Vicdani retçi Tarhan'ın, diğer mahkumların ölüm tehditlerinden dolayı kendisine yapılan baskı ve fiziksel şiddeti uzun süre avukatlarına ve yakınlarına anlatamadığını söyleyen Avukat Suna Coşkun, "Mehmet, baskıların giderek arttığını görünce, başından geçenleri bizlere anlattı" dedi.
Tarhan'ın avukatı Coşkun, Toplumsal Araştırmalar Vakfı'nda düzenlediği basın toplantısında, mahkumların cezaevi yönetimi tarafından Tarhan'a baskı yapmaya teşvik edildiğini de söyledi.
Mahkumun silahlı tehdidi
Coşkun, "Cezaevi görevlisi Astsubay Mustafa Selvi, Mehmet'e gözdağı vermek istercesine, 'bunu azılıların olduğu 2. koğuşa koyalım' demiştir. Koğuşa götürülen Mehmet, önce küfürlü sonra da fiziki şiddete maruz kalmıştır.
Mehmet, tutuklulardan Ertan Mertoğlu'nun belindeki silahı göstererek, kendisini öldüreceğini söylediğini aktardı. Mahkumlar, Mehmet'i saçlarından tutarak yerlerde sürüklemiş, dudağını patlatmışlar. Göğsüne aldığı tekmelerden dolayı uzun süre nefes alamıyor. Koğuştaki diğer mahkumların araya girmesiyle, Mehmet linç edilmekten kurtarılmıştır" dedi.
Askeri cezaevinde yatan bir mahkumun yanında silah bulunmasının skandal olduğunu söyleyen Coşkun, askeri cezaevinde çete oluşturan mahkumların, görevliler tarafından da görmezden gelindiğini ifade etti.
Coşkun, Tarhan'ın bulunduğu koğuşun kapısında kilit olmadığını ve diğer mahkumların istedikleri zaman Tarhan'a ulaşabildiklerini de belirterek, cezaevi yönetimine yaptıkları başvurudan sonra, koğuşa kilit takıldığını belirtti.
Haraca bağlanmış
Tarhan'ın mahkumlar tarafından haraca bağlandığını söyleyen Coşkun, mahkumların müvekkiline cep telefonu kontörü, takım elbise aldırdığını ve cebindeki 300 YTL'yi aldığını söyleyerek, ellerinde söz konusu eşyaların cezaevine sokulduğuna dair kanıtlar olduğunu ve savcılığa başvuruda bulunduklarını belirtti.
Mehmet Tarhan'ın can güvenliği konusunda kaygılı olduklarını belirten Coşkun, şöyle konuştu:
"Mehmet, mahkumlardan Ertan Mertoğlu, Hakkı Dinçel, Ersoy Özbulduk ve Ercan Kızılboğa tarafından sorguya çekilmiş ve onların tehditlerine maruz kalmış. Ancak müvekkilim can güvenliği olmadığı için bu durumu kimseye söyleyememiş. Tehditler artınca, mahkumlara cebindeki parayı teslim etmek zorunda kalmış. Cezaevi yönetimine başvuruda bulunduğu halde, herhangi bir önlem alınmamış."
Yönetim azmettirici
Sivas Askeri Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını söyleyen Coşkun, Tarhan'ın başına gelenleri gören tanıkların bulunduğunu ve tanıkların mahkemede konuşmaya hazır olduklarını ifade etti.
Cezaevi Müdürü Yarbay Erhan Nar'a tutanak tutturduklarını ve altında kendisinin, Mehmet Tarhan'ın ve Erhan Nar'ın da imzasının bulunduğunu söyleyen Coşkun, Tarhan'a saldıran mahkumların toplu gasp, tehdit ve linç girişimi suçu işlediğini, yargılanmadıkları takdirde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracaklarını belirtti.
Coşkun, cezaevi yönetiminin de linç girişiminin azmettiricisi olduğunu ve görevli Astsubay Mustafa Selvi hakkında da suç duyurusunda bulunduklarını, ellerinde suça dair yeteri kadar delil olduğunu sözlerine ekledi.
Duruşma 26 Mayıs'ta
27 Ekim 2001'de vicdani reddini açıklayan Mehmet Tarhan, 11 Nisan 2005'te tutuklanarak, Sivas 2. Sınıf Askeri Cezaevi'ne konmuştu. Tarhan'ın davası, 26 Mayıs'ta Sivas'ta tekrar görülecek. (İA/TK)
Mehmet Tarhan'la ilgili bianet haberlerinin listesine ulaşmak için tıklayın.