Vicdani Ret Derneği, Milli Savunma Bakanlığı’nın koronavirüs salgınına rağmen asker alımlarına devam etmesine ilişkin açıklama yaptı.
Asker alımlarına devam etme kararının halk sağlığı için büyük bir risk oluşturduğu ifade edilen açıklamada özetle şöyle denildi:
Milli Savunma Bakanlığı yakın zamanda COVİD-19 ile Mücadele Merkezi(COMMER) kurulduğunu, bir yandan da askeri "operasyonların" devam ettiğini paylaşmıştır.
Milli Savunma Bakanlığı’nın açıklamaları göz önünde bulundurulduğunda, bizler için açıkça ihlale sebep olabilecek noktalar bulunmaktadır;
*Zorunlu askerlik yapan insanlar, askeri birliklere gitmeden önce sağlık muayenesinden geçirilmekte ancak askeri birliklere giderken şehirlerarası yolculuk yapmak zorunda kalmaktadır ve ardından askeri birliğe girmektedir. 10 bin insanın her birinin 14 gün gözetim altında tek başına tutulması gerekmektedir ancak askeri birliklerin böyle bir kapasitesi bulunmamaktadır.
*Öncesinde gözetim altında tutulmuş olsalar dahi askeri birliklerin fiziki yapıları düşünüldüğünde zorunlu askerlik yapan insanlar toplu olarak yatakhanelerde kalmaktadır. Bununla birlikte yine askerlik eğitimi esnasında da birlikte hareket edilmektedir. Dolayısıyla sağlık çalışanlarının önemle üzerinde durdukları "en az bir metrelik mesafe" kuralı, mümkün değildir ve bir kişinin olası bir virüs taşıyıcısı olması halinde virüsün yayılımının çok hızlı gerçekleşeceği açıktır.
*Ziyaretçi yasakları, her ne kadar seyahat eden asker yakınları ve halk sağlığı açısından anlamlı olsa da, askerlik yapan kişilerin dış dünya ile iletişimlerinin minimum seviyeye düşmesini beraberinde getirmektedir. Aynı şekilde askerlik yapan insanların yakınlarının da endişe içinde yaşamalarına sebep olabilmektedir.
Özetle Milli Savunma Bakanlığı, birçok önlemi aldıklarını ifade etse de aynı zamanda büyük bir risk almıştır. Sağlık hakkının beden sağlığı kadar ruh sağlığını da kapsadığı unutulmamalı, sağlık hakkı kapsamında günden güne daha çok insana yayılmasına rağmen 10 bin kişiyi zorunlu askerliğe almak, hem 10 bin insanın, hem yakınlarının hem de halk sağlığının göz ardı edilmesi anlamına gelmektedir.
Bir kişiye dahi zorunlu askerlik sırasında koronavirüs teşhisi konması, bu kişinin olası bir şekilde hayatını kaybetmesi, Milli Savunma Bakanlığı’nın sorumluluğudur ve bu durum açıkça bir insan hakları ihlalidir. Milli Savunma Bakanlığı aynı zamanda “operasyonlara” devam edildiğini ve bu operasyonlarda koronavirüse karşı da "tedbirler" alındığını ifade etmektedir.
Ancak devlet, yayılım hızı ve ölüm oranları günden güne artan küresel bir salgının olduğu günlerde dahi kaynaklarını ve aklını savaşa harcayabilmekte, barışın yollarını aramak yerine savaş politikalarında ısrar etmektedir." (RT)