Gün boyu süren etkinlikte, sayısal yayıncılık teknolojisi, sayısal yayınların planlanması, sayısal yayıncılığa geçiş stratejileri ve sayısal dönüşümün yayıncı kuruluşlara etkileri akademisyenler, yayın kuruluşlarının temsilcileri ve uzmanlarca tartışıldı.
Morgül: Elektromanyetik kirlilik son bulacak
Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Avni Morgül, sayısal yayına geçişle vericilerin yarattığı tehlikenin ve elektromanyetik kirliliğin son bulacağını söyledi.
Uydu kanallarının yüzde 70'inin yerel kanallardan oluştuğunu açıklayan Prof. Dr. Morgül, büyük şehirlerdeki insanların kendi memleketlerinde olup bitenleri uydu yayınından izlemelerinin daha kolay olacağını savundu.
Gezgin: Üniversitelere frekans tahsisi ne zaman?
Panel sonunda İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Gezgin ve başka izleyiciler, "İletişim fakülteleri gereksiz" diyen Televizyon Yayıncıları Derneği Başkanı Nuri Çolakoğlu'nu eleştirdi.
Prof. Dr. Gezgin, her yıl Türkiye'deki 26 iletişim fakültelerinden binlerce mezunun çalışma hayatında kendine yer bulmak için uğraştığını, ancak mesleklerini yapamadıklarını ifade etti.
Prof. Dr. Gezgin, iletişim fakültelerine yayın için frekans tahsisinin yasayla olanaklı hale gelmesine karşın, bunun gereğinin hâlâ yapılamadığını söyledi.
Can: Vericiler Avrupa'da üretiliyor
TRT Vericiler Dairesi Başkanı Erkan Can ise, karasal-sayısal yayıncılık için Türkiye'de üretilen antenlerin geçerli olduğunu kaydederek, diğer yandan vericilerin Avrupa'da 20'den fazla yerde üretildiğini, Türkiye'de ancak bu vericilerin parçalarının toplandığını bildirdi.
Panelde söz alan Konya'dan Kon TV temsilcisi ise, Avrupa'da başka teknolojilere geçilmesiyle, 5-10 yıl sonra, sayısal-karasal yayıncılık kavramının Türkiye'de yanlış bir karar haline gelebileceğini söyleyerek bir başka endişesini paylaştı:
"Türkiye'de vericiler kontrol altına alınmalı; daha iyi hizmet verir hale getirilmeli. Ankara'nın çok merkezi yerinde bile, emisyon kapasitesi çok düşük".
Akman: Yerel medya üniversite mezunu çalıştıracak
RTÜK Başkanı Dr. Zahid Akman, yeni teknolojilerle yayıncılık yapmada eğitimin önemine işaret ederek, özellikle yerel radyoların içerik yönünden zayıf olduklarını bildirdi.
Dr. Akman, yerel radyoların eleman kapasitelerine bir standart getirmek istediklerini, içerik yönüne etki edecek bir sistem olarak, yalnızca iletişim fakültesi mezunlarının çalıştırılmasını düşündüklerini, bunun Prof. Dr. Gezgin'in işaret ettiği iletişim fakültesi mezunu işsiz gençlere çare de olacağını söyledi.
Paçacı: Bir stratejik plana ihtiyaç var
TRT olanaklarıyla 3 Şubat'ta sayısal deneme yayını yapıldığını hatırlatan oturum Başkanı ve RTÜK üyesi Taha Yücel, dijital yayının insanların evdeyken ve mobil haldeyken net izleme olanağı sağlayacağını ifade etti.
Bilkent Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayhan Altıntaş ise, yerel yayının mutlaka karasal veya kablolu sistem üzerinden yapılması gerektiğini kaydetti.
Panelde söz alarak şahsi görüşlerini ortaya koyan Telekomünikasyon Kurumu temsilcisi Kaya Paçacı, Türkiye'de yayıncılık aktörlerinin katılımıyla ülkenin ihtiyaçlarını önceden belirleyecek ve izleyiciden yayıncılara tüm aktörleri harekete geçirecek bir stratejik plana ihtiyaç bulunduğunu belirtti.
Sayısal televizyon yayıncılığı nedir?
Sayısal televizyon, yayıncılıkta yeni bir yöntem. Sayısal teknoloji kullanılarak gerçekleştirilen bu yeni yayın yöntemi başta karasal (terrestrial) yayıncılık olmak üzere uydu (satellite), Kablolu TV, LMDS, MMDS ve MVDS yayıncılığında kullanılıyor.
Yayıncılık teknolojisinde yaşanan hızlı gelişmeler, radyo ve televizyon yayınlarının üretim ve iletiminin sayısal teknikle yapılabilmesinin yolunu açarak, bu yayınlarla birlikte program ilintili veya ilintisiz sayısal ek yayın hizmetlerinin ve etkileşimli yayıncılığın yapılabilmesini olanaklı hale getirdi.
Bunun sonucunda telekomünikasyon, bilişim ve yayıncılık arasındaki geleneksel ayrımların ortadan kaldırılarak, her türlü hizmetin aynı iletişim ortamından sunulması olarak tanımlanabilecek yakınsamanın (convergence) fiili olarak gerçekleşme süreci başladı.
Sayısallaşma ve yakınsama, iletişim sektörlerinin bir araya gelmesini sağlayarak, iletişim ortamlarının bugüne kadarki tariflerinin değişmesini ve hatta kısa bir süre öncesine kadar var olmayan iletişim ortamlarının ortaya çıkmasını gündeme getiriyor.
Türkiye'de sayısal yayıncılık
Radyo ve televizyon yayınlarının tüm Türkiye çapına yayılması için karasal ortamdan sayısal sisteme geçilmesi önemli bulunuyor. Sayısal yayıncılıkla ilgili çalışmalar kapsamında, 2000 yılında RTÜK'çe Türkiye karasal sayısal frekans planı yapıldı; 2003 yılında da Sayısal Yayın Konsepti hazırlanarak Haberleşme Yüksek Kurulu'na sunuldu.
Haberleşme Yüksek Kurulu 7 Ekim 2005'te yaptığı toplantıda, TRT ile özel yayıncıların, RTÜK koordinatörlüğünde birlikte hareket ederek, aynı yayın buketi içerisinden Ankara, İstanbul ve İzmir'de karasal sayısal televizyon yayını denemelerine başlamasına karar verdi. 3 Şubat'tan itibaren Ankara ve İstanbul'da karasal sayısal televizyon deneme yayınına başlandı. (EÖ/TK)