Fotoğraf: AA
Çocukların okuldaki can güvenliğine dikkati çeken Veli Der, 6 Şubat'a benzer bir felaketin yaşanması durumuna karşı yetkilileri uyardı.
Dernek, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında okulun yapım yılını, yürürlükte bulunan deprem ve imar yönetmeliklerindeki standartların sağlanıp sağlanmadığını ve yapı dayanıklılığı hususundaki ölçümleri sorgulamaya ve dilekçeleri okul yönetimlerine iletmeye çağırdı.
"Kaygılarımız arttı"
Veli-Der özetle şöyle dedi:
"Çocuklarımızı, deprem gibi felakete dönüşmesi önlenebilir doğa olaylarında yitirmek istemiyoruz.
"Her depremde en fazla zarar gören binaların kamu binaları olduğu ve bunların arasında okulların da bulunduğu bir gerçektir.
"Çocuklarımızın en fazla zaman geçirdikleri mekânlar olan okulların, depreme dayanıklılığı konusundaki kuşkularımız, bu son yaşadığımız deprem felaketiyle kaygıya dönüşmüştür. Deprem sonrası İstanbul'da 93, İzmir'de 8 okulun alelacele boşaltılması kaygılarımızı daha da artırmıştır. Bu durum gösteriyor ki ülkemizde binlerce okul deprem riski altındadır.
"Veli Der olarak; uzun zamandır her platformda, her basın açıklamamızda, ısrarla ülke genelinde deprem riski yüksek olan okul binalarının yıkılarak depreme dayanıklı ve modern mimari anlayışla yenilenmesini, eğitimin güvenli ortamlarda devamının sağlanmasını, bu konuda yapılması gerekenlerin bir an önce tamamlanmasını, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan birçok kez talep ettik.
"Devlet, Anayasanın ilgili maddesi gereği, her bireyin can ve mal güvenliğini sağlamak zorundadır. Bunu sağlamayan yetkililer hukuk karşısında suçlu durumundadırlar. Bu anlamda; çocuklarımız okulda olduğu süre boyunca devlete emanettir ve onların can güvenliğinden birinci derecede sorumludur.
"Veli Der olarak yetkilileri tekrar uyarıyoruz: Benzer bir felaketin yaşanması durumunda, bunun tarihsel sorumluluğundan hiçbir bahaneyle kurtulamayacağınız ve bu vebalin altından kalkamayacağınız bilinmelidir."
"Daha nitelikli bir hazırlık süreci"
Veliler okullarda alınması gereken önlemlere ilişkin acil taleplerini şöyle sıraladı:
- "Ülkedeki tüm kamu ve özel okulların zemin etütleri, depreme dayanıklılık testleri ve risk analizleri Mühendis ve Mimarlar Odası, üniversiteler gibi bağımsız kuruluşlara bir an önce şeffaf bir şekilde yaptırılıp kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
- Çocuklarımızın okullarda olduğu saatlerde yaşanacak bir depremden dolayı oluşabilecek kötü manzaralarla karşılaşmamak için en kısa sürede okullarda deprem öncesi, deprem anında ve deprem sonrası için eylem planları oluşturulmalıdır.
- Şimdiye kadar okullarda yapılan rutin deprem tatbikatlarının dışında daha nitelikli bir hazırlık sürecini önceleyen "Depreme Hazırlık Eğitimi" modülü hazırlanıp ilkokul birinci sınıftan itibaren her seviyede, tüm eğitim kademelerinde ve okul türlerinde ders olarak okutulmalıdır.
- Riskli binalara güçlendirme yapılmamalı, derhal yıkılmalı; ihaleler kamuoyuna açık, şeffaf bir şekilde yapıldıktan sonra okulların inşaatları en kısa sürede tamamlanmalı, Mühendis ve Mimarlar Odası, üniversite gibi bağımsız kuruluşların denetiminden sonra teslim alınmalıdır.
- Yeniden yapılacak okulların mimari projeleri ilgili meslek odalarının görüşleri alınarak oluşturulmalı; olası depremde okulların bahçeleri toplanma alanı, geçici yaşam ve lojistik noktaları olarak da kullanılabilmesini sağlayacak mimariye sahip olmalıdır (duş, tuvalet, yardım dağıtım alanı, yemekhane kesintisiz internet ve iletişim olanağı vb.).
- Okulların elektrik şebekesi, güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynakları ile desteklenmeli, olası deprem sonrası temel ihtiyaçların karşılanabileceği şekilde projelendirilmelidir."
(NK/AÖ)