Ergenekon iddianamesinin ek delillerinin bulunduğu 58 numaralı klasördeki dokümanlardan birinden, Veli Küçük'ün JİTEM'in kurucularından Binbaşı Ahmet Cem Ersever'in öldürülmesinin ardından ciddi bir soruşturma yaptığı anlaşılıyor.
Küçük ajandasına Ersever'in kaçırılıp öldürülmesiyle Koray albayın ve Yıldız adlı kişilerin ilgisi oduğunu yazmış.
Radikal'den Ertuğrul Mavioğlu'nun haberine göre Veli Küçük'ün 1987 tarihli siyah renkli ajandasında tuttuğu notta Ersever'i kaldığı evden götüren kişi "Orta boylu, saçları düz, dik ve kısa kesilmiş, hafif şişman esmer biri" olarak tarif ediliyor.
Mavioğlu adı geçenlerin kimliğinin Küçük'e sorulmadığına dikkat çekiyor.
Küçük'ün notları
İşte, Küçük’ün ajandasından Ersever cinayetinin tahkikatları:
Hüsamettin: Cem ayın 25’inde İzmit’e gelmiş. İzmit’te manifaturacı Hasan isminde birisinin yanına gitmiş. Cem 26 Ekim günü Ankara’daki evinde imiş, evde iken aynı günün sabahı eve telefon gelmiş. Konuşmuş ve evden çıkmış ancak şimdi Yıldız bunları söylemiyor. Olay günü ben oradayken eve iki kişi geldi. Birisinin adı Murat idi. Soyadı Kotan, Kutan ya da Kubat olabilir. Bu şahısları Koray Albay tanır, Yıldız’ı ayrı bir odaya aldılar ve yalnız konuştular, ne konuştuklarını Yıldız söylemedi. (20.11.93)
Erkal: Kemal’in asıl adı Kemal Sadık Uzuner. Tel: Aydınlıkevler 3478317. Cem bunun evinde kalırdı. İstanbul'dan döndükten sonra Kemal’in evine gitti. Kemal evli ve çocukları var. Buradan bizim adamımızla Cem minübüs ile Ankara’ya gitti. Aydınlıkevler’de Kemal’in evinden iki valiz, bir kutu (evrak ve eşya) ile dışarı çıkıyor. 26 Ekim sabahı bizim çocuğa sen Ulus’ta bekle ben mahkemeye gidip geleceğim diyor. Gelmeyince burayı arıyorlar. Kemal’i arıyorlar bulamıyorlar. Bu arada Kemal de Cem de kayboluyor. Kemal’i burada iyi tanıyanlar var. Kemal de o günden beri çocukları ile beraber kayıp. (23.11.93)
Necabettin: 26 Ekim sabahı Cem’in evine iki kişi gelmiş, gelmeden önce telefon etmişler ve Cem ile konuşmuşlar, araba ile eve gelmişler. Gelenlerden biri orta boylu saçları dik ve kısa kesilmiş, hafif şişman esmer birisiymiş. Cem’i ve valizleri alarak araba ile hareket etmişler, o saatten sonra Cem’in izine rastlanmadı. (22.11.1993)
Küçük’ün edindiği bilgilere göre de, Necabettin adlı kişinin yaptığı tip tarifine uyanın kim olduğunu Yıldız ve Koray biliyor.
Küçük 20.12.1993’te ajandasına şu notları düşmüş:
“Cem (JİTEM’den) ayrıldıktan sonra Atilla Doğan’ın firmasına müracaat etmiş. Doğan’ın yeğeni Bahattin Yücel ile İstanbul’da irtibata geçti. Bahattin Yücel ANAP İstanbul Milletvekili. İstanbul’da bazı kuruluşların özel güvenliklerinin kurulması konusunda çalışacaktı. Halen Bahattin Yücel de bu işle ilgileniyor. Atilla Doğan’ın firması boru hattı döşemesi konusunda Suriye’de çalışmış. (...) Cem İstanbul’da Bahattin Yücel ile çalışmak üzere irtibat kurmuş. Yücel kanalı ile İzmit’teki şantiyeye gelebilir. İstanbul’dan Ankara’ya giderken kullandığı minibüs de Yücel’in firmasına ait. Şöför de firmanın şoförü. Ulus’ta bekleyen şoför bu şahıs. 25 Ekim günü Cem de araba ile Kemal’in evine gitmiş. Kemal’in evine gelen binbaşı il J.A’dan (jandarma alayı) gelmiş. Kemal’i alarak götürmüşler ve sorgulamışlar. Halen Kemal bulunamıyor.”
Hüseyin Oğuz:Ersever cinayetinde Ergenekon'un parmağı var
Star gazetesindeki söyleşisinde Ergenekon'un tanığı Jandarma istihbaratçı Hüseyin Oğuz, Ergenekon’un aydınlatılmasıyla Türkiye’de "terör"ün de biteceğini öne sürüyor.
Oğuz’a göre, Türkiye’de karanlıkta kalan pek çok faili meçhul cinayette Ergenekon’un parmağı var. Eşref Bitlis, Cem Ersever, Tarık Ümit, Adapazarı-Sakarya üçgenindeki cinayetler, PKK’lı adı altında doğuda işlenen cinayetlerde hep Ergenekon ve onun uzantısı çetelerin parmağı olduğunu söyleyen Oğuz, pek çok cinayete de bir istihbaratçı olarak tanık olduğunu da olaylarla birlikte anlatıyor. (NZ/EZÖ)