Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, dört günlük ziyaretinin ardından Bağdat'tan ayrılırken Irak'taki su krizinin diğer bölge ülkelerini de olumsuz etkileyebileceği konusunda uyarıda bulundu.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri ayrıca ülkedeki insan haklarının durumunu da görüştüğü yetkilileri, "11 bini aşkın insanın idam edilmeyi beklediği Irak'ta ölüm cezasının uygulanmasına yönelik resmi moratoryum ilan etmeye çağırdı[ğını]" açıkladı.
Suyun kötü yönetimi
Bağdat ve Dicle'yi yok ediyor
İklim değişikliği ve kötü yönetim nedeniyle yaşanan ciddi su kıtlığı, Irak'ta buğday ve meyve hasadını yok ederken balıkçılık ve hayvancılığı çökertti. İnsani yardım kuruluşları uzun yıllardır, kuraklık ve kötü yönetimin milyonlarca insanı savaşın yıktığı komşu Suriye'den de geçen Fırat ve Dicle nehirlerinden yoksun bırakabileceği konusunda uyarıyordu.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, güneydeki petrol zengini Basra ve kuzeydeki özerk Kürt bölgesindeki Erbil'e yaptığı dört günlük ziyaretin ardından Bağdat'ta düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
İki ırmağın deltasında yer alan, bir zamanların bereketli arazileri çöle dönen ve artan tuzluluk nedeniyle su arıtma sistemlerinin kapanmaya zorlandığı Basra su krizinden en çok etkilenenen bölgelerin başında geliyor.
"Küresel kaynama çağının
başladığını anladım"
Türk "50 derece sıcakta kuraklığın ve çorak tarlaların ortasında" yerel aşiret liderlerinin kendisine sadece 30 yıl önce Şattülarap'taki yemyeşil hurma ağaçlıklarını fotoğraflarını gösterdiklerini anlattı.
"O kavurucu sıcağın içinde, yanan petrolün gazla örttüğü havayı solurken, küresel kaynama çağının gerçekten de başladığını anladım." dedi.
Türk, Bağdattan ayrılmasından bir gün önce "Su Kaynakları Bakanı[nın] Irak'taki su seviyesinin tarihin en düşük düzeyine indiğini açıkladı[ğını]" söyledi.
Türk, ülkedeki iklim krizinin küresel ısınma ve kuraklık, kötü su yönetimi, şiddet ve "petrol endüstrisinin aşırı [kirliliğinden]" oluşan "zehirli bir karışım"ın eseri olduğunu dile getirdi. Ülkenin güneyindeki sulak alanların onlarca yıldır kurumakta olduğunu söyledi ve eski duruma dönüşün özellikle de sıcaklıklar artarken oldukça güç, karmaşık olabileceğini söyledi. Türk bu durumun iklim değişikliği ve göçü daha da vahimleştirebileceğinden kaygılı.
Sağlık sorunları ve ifade özgürlüğü davaları
BM İnsan Hakları lideri, "Sivil toplum aktörleriyle görüşmelerimde Basra'daki kronik kirlilik ve bunun sonucu olarak halk arasında kansere yakalananların oranındaki büyük artış ve diğer ciddi hastalıklar da dahil sağlık sorunları üzerinde konuştuk" dedi.
Volker Türk, su krizi ve sonuçlarından söz eden gazeteci ve aktivistlere yönelik süre giden davaların, ifade özgürlüğünü olumsuz etkilediğini söyledi ve çevrecilere yönelik şiddet ve tehdit haberlerinden duyduğu kaygıyı dile getirdi.
Türk, başta Başbakan Muhammed El-Sudani ve Meclis Başkanı Muhammed El-Halbusi olmak üzere Irak hükümeti ve yargı yetkilileriyle de görüştü. Muhataplarıyla ölüm cezası, cezaevlerinin aşırı kalabalıklığı ve ülkedeki insan hakları kurumlarının güçlendirilmesi ihtiyacı da dahil olmak üzere önemli insan hakları konularını ele aldı.
Volker Türk yetkililerle Ekim 2019'daki Teşrin protestoları sırasında güney Irak vilayetlerindeki bastırma hareketleri dolayısıyla işlenen insan hakları ihlalerinin cezasızlığına son verilmesinin zamanının geldiğini de söyledi.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri ayrıca yetkilileri, "11 bini aşkın insanın idam edilmeyi beklediği Irak'ta ölüm cezasının uygulanmasına yönelik resmi moratoryum ilan etmeye çağırdı[ğını] açıkladı.