Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle Belediye Eski Nikah Salonu'nda düzenlenen programda Vali Türker, Türkiye'de insan haklarının yanlış anlaşıldığını savunarak, "Türkiye'de insan hakları ağzı laf yapan, kalemi işleyen avukatların Türkiye'den para koparılmasına aracılık yapmasıyla gündeme geliyor" dedi.
İnsan hakları değil, tazminat kazanma aracı
Türker, şöyle konuştu:
* Türkiye'de insan hakları, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, polis veya askerin yaptığı varsayılan hareketleri AİHM'nin gündemine getirerek tazminat kazanma aracına dönüştü.
* İnsan Hakları Günü de, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşanmış, adı konmamış terör olaylarının yansımasıyla gündeme geldi.
* "Türkiye'de insan hakları şu seviyede" demek, aldatıcıdır. Toplumun bu konuyla ilgisi de yoktur. Örneğin, Bolu'da vatandaşlar imzasız kağıtlar aracılığıyla bile dertlerini anlatabiliyor. Bu tür iletilerin, dilekçe kanununa göre önemsenmemesi gerektiği halde, biz dikkate alıp inceletiyoruz.
* Vatandaşların gördükleri aksaklıkları söylemesi, ilgilileri uyarması gerekir. Ancak, Türkiye'de bu bilinç henüz yerleşmemiş.
* Toplumun her kesiminin fotoğraflarını çeksek, pek çok insan hakları ihlalinin yapıldığını görürüz.
* Her insan birilerinin haklarını ihlal etmiştir ve ihlal ettiğinin de farkında değildir. İhlali de bir hak gibi görür. Bu alışkanlık haline gelir. İşte hapishanelerin çeşitli aflarla boşaltılmasına rağmen dolup taşmasının nedeni hak ihlalleridir. (BB)