Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde geçtiğimiz mayıs ayında düzenlenen saldırıya dair istihbarat bilgilerini Redhack'e sızdırdığı iddiasıyla suçlanan er Utku Kalı için Ataşehir'de ‘’Utku Kalı'ya özgürlük" paneli gerçekleştirildi.
Panele avukat Ceren Kalı (Utku Kalı‘nın ablası), avukat Şerif Özgür Urfa, moderatör olarak da Çağdaş Hukukçular Derneği’den avukat Efkan Bolaç katıldı.
Bolaç, “Utku askerlik yaparken yani bir anlamda katliamdan 10 gün sonra basına sızdırılan belgeler nedeniyle mağdur olmuş durumdadır. Hükümete göre bu belgeler güvenliği tehdit ediyormuş. Eğer o belgeler ciddiyete alınsaydı 52 insan hayatta olacaktı”dedi.
“Boş kağıt delil olarak gösterildi”
Avukat Ceren Kalı, belgenin yayınladığı günün akşamında Utku Kalı’nın hukuksuz bir şekilde savcının bilgisi dışında gözaltına alındığını söyledi.
“Utku’nun tutuklanmasına neden olan dört belgeden biri a5 boyutunda boş bir kağıt, üzerinde parmak izi incelemesi yapılmamış, Utku’nun mu, bir başkasının mı koyduğu belirsiz.
“Utku defalarca işkence ve kötü muamele yapıldı. Zaten ilk sorgusu savcılık bilgisi dışında Amasya E Tipi Cezaevi Jandarma Karakolu odasında yapıldı. Sorguda Utku’ya, 'Bu işi para için mi yaptın?', 'Suratına ne oldu, kanın mı çekildi' diye soruldu. Ailesiyle ilgili kişisel bilgileri yöneltilerek, baskı altına alındı.
"Utku’nun 'Ben yapmadım' demesi üzerine Tokat’tan gelen bir başçavuş tarafından defalarca tokatlandı, boğazını sıkıldı, iteklenerek duvara çarpıldı, karın boşluğuna vuruldu. Dayak sırasında 'Hapislerde çürüyeceksin', 'Vatan haini, devlet düşmanı', 'Seni öldüreceğim lan' diye küfredildi. Hastane raporlarında bu doğrulandı. Kötü muameleye bağlı travma sonrası stres bozukluğu yaşadığı ve intihar düşüncesi olması nedeniyle de yatarak tedavi olması gerektiğine dair rapor verildi. 44 gün içerisinde 4 tane hastane değiştirdik.”
"Suriye politikasıyla paralel gidiyor"
Avukat Şerif Özgür Urfa, davanın devletin Suriye politikasıyla paralel devam ettiğini belirterek "Ortada hukuk yok. İktidarın Suriye politikası nereye gidiyorsa davamız oraya gidiyor” dedi
“Askeri savcının bu soruşturmayı yürütmeye dair görevi yok. Yapılan dava başından bu yana hükümsüz. İddianamenin hazırlanması ayrı bir garabet; 4 belgeyi Utku bir şekilde bir yere yolladı. Bu belgelerin gizli olduğunu üzerinde gizli yazdığından çıkarıyorlar. Tek delil dosyanın üzerinde kırtasiyede de yaptırabileceğiniz basit bir gizli kaşesinin damgasının bulunması.”
"İddianamenin kabulünden sonra ilk duruşmada askeri mahkeme görevli ve yetkili olmadığını söylüyor. Bunun üzerinde dava özel yetkili ağır ceza mahkemesine sevk ediliyor. Gerekçe olarak da terörle mücadele kapsamında yargılanması gereken çok önemli bir suç olduğu belirtiliyor. Burada yargılanmasının tek nedeni de daha ağır cezaların çıkartılmak istenmesi.”
Panelin sonunda 11 Kasım'da Utku Kalı’nın davasına çağrı yapılarak Kalı’nın “Hiçbir şeyi unutmamak istemiştim ben, herkes her şeyi hatırlamalı 11 Kasım hayatımdaki en önemli günlerden bir tanesi beni yalnız bırakmayın” mesajı okundu. (OÖ/NV)