Tüberküloz Danışma ve Dayanışma Derneği (TÜDADER) Başkanı Dr. Cenk Deliküçük, "Sağlık Bakanlığı, bu hastanelerin kapatılmasıyla ölüme sebebiyet vermekten suçlu durumuna düşüyor. Tüberküloz hastasının toplum içinde olması başlı başına suç ihbarıdır" diyor.
Beykoz Sağlık Platformu dün düzenlediği eylemle Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Hükümeti'nin "sağlıkta dönüşüm programı"nı protesto etti.
"Yoksul tüberkülozlu kâr getirmiyor"
TÜDADER Başkanı Dr. Deliküçük, önce Heybeliada Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nin kapatılması ve ardından şimdi de Beykoz Saray Hastanesi hakkında Hükümetin kapatma kararı almasını şöyle değerlendiriyor:
Tüberküloz, tedavisi gereği uzun süren bir hastalık ve tüberküloz hastalarının yoksulluğu ortada. Dolayısıyla Hükümet tedaviden kâr sağlayamadığı için ticari bir tavır olarak hastaneleri kapatıyor."
"Toplum içinde tüberkülozlu hastanın kendisi suç ihbarı"
Tüberküloz salgınının sanıldığının aksine giderek arttığını vurgulayan Doktor Deliküçük, kendi tanıklığından yola çıkıp dokuz aydır tedavisi yarım kalan bir tüberküloz hastasının nasıl da rahatlıkla toplum içinde yaşadığını örnek veriyor.
"Tüberküloz mikrobu saçan bu hastanın toplumsal mekan paylaşımında bulunması çevresindeki insanlar adına suçlu durumundadır.
Ancak tedavisi yapılmayan, tedavisi yarım bırakılan ya da tedavisi yanlış yapılan hastanın, her ne olursa olsun tecrit edilmemesi doğrultusunda bizzat hekim ve ilgili sağlık kurumu da suçlu görünür. Ama bütün bu etkenlerin müsebbibi Sağlık Bakanlığı'dır."
TÜDADER'in hukuk mücadelesi
Daha önce TÜDADER'e başvuran dirençli tüberküloz hastası A.D.'nin ölümüyle başlatılan hukuki mücadeleyi hızlandırdıklarını söyleyen Deliküçük, ilerleyen günlerde ölüme sebebiyet vermekten Sağlık Bakanlığı hakkında suç duyurusunda bulunacak.
Tüberküloz'un artışı gizleniyor
Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) Organizasyonu'nun da sıtma ve HIV/AIDS hastalığıyla beraber en çok ihmal edilen hastalıklar arasında gördüğü tüberküloz hastalığı Türkiye'de artış gösteriyor.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) verileriyle Sağlık Bakanlığı verilerinin birbiriyle çelişmesinin ardında Türkiye'de veremi kamuoyundan gizleme çabası olduğunu iddia eden Deliküçük, hastanelerin kapatılmasını da dahil ederek Türkiye'nin verem savaş politikasını başarısızlığı nedeniyle eleştiriyor.
"Hastaneler halkındır, kapatılamaz"
Sağlık Hakkı Hareketi Derneği Başkanı Dr. Mustafa Sütlaş'ın verdiği bilgiye göre, 60 kişilik bir grup Beykozlu, Saray Hastanesi'nin kapatılma kararını protesto etti. Polis refakatinde yaptıkları yürüyüşü Beykoz Meydanı'nda basın açıklamasıyla sonlandıran grup, topladıkları 10 bin imzayı Beykoz Postanesinden Sağlık Bakanlığı'na gönderdi.
"Hastane arazisi iştahlarını kabartıyor"
Sağlık Emekçileri Sendikası'ndan (SES) basın metnini okuyan Dr.Yeliz Mutlu AKP Hükümeti'nin "sağlıkta dönüşüm programı"nı eleştirdi. Hükümetin söz konusu kapatma gerekçelerinin ortadan kaldırılma sorumluluğunun Sağlık Bakanlığı'na ait olduğunu ifade etti ve ekledi:
"Demek ki niyet başkadır. Zira, hastane üzerinde bulunduğu arazi boğaz kıyısında, 70 dönümlük ormanlık bir arazidir. Yani tam da verem, astım gibi göğüs hastalıklarının takip ve tedavisine uygun. Ama aynı arazi bazı kişilerin giderek daha fazla iştahını kabartıyor."
"'Tüberküloz hastası yok' bahane"
Mutlu, hasta olmaması iddiasına "Saray Hastanesi'nin hasta sayısı, 2005 Aralık ayında 3 bin 500'e ulaşmış, yıllık hasta sayısı 40 bini zorluyor. İzlenmekte olan ve tedavileri planlanan hastaların çok önemli bir kısmı astım ve verem hastalarıdır" diyerek, karşı çıktı.
Sağlıkta dönüşüm adı altında çıkarılmak istenen yasaları, bu yasaların getireceği "paran kadar sağlık" anlayışını ve bu anlayışla hastanelerin yok edilmesini istemediklerini söyleyen Mutlu, "Hastaneler halkındır, kapatılamaz" dedi.
Beykoz'daki basın açıklamasına destek veren kuruluşlar ise şöyle:
İstanbul Tabip Odası (İTO), SES, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Emek Partisi (EMEP), Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP), Kars Ardahan Iğdır Derneği, Kürecikliler Derneği, Sarmaşık Bilim Sanat Kültür Evi, Sağlık Hakkı Hareketi Derneği, Beykoz Sağlık Platformu. (EZÖ/AD)