Böylece, 14 günlük, Gösteri ve Toplantı Yürüyüşlerini de düzenleyen Avrupa Birliği (AB) Uyum Yasaları'nın "uygulaması" da ortaya çıktı.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK) "maaşların en az iki katı artırılması, kira yardımının 20 milyon liraya çıkarılması ve dört ikramiye" talebiyle sürdürdüğü "İnsanca Yaşam Yürüyüşü" 17 Ağustos Cumartesi günü Ankara'da tamamlandı.
KESK günler öncesinden açıkladı
KESK Genel Başkanı Sami Evren, günler öncesi açıklamalarda, yürüyüşün Kızılay'daki Güvenpark'ta "kitlesel bir basın açıklamasıyla" sona ereceğini duyurmuştu.
Uyum Paketi'nin 5. maddesi, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nu düzenliyor ve toplantı yapılabilmesi için toplantının yapılmasından en az 48 saat önce toplantının yapılacağı yerin bağlı bulunduğu valilik veya kaymakamlığa bildirimde bulunmayı yeterli kılıyor.
Gazetelerden, Cumartesi günü, "KESK ve Kızılay" haberlerini aktarıyoruz.
Radikal Gazetesi: Memura Geçit Yok
Radikal gazetesi, "Memura Geçit" yok başlığıyla duyurduğu haberi iki ayrı spotla veriyordu:
"Ankara Valiliği'nin emri üzerine polis tarafından Kızılay'a sokulmayan KESK üyelerinin mitingi Sıhhiye Meydan'ında gerçekleşti."
"İnsanca yaşam" yürüyüşünü dün Ankara'da tamamlayan KESK üyeleri, polis copu ve tazyikli suyla karşılandı. Çıkan arbedede üç kişi yaralandı.
Haberin devamı şöyle:
Engellemelere rağmen İstanbul'dan başlayan "İnsanca Yaşam Yürüyüşü"nü tamamlayan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara'daki finalle gövde gösterisi yaptı.
Binlerce memur, Ankara Valiliği'nin yasağına, polisin tazyikli suyuna rağmen Kızılay'a dayandı. Başbakan Bülent Ecevit de KESK temsilcileriyle görüşerek, taleplerini değerlendirme sözü verdi. KESK'in Güvenpark'ta tamamlamayı planladığı yürüyüş, Ankara Valiliği'nin izin vermemesi nedeniyle polisin olağanüstü önlemlerine sahne oldu.
Paraşüt Kulesi önünde toplanan eylemciler Kızılay'a yürümek için kortej oluştururken, polis alanın her iki çıkış noktasına panzerlerle barikat kurdu.
KESK Genel Başkanı Sami Evren, Kızılay'a yürümek istediklerini polis yetkililerine iletti. Sıhhiye Meydanı'na kadar izin çıkınca eylemciler, Güvenpark'a yürümekte ısrarlı olduklarını belirterek, Kazım Karabekir Caddesi tarafındaki polis barikatına yöneldiler. Polisin cop ve tazyikli su kullanmasıyla yaşanan arbedede, 1'i polis 3 kişi yaralandı.
Cumhuriyet: KESK Yürüyüşü Sona Erdi, İnsanca Bir Yaşam İçin
"KESK Yürüyüşü Sona Erdi" başlıklı haberde, alt başlık: İnsanca Bir Yaşam İçin.
Haberin spotunda, polisin yaklaşık 10 bin kamu çalışanına basınçlı suyla müdahale ettiği, çıkan arbedede 1'i polis 3 kişinin yaralandığı belirtiliyor.
Haberin devamı şöyle:
Anadolu'nun dört bir yanından gelen Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) üye memurlar, İstanbul'dan başlattıkları "İnsanca Bir Yaşam İçin Ankara Yürüyüşü" çerçevesinde Ankara'ya geldiler. Valiliğin Kızılay Meydanı'na sokmadığı kamu çalışanları ile güvenlik görevlileri arasında bir ara gerginlik yaşandı. Çıkan arbedede 1'i polis 3 kişi yaralandı.
(...)
Sabah saatlerinde Ankara'ya gelen kamu emekçileri, Hipodrom'daki Paraşüt Kulesi alanında toplandılar. Emekçiler, Kızılay'a yürümek için kortej oluştururken güvenlik güçleri alanın her iki çıkış noktasına panzerlerle barikat kurdu.
KESK Genel Başkanı Sami Evren ile Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer , Kızılay'a yürümek istedikleri ni güvenlik güçlerine bildirdiler. Yürüyüşe Sıhhıye'ye kadar izin verileceğinin açıklanması üzerine memurlar, Güvenpark'a yürümekte ısrarlı olduklarını belirterek polis barikatına yöneldiler.
