Türkiye Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın Bolu, Abant'ta, üç günlük 26. Abant Toplantısı sonuçlandı.
9-11 Mart 2012 arasında gerçekleştirilen "Yeni Anayasa'nın Çerçevesi" başlıklı toplantıda anadilde eğitim, vatandaşlık tanımı, Türkiye'nin idari yapısı gibi konular tartışıldı.
Üç gün süren toplantıda Vatandaşlık ve Kimlikler, Anadilde Eğitim, Üniter Devlet-Özerklik Dengesinde Yerel Yönetimler, İnanç Özgürlüğü, Diyanet ve Din Dersleri, Yeni Anayasada Cumhurbaşkanının Konumu başlıkları altında beş oturum yapıldı.
Toplantının sonuç bildirgesinde, Anayasa'da vatandaşlık tanımı olmadığı, Diyanet'in bağımsız vakıf statüsünde olması gibi öneriler dile getirildi. Sonuç bildirgesinde şu ifadeler yer aldı:
Anayasanın başlangıç kısmı
Dibace: İnsan hakları, hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan onuruna saygı dışında, Anayasanın dibacesinde herhangi bir ifade olmamalıdır.
Vatandaşlık ve Kimlikler
Aşağıdaki üç madde tartışılmış ve ağırlıklı olarak ilk iki madde benimsenmiştir.
Birinci öneri: Anayasada vatandaşlığı tanımlamaya gerek yoktur.
İkinci öneri: Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümran olduğu mahallerde doğan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümran olmadığı mahallerde vatandaş anne ya da babadan olanların vatandaşlığı kanunla düzenlenir.
Üçüncü öneri: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı anne ya da babadan olan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaştır.
Anadilde eğitim
Aşağıdaki üç madde tartışılmış ve benimsenmiştir.
Birinci öneri: Anadilde eğitim temel bir insan hakkıdır. Anayasa'da anadilde eğitimle ilgili herhangi bir kısıtlayıcı hüküm olmamalıdır.
İkinci öneri: Anayasa'da farklı anadillerde eğitim yapılma hakkı tanınmalıdır.
Üçüncü öneri: Resmi dilin öğrenilmesi ve öğretilmesi şartı ile herkes eğitimde anadilini kullanma hakkına sahiptir.
Türkiye'nin idari yapısı
Aşağıdaki üç madde tartışılmış ve benimsenmiştir.
Birinci öneri: Türkiye'nin idari yapısı yerinden yönetim (adem-i merkeziyet) esasına dayanır. Yerel yönetimler üzerindeki her türlü idari vesayet kaldırılmalıdır. Resmi dil mecburi olmak kaydı ile kamusal iletişimde farklı dillerin kullanılması serbesttir.
İkinci öneri: Kamu hizmetlerinin belirlenmesi ve örgütlenmesi yerinde ifa edilir.
Üçüncü öneri: Merkezden yönetim istisna, yerinden yönetim esastır. Merkezde üretilecek kamu hizmetleri açıkca sayılır. Geri kalan tüm kamu hizmetleri yerinde ifa edilir. Bu yetkiler arasında yerel yönetimin yerel hizmetlerle ilgili vergi salma yetkisi saklıdır.
Yeni Anayasada Cumhurbaşkanı'nın konumu
Birinci öneri: Yeni anayasada parlamenter sistem korunmalı, cumhurbaşkanının yetkileri daraltılarak devletin temsili görevleri ve demokratik klasik parlamenter sistemlerdeki konumuna kavuşturulmalıdır. Cumhurbaşkanı halk oyu ile bir dönem için yedi yıllığına seçilmelidir.
İkinci öneri: Yeni anayasa'da Parlamenter sistem korunmalı, Cumhurbaşkanı'nın yetkileri daraltılarak devletin temsili görevleri ve demokratik klasik parlamenter sistemlerdeki konumuna kavuşturulmalıdır. Cumhurbaşkanı'nı bir kereliğine yedi yıllığına Meclis nitelikli çoğunluğu ile seçer.
İnanç Özgürlüğü ve Diyanetin Konumu
Aşağıdaki dört madde tartışılmış ve ağırlıklı olarak ilk 3 madde benimsenmiştir.
Birinci öneri: Hiç kimse dini inançlarından ve ifadesinden dolayı eğitimde, çalışma hayatında ve kamusal alanda ayrımcılığa uğratılmaz.
İkinci öneri: Diyanet tamamen bağımsız vakıf statüsünde olmalı, diğer inanç grupları da devlet katkısı ile da aynı şekilde vakıflar kurmalıdır.
Üçüncü öneri: Diyanet isteğe bağlı inanç vergisi ile finanse edilmelidir. Farklı inanç grupları için de benzer kurumlar kurulmalıdır.
Dördüncü öneri: Diyanetin mevcut durumu devam etmeli, diğer inanç gruplarına da hizmet verilmelidir.
Din Dersleri
Aşağıdaki üç madde tartışılmış ve benimsenmiştir.
