Siyasetçi- akademisyen Ufuk Uras, dün (20 Kasım) sosyal medya hesabından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yle görüştüğünü duyurdu.
Uras, görüşmenin konusunun Bahçeli'nin DEM Partililerle tokalaşması ve arkasından Abdullah Öcalan çağrısıyla gündeme gelen süreç olduğunu belirtti.
Uras ilk paylaşımında, "Sayın Devlet Bahçeli ile son dönem ortaya koyduğu perspektifle ilgili görüş alışverişinde bulunduk. Gösterdiği ilgi ve sohbet için teşekkür ederim" dedi.
Daha sonra yeniden paylaşım yapan Uras, “Bugün DEM Eşbaşkanı Sayın Tuncer Bakırhan ve Parti Sözcüsü Sayın Ayşegül Doğan'la ve ardından Sayın Ahmet Türk'le görüştük, öneri ve katkıları için teşekkür ederim” diye yazdı.
Uras, Bahçeli ile yaptığı görüşmenin ayrıntılarını ise T24'ten Candan Yıldız'a anlattı.
Yıldız'ın yazısının öne çıkan kısmı şöyle:
Görüşme talebi Ufuk Uras’tan gelmiş. Bahçeli’nin yaptığı çağrının kıymetli olduğunu vurgulayan Uras şunları söyledi:
"Çağrının kıymetli olduğunu, önemli olduğunu düşündüğüm bir konuda her türlü desteğe, katkıya hazır olduğumuzu ifade ettim. O da memnuniyetini dile getirdi.”
Uras, bugünlerde sıkça dile getirilen Erdoğan-Bahçeli gerilimi söylentilerini boşa çıkaracak çok önemli bir ayrıntının da Bahçeli tarafından kendisiyle paylaşıldığını aktardı. Buna göre bizzat Erdoğan geçen ay başında Bahçeli’ye “bu meseleyi başkalarını karıştırmadan kendi kendimize çözme” teklifiyle gitmiş.
Ufuk Uras’tan dinleyelim: “Sayın Bahçeli, Erdoğan’ın geçen ayın başında kendisine ‘Bu işi kendi başımıza, kendi kendimize çözelim, bu sorunlara başkalarını karıştırmadan’ teklifiyle geldiğini aktardı. Sayın Bahçeli bunun üzerine ‘Peki bunu kim yapacak? Gittim gruba (DEM) el sıktım, başsağlığı diledim. Öcalan da hiçbir telkin olmadan kendi görüşünü ifade etsin bu konularda diye o çıkışı yaptım’ dedi.”
Erdoğan’ın “bu işi kendi kendimize çözelim, başkaları olmadan” dediği şeyin tam olarak ne anlama geldiğini altını çizdiğimde Uras’ın yorumu şu oldu:
“Türkiye’nin iç dinamikleriyle çözülsün, buna işaret ediliyor. Bu daha önce denendi ve başarılı olmadı.
Denenmiş bir şeyi bir daha deneyelim demeleri zor” yanıtını veren Uras, burada Çözüm Süreci öncesi Oslo görüşmelerini hatırlattı.
Bahçeli’nin çıkışıyla ilgili “olduğu yerde durduğu” izlenimini edindiğini belirten Ufuk Uras, “Tarihsel ortak ‘biz’de buluşmanın önemli olduğunu söyledim. Sosyalist kimliğe sahip bir insanla milliyetçi bir liderin görüşmesi, bu toplumun bütün renklerini katacak bir şekilde ortak mutabakatta buluşmasına katkı sağlıyorsa bunun simgesel bir önemi olduğunu dile getirdim” diye konuştu.
Görüşmenin içeriğinin kamuoyuyla paylaşılması konusunda Bahçeli’nin de onayı olduğunu vurgulayan Uras, Bahçeli’nin “1967’li yıllardan beri buradan bir yere varmak mümkün değil. Bütün enerjimizi tükettik dedi. O yüzden buradan bir yere varılamayacağını herkesin görmesi gerekir. O yüzden ortak bir yerde buluşmak lazım. El uzatmak da simgesel olarak zaten bunu ifade ediyor” dediğini aktardı.
Bahçeli’nin kendisine “şiddetin olmadığı bir zeminde herkesin siyaseten kendisini ifade etmesi” konusundaki düşüncelerini aktardığını belirten Uras, “Ben de bunu yeni bir sayfa açmak olarak değerlendirdim. Ama yeni bir dil oluşturmak gerektiğini ifade ettim” diye konuştu.
Uras, Bahçeli’nin Kürt meselesindeki çıkışıyla ilgili “İnsan kaybı, ekonomik maliyet, buradan bir yere varamıyoruz, bu hep küresel güçlerin işlerine yarıyor” değerlendirmesinde bulunduğunu söyledi.
MHP liderinin öne çıktığı sürecin Suriye’deki gelişmelerle ilişkisi var mı diye sorduğumda da Uras şu yanıtı verdi:
“Olmaz olur mu! Süreç, Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleşmesiyle ancak olabilecek bir şey. Zaten PKK kendini lağvetsin meselesi… Açılım sürecinde böyle değildi. Bu ancak dönüşsün diyerek olabilir. Düşünsenize Suriye’desiniz. 100 bine yakın insan var, haydi kendimizi lağvettik. Bu nasıl olacak? Bir model gerekli, oradaki yapı Suriye merkezi hükümetine tabii mi olacak? Bütün bunlar, üzerine çalışılması gereken konular.”
(RT)