Durumu yaygın haftalık Time dergisinde değerlendiren Tim Padgett bunun Venezüella halkının ve Latin Amerika'nın Chavez'e olan sempatisini artırmaktan başka bir işe yaramayacağını saptıyor:
"(...) Latin Amerikalıların hafızalarında ülkelerine yönelik ABD müdahalelerinin acı anıları henüz çok canlı. Bu operasyonlar arasında göz göre göre işlenen cinayetlerin de olması yüzünden Bush yönetimi 2002'de Chavez'e karşı girişilen başarısız darbeyi desteklediği iddialarından kendini kurtarmakta çok güçlük çekmişti (...) Chavez, her ne kadar diktatoryal eğilimler gösterse de daha geçen yıl uluslararası gözlemcilerin onayladığı bir referandumdan başarıyla çıkmış demokratik seçimlerle başa gelen bir devlet başkanı.
"Latin Amerika'da solculuk yükseliyorsa bunun tek bir nedeni var: On yıldır süren giden ABD destekli kapitalist reformların zenginle yoksul arasındaki efsanevi uçurumu daha da derinleşmekten başka bir işe yaramadığı ve Bush yönetiminin buna kayıtsızlığı duygusunun dalga dalga büyümesi.
"Chavez milyarlarca dolarlık petrol gelirlerini, milyonlarca yoksulun önceki çalıp çırpıcı yöneticiler zamanında hiç görmedikleri bir şekilde onlara yönelik sosyal projeler harcıyor.
"Borç batağındaki komşularının petrolü ucuza satın alması için uyguladığı sübvansiyonlar Latin Amerikalı liderlerin ona ABD karşısında arka çıkmasını sağlıyor. Sonuçta Robertson gibilerinin Soğuk Savaş ağzıyla "bu adamı saf dışı edelim," "örtülü operasyon" yapalım önerileri bu eski ordu yarbayının üzerindeki "Che Guevara" damgasını daha da görünür kılmaktan başka bir işe yaramıyor."
Monte Reel de geçtiğimiz ay Washington Post'ta çıkan bir yazısında Padgett'ın TIME'da vardığı sonuçların toplumsal arka planını çarpıcı bir tablo olarak özetlemişti. Bu yazıyı kısaltarak çeviriyoruz.
Petrol Parasıyla Guantanamera
Topçu bataryası gibi dizilmiş TV kameraları karşısında dikilen Başkan Chavez bir anda dilinin ucuna gelen şarkıyı söyleyip söylememek arasında kaldı, bu gibi durumlarda genellikle yaptığı gibi içinden gelen sese hiç direnmedi ve kendine güvenli bariton sesiyle "Guantanamera" diye Küba'nın en ünlü şarkısının nakaratını söylemeye başladı: "Guajira Guantanamera..."
Fidel'e teşekkür
Bu Küba aşk şarkısı aslında Chavez'in dönüp dönüp kendisini halkın yarısının sefalet içinde yaşadığı bir ülkesinde servet dağılımını düzenlemeye yteşvik ettiği için Castro'ya teşekkür ettiği TV programı "Merhaba Başkan" içeriğine de çok uygun düşüyordu.
Venezüella petrolünün rekor fiyatlarla satıldığı bu günlerde Chavez ekonomik rüzgarı da arkasına alıp yoksullar için küresel kapitalizme karşı "barışçı devrim" adını verdiği sosyal programlar uygulayarak itibarını pekiştiriyor.
Muhalif milletvekillerinden Carlos Eduardo Berrizbeitia "Bütün yaptığı işleri Fidel'in tavsiyesiyle yapıyor," diyor. "Şimdi de ülkenin kurumlarını kesip biçmeye başladı Yüksek mahkemeyi kendi keyfine uygun hale sokuyor. Biçtiği elbiseye demokrasi diyor ama ancak kendine uyan bir demokrasi."
Ama, başkan çoğunluğu kendisinden yana olan parlamentoyu Yüksek Mahkeme'deki karşıtlarını görevden almaya, yargı dışından gelen 12 üyeliğe yandaşlarını getirmeye, ceza yasasını değiştirmeye ve TV ve radyo yayınlarına yönelik denetimi sıkılaştırmaya ikna etti. Ayrıca Merkez Bankası rezervleri üzerinde de başkanın kontrolü artacak.
Yoksulların sevgilisi
Buna karşılık Chavez ABD'ye her gün sattığı 1.5 milyon varil petrolden her ay kazandığı 2.7 milyar dolarla kamu harcamalarını bu yıl yüzde 36.2 artırdı. Milyarları sübvansiyonlu fiyatlarla satış yapan marketlere, işçi kooperatiflerine, yetişkin eğitim merkezleriyle 16 bin kadarının ücretleri Küba'dan karşılanan sağlık görevlilerinin hizmet verdiği sağlık merkezlerine harcadı.