Birinci öneri: Anayasada bu konuda hiç bir madde olmamalıdır.
İkinci öneri: Nesnel ve çoğulcu din kültürü ve ahlak dersleri zorunlu olmalıdır. Din eğitimi dersleri seçmeli olmalıdır.
Üçüncü öneri: Farklı içeriklerde eleştirel düşünceyi ve çoğulculuğu geliştiren seçmeli din kültürü ve ahlak bilgisi ders alternatifleri olmalıdır.
Koptaş: Ermeniliğimi unutturan bir anayasa
Oturumlarda söz alan 25 konuşmacı arasında Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rober Koptaş da vardı. Koptaş konuşmasında "Bana Ermeniliğimi unutturan bir anayasa istiyorum" dedi.
"Koşullar, bana sürekli Ermeni olduğumu hatırlatıyor. Ermeni olduğumun bana her gün hatırlatılması bana zul olarak geliyor ve ben Ermeni olmaktan kaçamıyorum. Buralı, bu toprakların insanı olayım, kalabalıklar arasında kaybolayım istiyorum...
"Azınlık hakları uluslararası sözleşmelerle değil, bunları aşacak bir toplumsal sözleşmeyle korunmalıdır. Bu, Lozan'ı yok saymak değildir. Ortak tarihimiz sadece kötü ve trajik olaylarla dolu değil. Aksine çok iyi örnekler de var. Osmanlı'nın vatandaşlıklar konusundaki sistemi, önümüzdeki tartışmaya ışık tutabilir."
"Çokdillilik çocuğun zihnini açar"
Toplantının açılışını yapan TBMM Başkanı Cemil Çiçek "dört siyasî partinin de bu defa taşın altına elini değil, kafasını koyması gerekiyor... Yeni anayasa yapılacaksa sertlikten uzak durmak, suçlayıcı dil yerine uzlaşmacı bir hava oluşturmak gerekiyor" derken, CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, herkesin sadece kendi cephesinden değil, ötekinin cephesinden de bakmasının önemine değindi.
Taraf yazarı Orhan Miroğlu, tehdit havasını dağıtıp toplumun zenginliğini ortaya koyan bir anayasa yapılmasını önerdi. "Belirsizlik ve taleplerin karşılanmaması ağır bir tehdit havası yaratıyor... Aidiyetlerimizin ortaya konulduğu bir zenginliğe ihtiyacımız var."
Anadilde eğitimin hep bölünme, güvenlik gibi açılardan ele alındığını vurgulayan Bilgi Üniversitesi'nden Dr. Müge Ayan Ceyhan ise "Bir dili öğrenmek ikinciyi öğrenmeyi zorlaştırır" gibi bir yaklaşımın doğru olmadığını anlattı.
"Bunun hiçbir bilimsel dayanağı yok. Aksine, çok dillilik, çocuğun zihnini açan bir durumdur. Yeni anayasada dil eğitimi konusu, demokrasiye uygun olarak çoğulcu şekilde düzenlenmelidir."
Gazi Üniversitesi'nden Prof. Vedat Bilgin de asıl sorunun "devletin 'makro kimlik oluşturucusu' olarak ortaya çıkmasında saklı olduğunu vurguladı.
"Yeni anayasanın mikro kimliğimizi koruyup, esas makro anlamda dönüşümü kabul edecek bir şekilde yapılmasını bekliyorum."
Politikacılar, gazeteciler ve akademisyenler
Abant Palas Oteli'ndeki toplantıya yazar, siyasetçi ve akademisyenler katıldı. Katılımcılar arasında TBMM Başkanı Cemil Çiçek, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi AKP'li Prof. Mustafa Şentop ve aynı komisyondan BDP Milletvekili Altan Tan'ın yanı sıra şu isimler de vardı:
Prof. Deniz Ülke Arıboğan, AKP Amasya Milletvekili Prof. Naci Bostancı, Prof. Yusuf Şevki Hakyemez, Prof. Eser Karakaş, Prof. Fuat Keyman, Prof. Mustafa Koçak, Prof. Haluk Çeçen, Prof. Bekir Parlak, Prof. Osman Kaşıkçı, Today's Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş, Aksiyon Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Bülent Korucu ve Nazlı Ilıcak, Herkül Millas, Leyla İpekçi, Ümit Fırat, Ümit Kardaş, Belma Akçura, Oral Çalışlar, Tarhan Erdem, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rober Koptaş, Apoyevmatini Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mihail Vasiliadis gibi gazeteciler; eski DP lideri Süleyman Soylu, eski milletvekilleri Ufuk Uras ve Reha Çamuroğlu, Yeni Anayasa Platformu üyesi Av. Mehmet Uçum, MAZLUMDER Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, Vakıflar Meclisi Rum Cemaati üyesi Laki Vingas, Yüzleşme Derneği Başkanı Cafer Solgun, Hak ve Özgürlükler Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kemal Burkay, eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş. (YY)