Fotoğraf: Şebnem Coşkun/AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü ve Avrupa Mülteci ve Göçmen Çalışmaları Özel Koordinatörü Afshan Khan bir açıklama yayınlayarak, "Son mülteci dalgası karşısında çocukların korunması birinci öncelik olmalıdır" dedi.
Türkiye'nin sınırlarını açması üzerine otobüslerle sınır kapılarına bırakılan mültecilerin Pazarkule'deki bekleyişleri sürerken Ege sahillerinde ise güvensiz botlarla Avrupa'ya geçişler devam ediyor.
TIKLAYIN - Çocuk Gelişimci ve Hukukçu Yorumu: Bu Göç Çocuklar için Yeni Bir Travma
Khan, denizde veya sınır kapılarında veya çatışmalardan etkilenen bölgelerde olsun, ilk kurbanların hep kaçıp kurtulma çabasındaki çocuklar arasından çıktığını hatırlatarak şunları söyledi:
"Geçtiğimiz haftalarda İdlib'te tırmanan şiddet sonucunda 600 bin çocuk yerinden edilmiştir. Türkiye-Yunanistan sınırındaki Edirne'de toplanan 13 bin kişinin yüzde 40'ını çocuklu aileler oluşturmaktadır. Devletler, en masum kişilerin daha fazla zarar görmesini engellemek için mümkün olan ne varsa yapmalıdır.
UNICEF ve ortakları sahada çocukların acil ihtiyaçlarını karşılamakta; barınma, su, hijyen malzemeleri, battaniye ve gıda dışındaki diğer malzemeleri sağlayarak yardımda bulunmaktadır.
"Bu arada, Türkiye'nin Bulgaristan'la olan sınırında sıkışıp kalan, geri püskürtüldüklerine ilişkin haberler gelen kişilerin acil ihtiyaçlarının karşılanması için de çalışmalar yürütülmektedir."
Evlerinden koparılan çocuklar ve ailelerin siyasi liderlerin geliştireceği ortak çözümlere ihtiyaç duyduğunu belirten Khan şöyle devam etti:
"Mülteci akışlarını hiçbir ülke tek başına yönetemez"
"Bugün ilgili tüm ülkelerin, kim olurlarsa olsunlar, nereden gelirlerse gelsinler çocukları şiddetten ve zarar görmekten koruma yönündeki uluslararası taahhütlerini yerine getirmelerinin zamanıdır. Gün, yabancı düşmanlığını tahrik eden ya da ayrımcılığı körükleyen uygulamaların ve açıklamaların değil, insanlara güvenli sığınma olanakları ve uluslararası koruma sağlamanın günüdür.
Gün, aynı zamanda Avrupa'nın, çok sayıda çocuğu ve aileyi kabul ve onlara yardım ederek dünyaya iyi bir örnek vermiş olan Yunanistan ve Türkiye ile dayanışacağı gündür. Mülteci ve göçmen akışlarını hiçbir ülke tek başına yönetemez. Çocukları ve aileleri korumak üzere birlikte çalışmak tüm devletlere yarar sağlayacaktır.
Yollara düşmüş, zaten çok güç durumda olan çocuklar acil korunma ihtiyacı içindedir. Hiçbir çocuk güvende olmak istediği için yaşamını ve geleceğini riske atmak zorunda kalmamalıdır." (AÖ)