İçeride ve dışarıdaki muarızlarının diktatörlük heveslisi olduğu gerekçesiyle eleştirdiği Chavez yoksulların sevgilisi ve popülaritesi yüzde 60'tan fazla. Taraftarları onu televizyonda izlerken iktidar düşkünü bir demagog değil içinden geçtiği gibi şarkı söyleyen ve münafıklar bu şarkıyı daha once duymuştuk dediklerinde de metelik vermeyen dik başlı bir dostlarını görüyorlar.
"İnsan hakları ihlallerinden dem vurup Chavez müstebit ve diktatör diyorlar" diyor Chavez programda. "Hepsi yalan, hepsi yalan."
Müzmin sefalet
Caracas'ın doğusunda sefalet içindeki bir mahalle Petare. Sokaklarında binlerce satıcı lime lime olmuş şemsiyelerinin altında fare kapanından çocuk bezine kadar akla ne gelirse satıyor. Satanlar da alanlar da hepsi yoksul. Ama yoksulluklarından Chavez'i sorumlu tutan kimse yok aralarında.
Yırtık tişörtü ve kotuyla 49 yaşındaki kamyon şoförü Carlos Romero " O şimdiye kadar hiçbir başkanın yapmadığını yaptı," diyor. " Yoksullara yardım ediyor."
"Ve Venezüella'nın bağımsızlığını koruyor," diyor lafa karışan Rafael Villalba. 42 yaşındaki satıcı işportasında çeşitli otlar satıyor. "Venezüella Latin Amerika'nın en demokratik ülkesi," diyor. "Burada ne istersen yaparsın. Kime ne diyeceksen dersin."
Giderek kalabalık birikiyor. Bira şişelerini deviren iki adam yakınıyor: Chavez iş bulmalarına yardım etmiyormuş. 33 yaşındaki Viviana Caciani, "bu onun suçu değil" diyor. "Yaşasın devrim."
Venezüella bu kadar zenginse ben niye bu kadar yoksulum
Artan petrol gelirlerine karşılık Caracas'ta suç oranı yükseliyor ve dilencilik hiç eksilmiyor. Kimi Venezüellalılar durum böyle devam edecek olursa Chavez'in şimdiki popülerliğini koruyabileceğinden o kadar emin değiller.
"Herkesin sorduğu soru şu: 'Venezüella bu kadar zenginse ben neden bu kadar yoksulum?'" diyor kamu oyu araştırmacısı Alfredo Keller.
"Chavez, Castro'dan ilham alarak temelli ideolojik değişiklikler getirmeye çalışıyor ve şimdilerde zengin olmak kötüdür düşüncesini işliyor. Ama bu burada herkesin paylaştığı bir düşünce değil. "
Chavez Karl Marx ve Che Guevara'nın söylemlerine yer verse de Venezüella yeni Küba olmaktan çok uzak. Cahavez'in Venezüella'nın küresel kapitalizmin etkilerinden uzak kalmasındaki ısrarına rağmen Pepsi ve Nescafe bilbordları Caracas'ın siluetine rengini veriyor. Temmuz'da hükümet iş ilişkilerini geliştirmek için açılan bir ticaret fuarında 200 ABD şirketini ağırladı.
Chavez'in iş başına geldiği 1998'den bu yana ekonomik göstergeler karmaşık. Mayıs'ta işsizlik oranı 12.6 ile geçen yıl aynı döneminden yüzde 3 daha düşüktü. Ama 2004'te yoksul hane yüzdesi 53 iken altı yıl önce bu oran yüzde 49'du.
Başkanın taraftarları rakamların son dönemlerde yapılan ve halka düşük gelirle daha fazla satın alma gücü getiren kanu harcamalarını göstermediğini söylüyorlar. Chavez'in açtığı sübvanse edilen market zincirlerinden birinde insanlar 65 kuruşa büyük paket makarna ve 1.75 YTL'ye kutularca Corn Flakes almak için sıradaydı.
29 yaşında işsiz bir koca ve iki çocuk sahibi temizlikçi Sujey Escobar, 29 marketten çantası pirinç, un ve salamla dolu çıkarken aynı miktar yiyecek için başka bir dükkanda iki misli para ödemesi gerekeceğini söylüyor.
"İş bulmak hala zor" diyor "Ama gıda maddesi almak biraz daha kolaylaştı."(EK)