Araştırma fonlarındaki kaynaklar, üniversite öğretim üyelerinin ve üniversite çalışanlarının kendi emekleri ile kurumlarına sağladıkları özkaynaklardır diyen Erdin, bu paraların harcanmamış para olarak değerlendirilmesini de eleştirdi.
Erdin, 2003ten 2004e devredilen paraların, sürdürülmekte olan araştırma projelerine ve araştırmacılara dağıtılmamış olmasını da önemli bir idari hata olarak nitelendirdi.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın Bir araştırma devam ediyorsa, üniversiteler bunları bize bildirecek. Acil ödeme gerektiren araştırmalar varsa, bunları hemen kendilerine ödeyeceğiz şeklindeki sözlerini de, Sadece bir iyi niyet gösterisi olarak değerlendirdi.
Kaliteli bir eğitim 1000 liraya yapılacaksa; Şimdi 400 liramız var, onunla eğitim yapın demek rasyonel değildir. Kaliteli, nitelikli eğitim; özellikle yüksek öğretim Türkiyenin geleceği olarak görülüyorsa, yüksek öğretime ayrılan kaynaklar yeniden gözden geçirilmelidir diyen Erdin, sözlerini şöyle sürdürdü:
Rektörlerin idari hatası
* Fonların kapatılıp sistem içine alınması, bugünün kararı değil; Ecevit hükümeti zamanında kararlaştırılmıştı.
* Bu duruma, iki açıdan bakmak lazım. Mali açıdan sistemde değişikliğe giderken bütün fonların kaldırılması, genel dağılım içinde üniversite araştırma fonlarının da dahil edilmesi, mali sistem için normal olabilir.
* Üniversitelerin araştırma fonlarındaki kaynağın büyük bölümü, üniversite öğretim üyelerinin, üniversite çalışanlarının genel sermaye sistemi içindeki kazanımlarının bir sonucudur.
* Bu para aslında, araştırma projeleri ve araştırma altyapısı için gerekli olan araç-gerecin alınması, projelerin yürütülmesi için gerekli harcamaları karşılamak amacıyla kullanılan bir paradır. Yani, o paranın nereye gideceği bellidir.
* Dolayısıyla, olayın diğer yüzü de, üniversite rektörlerinin bu paraları bitirmemiş olmalarıdır. Fonlarda biriken paranın bir önceki yılın araştırmalarına, araştırmacılarına rasyonel biçimde dağıtılmamış olması, önemli bir yönetimsel hatadır.
Üniversiteler devlet daireleri değildir
* Eğitime ayrılan bütçe payı ve gayri safi milli hasıla içindeki pay da dikkate alındığında, dünya sıralamasında çok gerilerde olduğumuz gerçektir.
* Üniversiteleri herhangi bir devlet dairesi olarak algılamamak gerekir.
* Bu durumda üniversitelerde yapılacak araştırmacıların parasal kaynak sağlanması amacıyla Maliye Bakanlığına gönderilmesi veya Maliye Bakanlığından nasıl onay alınacağını açıklanması, ondan sonra tekrar değişiklik yapılması fırsatları olacaktır.
* Maliye Bakanı Unakıtanın Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erdoğan Teziçe verdiği sözü sadece iyi niyet işareti olarak görüyorum. (BB)