Bu sırada polis panzerlerinden memurların üzerine su sıkıldı. Yaşanan arbedede 1'i polis 3 kişi yaralandı. Memurlar daha sonra Sıhhıye'ye doğru kortej halinde yürüyüşe geçtiler.
Hükümete protesto
Emekçiler, yürüyüş sırasında, "Herkese iş, tüm çalışanlara iş güvencesi" , "Sadaka değil toplusözleşme" , "İş ekmek özgürlük", "Direne direne kazanacağız", "IMF için değil halk için bütçe", "Zafer direnen emekçinin olacak", "Yaşasın halkların kardeşliği" sloganlarıyla hükümete tepkilerini dile getirdiler. Deprem bölgesinden gelen memurlar, "Depremi unutturmayacağız" yazılı siyah pankartlarla acılarını ifade ettiler. Kortejde bulunan bazı grupların, Abdullah Öcalan lehine slogan atması da dikkat çekti. Korteje katılan tutuklu yakınları, F tipi cezaevlerini protesto eden sloganlar attılar.
Çelebi de destek verdi
Kortej öğle saatlerinde Sıhhıye Meydanı'na gelerek burada bekleyen grupla buluştu. Bu sırada yüzlerce polis Atatürk Bulvarı, Güvenpark, Kızılay Meydanı'nı panzer ve barikatlarla kapattı. Memurlar, davul zurna eşliğinde halay çekerken sık sık attıkları sloganlarla tepkilerini dile getirdiler. Çalışanların eylemine DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de destek verdi. Bazı çalışanlar, "Soğan ekmekle yaşar hale geldik. 310 milyon maaş alıyoruz, 160 milyon lira vergi ödüyoruz. Aç yaşıyoruz" diyerek hükümeti protesto ettiler. (...)
Milliyet: KESK, iki kat maaş istedi
Milliyet gazetesinde, Barkın Şık imzalı haberde ise, KESK üyelerinin ücret zamlarıyla ilgili talebi başlığa çekilirken, spotta polisin KESK üyelerine müdahalesi "KESK'li memurlar ile polis arasında arbede yaşandı" sözleriyle duyuruldu:
"İstanbul'dan Ankara'ya yürüyen KESK'li memurlar ile polis arasında arbede yaşandı. Başbakan Ecevit ile görüşen KESK yönetimi maaşların iki kat artırılmasını istedi"
Haberin devamı şöyleydi:
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK) Ankara yürüyüşünde olay çıktı, biri polis üç kişi yaralandı. Başbakan Ecevit ile görüşen KESK yönetimi maaşlarının iki katına çıkarılmasını istedi.
(...) Emniyet güçlerinin Sıhhiye'ye yürümelerine izin verdiği KESK'liler meydanda beklerken Başkan Evren iki sendikacı ile birlikte Başbakanlığa giderek Ecevit ile iki saat görüştü. Evren, görüşmede maaşlarının 2 katına, kira yardımının 200 milyon liraya çıkarılmasını istedi. Başbakan taleplerin imkanlar ölçüsünde karşılanacağını söyledi.
Akşam: Kamu emekçileri haklarını aradı
Akşam gazetesinin "Kamu emekçileri haklarını aradı" başlıklı haberinde, KESK üyelerinin yürüyüşlerini tamamladığı duyuruluyor, polisle kamu çalışanları arasında zaman zaman arbede yaşandığı belirtiliyor.
Haberde, göstericilerin polise taş ve şişeler attığı, güvenlik güçlerinin bu hareketlere panzerlerden tazyikli su sıkarak karşılık verdiği aktarılıyor:
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) çalışanları, İnsanca bir yaşam için Ankara yürüyüşü' adı altında başlattıkları eylemi Başkent'te tamamladı.
Kamu çalışanlarının eylemi sırasında, yoğun güvenlik önlemleri alan polis ile göstericiler arasında zaman zaman arbede yaşandı. Göstericilerin taş ve şişeler attığı eylem sırasında, güvenlik güçleri de panzerlerden tazyikli su sıkarak karşılık verdiler. Yaşanan arbedede, biri polis üç kişi yaralandı.
Evrensel Gazetesi: Grev hakkı istediler
Evrensel gazetesi, "Grev hakkı istediler" başlıklı haberinde, KESK üyelerinin talepleri spotta.
