Öğretim Elemanları Sendikası (ÖES) İstanbul Şubesi Başkanı Prof.Dr. Tahsin Yeşildere, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun tutumunu böyle değerlendiriyor.
Özgür seslere ceza
İÜ Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent Tanör'ün öğretim üyeliğinden ihracını istemesinin ardından, bir kez daha dikkatleri üzerine çeken Prof. Dr Alemdaroğlu'nun rektörlük görevine atandığı günden itibaren "üniversiteyi terörize ettiğini" ettiğini öne süren Prof. Yeşildere, bianet için şu değerlendirmeyi yaptı:
* Sorun telif ücreti, paranın döner sermayeye yatırılması ve benzeri konular değil. Ayrıca, Bülent Tanör zaten haklı. Bu bir kitap ve telif karşılığı ödenmiştir. Bu bir suçsa, üniversitede akademisyen kalmaz.
* Kemal Alemdaroğlu, antidemokratik uygulamalarına karşı çıkan, düşüncelerini özgürce ifade eden, yanlışları ortaya koyan Prof. Dr. Bülent Tanör'ü cezalandırmak istiyor.
* Tanör'ü açtığı soruşturmalarla, verdiği olumsuz sicillerle yıldıramadı. Çünkü hepsi Tanör'ün haklılığını kanıtlayarak Mahkeme'den geri döndü.
* Şimdi de böyle bir karalama kampanyası başlatıldı.
Alemdaroğlu gözdağı veriyor
* Alemdaroğlu, 'üniversitesinden' Tanör'ü 'atabileceğini' düşünüyor. Bu aynı zamanda, üniversitede kendisi gibi düşünmeyen hocalara bir gözdağı. Prof. Dr. Bülent Tanör cezalandırılırsa, Alemdaroğlu öğretim üyelerine, öğretim elemanlarına, asistan, doçent ve yardımcı doçentlere gözdağı vermiş olacak. Üniversitede yaratılmış terörün bir uzantısı bu.
12 öğretim üyesine olumsuz sicil
* Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu daha önce de düşüncelerini özgürce ilan edenleri cezalandırmaya çalıştı. Prof. Dr. Şefik Dursun, Prof. Dr. Mesut Parlak, Prof. Dr. Alaaddin Çelik, Prof. Dr. Bülent Tanör, Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, Prof. Dr. Ahmet Ağırakça ve benim de aralarında bulunduğum 12 öğretim üyesi hakkında olumsuz sicil hazırladı.
Yeni isimler listede ama "seçim" var
* Alemdaroğlu'nun 2001 yılında da pek çok hocaya olumsuz sicil verdiğini, ancak 10 Aralık 2001 tarihinde gerçekleşecek Rektör Seçimi'nde oy kaybetmek kaygısıyla bu isimleri açıklamadığını duyuyoruz.
* Alemdaroğlu, üniversiteye siyaset soktu. İstanbul Üniversitesi, Atatürkçülük adı altında Türk-İslam sentezcilerinin örgütlendiği bir yuva haline geldi.
* Soruşturmalar adil gerçekleşmiyor.
* Kadro dağıtımı adil değil.
* Üniversite tarihinde ilk defa kadro dağıtımı sırasında sorgu odaları kullanılmaya başlandı.
* Kadro başvurusunda bulunan kişiler, 3 rektör yardımcısı tarafından bir odaya alınıyor ve orada sorulan kişisel, afaki bilgilerle kadroya uygunluğu denetleniyor.
* Akademik kurullarda öğretim üyeleri konuşturulmuyor, aksi görüş bildiren kişiler azarlanıyor.
177 kişi üniversiteden ayrıldı
* İsimlerini tek tek sayamayacağım kadar çok sayıda öğretim üyesi görevlerinden uzaklaştırıldı ya da istifa ettiler. Üniversitenin tarihinde ilk kez, bir rektör döneminde 177 kişi üniversiteden ayrıldı.
* İlk kez bu kadar çok sayıda soruşturma açıldı. Soruşturmaların fazlalığından idari mahkeme bile yıldı.
* Rektörlüğü ile bütün bu uygulamaları başlatan Kemal Alemdaroğlu üniversitemize zarar veriyor. Bir an önce üniversiteden elini çekmesi gerekiyor. (BB/NU)