Foto muhabirleri ve haber kameramanları, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu başkanı Zafer Üskül'le görüşerek çalışma koşulları konusunda girişimde bulunmasını istedi.
Foto Muhabirleri Derneği (FMD) Başkanı Rıza Özel, Profesyonel Haber Kameramanları Derneği Başkanı Durak Doğan ve Türkiye Haber Kameramanları Derneği Genel Sekreteri Celal Çevirgen gazetecilere tanınan "yıpranma payı"nın Ekim 2008'de kaldırıldığını hatırlattı.
Özel, gelişen teknolojiyle taşıdıkları yüklerinin azalması gerekirken, tam tersine arttığını belirterek, ''Eskiden gittiğimiz yerlerde PTT hattından fotoğrafları geçiyorduk fakat şimdi arkadaşlarımız; sırtlarında bilgisayarı, savaş bölgelerinde uydu telefonlarını, elektrik olmayan yerlerde güneş enerjili bataryalarını taşıyor ve öyle fotoğraflarını geçiyor'' dedi.
Çevirgen de haber kameramanlarının meslek hayatı boyunca ölme risklerinin, polis ve askere göre çok daha fazla olduğunu iddia etti. ''Sırtında 20'ye kadar GSM hattını kullanan bir cihazla kansere yakalanma riskiyle görev yapıyorlar. Sizden ricamız, elimizden alınan yıpranma hakkımızın tekrar geri verilmesi'' dedi.
Doğan ise işverenlerin, tecrübeli ve vasıflı kameramanların yerine düşük maaşla vasıfsız elemanları tercih ettiklerini ifade ederek, ''Eskiden 3-4 kişinin yaptığı işi şimdi biz tek başımıza yapıyoruz ve aynı maaşı alıyoruz. Bu da işverenin işine geliyor. Geleceğimiz de patronun iki dudağı arasında. Bu nedenle iş güvencemiz yok'' dedi.
Üskül'den patronlara eleştiri
Üskül de foto muhabirleri ve kameramanların hangi koşullar altında çalıştıklarını her gün gözlemlediklerini söyledi.
''Teknoloji geliştikçe, birden fazla işi tek bir kişiye yaptırarak maliyeti düşürmeye çalışan medya patronları var'' diyen Üskül, Anadolu Ajansı dışında medyada başarılı sendikal örgütlenme olmadığını söyledi.
''Kanun yapıcı olarak Meclis'e düşen görev vardır herhalde. Daha önce verilen bu hakkın geri verilmesini istiyorsunuz. Bu konuda üzerimize düşen girişimlerde bulunuruz. Ama herhalde bugünkü toplantımızı sizin çalıştığınız bazı özel kanallar vermeyecektir, kamuoyu oluşturulması konusunda katkıda bulunmayacaklardır. Bu da işin başka bir talihsizliği. Medya, değişik kesimlerin hak ihlalleri ortaya çıktığı zaman gereken ilgiyi gösteriyor ama kendi çalıştırdıklarının hak ihlalleri sözkonusu olduğunda, tam bir sessizliğe gömülüyorlar. Umarım bir iki kanal bu habere yer verir."