"Grevsiz ve toplusözleşmesiz 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası çıktığı günden bu yana yasanın kendilerine dar geleceğini ifade eden KESK üyesi kamu emekçileri, grev ve toplusözleşme hakkı için Ankara'da buluştu. Polis barikatlarına ve tüm engellemelere rağmen Sıhhiye Meydanı'nda mitinglerini gerçekleştiren kamu emekçileri, ne toplusözleşme ne de grev haklarından vazgeçmeyeceklerini ilan ettiler."
Gazetenin haberi şöyleydi:
(...) Saat 10.00'dan itibaren kortejlerini oluşturmaya başlayan kamu emekçilerinin yürüyüş yolu polis barikatı tarafından kapatıldı. Kamu emekçileri, polisin yürüyüşün başlamasına izin vermemesine tepki gösterdi. "Direne direne kazanacağız", "Emekçiye değil çetelere barikat" sloganlarıyla yürüyüşe geçen kamu emekçileri ile polis arasında kısa bir çatışma yaşandı. Çatışma sırasında polisin panzerlerden su sıkması, biber gazı ve cop kullanması nedeniyle çok sayıda kamu emekçisi yaralandı.
Haberden bölümler:
Çatışma sonrasında kamu emekçilerinin kararlılığı üzerine polis barikatı kaldırıldı. "Çözüm emekten, barıştan yana özgürlükçü demokratik Türkiye" pankartının ve 13 Ağustos'ta İstanbul'dan yürüyüşe geçen Danışma Kurulu üyelerinin ardından kortejlerini oluşturan KESK üyeleri Sıhhıye'ye doğru yürüyüşe geçtiler. KESK Genel Başkanı Sami Evren ve DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi bir süre kortejin önünde yürüyüşe katıldılar. Evren, daha sonra Başbakan Bülent Ecevit ile görüşmek üzere Başbakanlık'a gitti.
Kamu emekçileri yürüyüş boyunca sık sık "Sadaka değil toplusözleşme", "Zafer direnen emekçinin olacak", "IMF'ye değil emekçiye bütçe", "17 Ağustos'u unutturmayacağız", "Toplusözleşme hakkımız grev silahımız" sloganlarını attılar.
Bu arada Ankaralı kamu emekçileri de toplanmaya başladıkları Zafer Çarşısı önünde polis barikatlarıyla engellenmeye çalışıldı. Kamu emekçilerini polis barikatla kaldırıma sıkıştırdı.
Ankara dışından gelen kamu emekçilerinin yürüyüşünün başlamasının ardından barikat açıldı ve Ankara kitlesi de Sıhhiye Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti. Nakliyat-İş, TMMOB, TÜMTİS, ÖDP ve EMEP üyeleri de pankartlarıyla eyleme katılarak kamu emekçilerine destek verdiler. Sıhhiye Meydanı'na ulaşan yürüyüş kolu Ankaralı emekçiler tarafından sloganlar ve alkışlarla coşkuyla karşılandı.
Meclis 3 Ağustos'ta onayladı
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Avrupa Birliği (AB) Uyum Yasaları Paketi olarak da adlandırılan "Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun"u, 3 Ağustos 2002'de Meclis'te görüşerek kabul etti. Uyum Paketi, 8 Ağustos'ta Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından 8 Ağustos'ta onaylandı.
48 saat önce bildirimde bulunmak yeterli
Uyum Paketi'nin 5. maddesi, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nu düzenliyordu ve toplantı yapılabilmesi için toplantının yapılmasından en az 48 saat önce toplantının yapılacağı yerin bağlı bulunduğu valilik veya kaymakamlığa bildirimde bulunmayı yeterli kılıyordu.
"Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Madde 5-B) 6.10.1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir."
"Toplantı yapılabilmesi için, düzenleme kurulu üyelerinin tamamının imzalayacakları bir bildirim, toplantının yapılmasından en az kırksekiz saat önce ve çalışma saatleri içinde, toplantının yapılacağı yerin bağlı bulunduğu valilik veya kaymakamlığa verilir."
Polisin yetkisi, yetkisizliği
Aynı kanunun 10. maddesi ise, Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu'nu yeniden düzenliyordu. Düzenleme, polisin Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamına giren toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapıldığı yerde veya yakın çevresinde, suçun önlenmesi amacıyla kişilerin üstlerini, araçlarını, özel kağıtlarını ve eşyasını aramasına, suç unsurlarına el koymasına ve evrakı ile birlikte Cumhuriyet Savcılığı'na tevdi etmesine imkan tanıyor. Ancak, buna bir kısıtlama getiriyor: Bu uygulama ancak, "mahallin en büyük mülki amirinin vereceği yazılı emirle yapılabilir." (BB)