Ütopyacılar çağrılarında, bütün ütopyaların, ortak olan, birbirine benzeyen yanları vardır. Ama yine de, her çağın, her insanın ütopyası, az ya da çok farklıdır, diyor ve soruyorlar: Acaba, 21. yüzyıl ütopyalarının, yani geleceğin ütopyalarının özellikleri neler olacak?
Yanıt, sorunun boşa sorulmadığını gösteriyor. Çünkü, bu yıl Karaburunda Ütopya 21' tartışılacak, sorular sorulacak, yanıtlar aranacak.
İki yıl önce Ütopyacılar toplantısına Boş zamanları tartışmak için gittiğimde Karaburuna aşık oldum; insanları, zeytinlikleri, denizi, kayalıkları, çiçekleri, böcekleri, balıkları ile İzmire bu kadar yakın ve bir o kadar da kadar uzak oluşuna şaşarak dolaştım.
Bunca güzelliği görünce, insan tabii ki buranın Türkiyede suç oranının en düşük yer olduğuna şaşırmıyor. Ertesi yıl tekrar gittim. Karaburun o yılki toplantının konusu Kaostan daha çok ilgimi çekiyordu itiraf edeyim.
Ancak tüm güzelliğine karşın sakatlar için zor bir yer Karaburun. Kolay olan neresi var ki zaten?
Borges haklı
Benim bir ütopyam var. Ben ütopyama bir adım yaklaşıyorum, o benden bir adım uzaklaşıyor. Ben iki adım yaklaşıyorum o iki adım uzaklaşıyor. Anladım ki ben ütopyama ulaşamayacağım; ama bu sayede ilerlemiş oluyorum.
Yanlış hatırlamıyorsam Borges böyle diyordu.
Önceki yıllarda, bazılarının ütopyalarıyla benimkinin çakışan yanları vardı. Çakışmayan yanları vardı. Benim ütopyamda ayrımcılık, cinsiyetçilik yok. Dilde de Bazı ütopyacıların konuşmalarındaki ayrımcı ya da cinsiyetçi söylem beni rahatsız ediyor, orada da söylemiştim.
Bu yıl çağrı metninde insanoğlu gibi cinsiyetçi kelimeleri hala kullanmış olmalarına sahiden şaşırmaya devam ediyorum. Ancak değişeceğine inanıyorum bunun. Borgesin dediği gibi yerinde saymaz ütopyası olan
Çağrı; tarihen bazı ütopyaları da hatırlatıyor: Platonun ütopyası Devlet, Antik Çağdan kalma. Rönesansın, Sanayi Devrimi döneminin de ütopyaları var. Thomas Moreun Utopia'sı, Tommasso Campenellanın Güneş Ülkesi, Etiene Cabetnin, Victor Considérantın, Charles Fouriernin düşleri.
Devamla; sonsuz barış umutları, sonsuz mutluluk beklentileri, Marksist ütopyalar, uzay ütopyaları da sayılıyor elbette.
Program
Buluşma, gelenekselleşen iki etkinlik ile başlıyor: 16 Mayıs cuma günü saat 15.00te Arkeolog Ahmet Uhri eşliğinde Karaburun tanıtım gezisi - saat 19.00da Kamil Masaracı karikatür sergisi açılışı.
Konuşmacılar ve sunuşları şöyle:
Levent Gedizlioğlu: Yeni Dünya Düzeninde Ütopya Mümkün mü?
Beno Kuryel: Bugünkü anlamıyla Sınavsız Öğrenim Ütopyası
Emel Kayın: Bir Ütopya Olarak Kültürün ve Doğanın Korunması Düşüncesi
Semih Koray: 21. Yüzyılda Özne-Nesne İlişkisi
Gürhan Tümer: 21. Yüzyılda da Ütopyalar Olacak
Arş. Gör. Ahmet Mutlu: Ekolojik İktisadi Anlayış Bir Ütopyamı?
Yalçın Yusufoğlu: Ütopistler için
Sema Bulutsuz: Ağustos Böceğinin Özlemi
Melih Ergen: Ütopya Yanılsaması ya da Ütopyanın Ütopyası
Bilge Contepe: Doğal Bir Çeşitleme: Kelebekler, Korkuluklar, vd.leri
Gediz Akdeniz: Ütopyalar Sonrası: Metafor ve Karmaşıklık
Ender Helvacıoğlu: 21. Yüzyılda ilerlerken: Amerikan İmparatorluğu mu, Yepyeni Bir Dünya Uygarlığı mı
Victor Ananias: Yirmi birinci Yüzyıl Savaşçıları
Enis Turan:, Nasıl Bir Yeni Dünya Düzeni
Dr. Fikriye İnanç Baş - Doç. Dr. Melih Baş: Bir Ekolojik Ütopyada (EkoDüşÜlkede) Çocuk
Ahmet Hilmi Balcı: 21. Yüzyıl İçin İkili Felsefi Bir Yapılanma Olarak Ütopya'nın Bu Topraklara Dair Özel Durumu: Arttopyalar ve Dystopyalar
Özgür Akarsu - Kemal Yaylalı:, Bir Ütopya Olarak Pozitivizm
Ethem Torunoğlu: Barbarlara Teslim Olmamak Üzerine Direniş ve Ütopya
Konaklama için, ücretsiz çadır kurmaktan kahvaltı dahil 25 milyon liraya kadar seçenekler bulunuyor. (NG/NM)
* Daha fazla bilgi ve iletişim için:Y. Savaş Emek, 0232 224 86 2- 0 533 354 32
Şafak Gürtekin, 0232 224 11 41- 0533 617 51 13, e-posta: [email protected]