl 18 milyondan fazla kürtaj operasyonunun gerekli eğitimden yoksun kişilerce ya da minimum tıbbi standartların eksikliğiyle gerçekleştirildiğine dikkat çekilen raporda, 68 bin kadının bu nedenle öldüğü belirtildi.
Rapora göre, azgelişmiş ülkelerdeki kadınların üçte ikisinden daha azı, en azgelişmiş ülkelerdeki kadınlarıma üçte biri, eğitimli bir görevli kontrolünde doğum yapabiliyor. Rapor, gebelik sürecinde doğuma, sonra da çocukluk yıllarına kadar uzanan bir "sürekli sağlık koruması" yaklaşımının vazgeçilmez olduğuna dikkat çekiyor.
Yeni TCK'ya göre istenmeyen gebelikler
Yeni TCK'ya göre, tıbbi zorunluluk olmadığı halde, rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi 10 haftadan fazla olan bir kadının çocuğunu düşürten kişiye 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası veriliyor. Çocuğunun düşürtülmesine rıza gösteren kadın için de 1 yıla kadar hapis veya adli para cezası öngörülüyor.
Kadın mağduru olduğu bir suç sonucu gebe kalmışsa, süresi 20 haftadan fazla olmamak ve kadının rızası olmak koşuluyla gebeliği sona erdirene ceza verilmiyor. Ancak gebeliğin uzman hekimler tarafından hastane ortamında sona erdirilmesi koşulu aranıyor.
Gebelik süresi 10 haftadan fazla olan kadın çocuğunu isteyerek düşürürse 1 yıla kadar hapis veya adli para cezası verilebilecek. Bir erkek veya kadını rızası olmaksızın kısırlaştıran kimse için ise 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
Nuray Günaydın'ın ölümüyle sonuçlanan kürtajın yapan doktora ulaşılamazken, soruşturma da sürdürülüyor.(AD/KÖ)