Gündüz Bakım Evi'nde, sokak çocukları, sabah kahvaltısı, öğle yemeği, temiz çamaşır ve ücretsiz sağlık kontrolu olanaklarından yararlanabiliyorlar.
Yıllardır tiner, şiddet ve dışlanmışlıkla yaşayan çocukların "hayata yeniden başlamaları" için gösterilen çaba genellikle başarılı oluyor. Ancak bazılarına kısa zamanda umut aşılamak pek de kolay gerçekleşemiyor.
Bir süre önce bir oyunun galasında kendini tiyatronun sahnesine atarak, elindeki bıçakla seyircilere kendini keseceğini söyleyen Orhan Balcı da, röportaj için gittiğim gün bakım evindeydi... Daha doğrusu uyuşturucudan sarhoş halde kapıdan içeri girdi ve yığıldı. Daha sonra uyuması için arkadaşları tarafından karşı binaya "Gece Sığınma Evine" götürüldü. Ancak on dakika sonra damdaydı ve yine, Umut Çocukları Derneği Başkanı Yusuf Ahmet Kulca'ya göre üçüncü kez, kendini öldüreceğini söylüyordu. Arkadaşları ve Bakım Evi'nin sabırlı yöneticisi Hayriye Akgül, bir yandan Orhan'ın attığı tuğlalardan korunarak, bir yandan da onunla konuşmaya çalışarak bir saatlik uğraş verdiler. Sonunda onu aşağı indirmeyi başardılar.
Beş milyona intihar
Kendisi de eski bir sokak çocuğu olan Umut Çocukları Derneği Başkanı Yusuf Ahmet Kulca , intihar tehdidinin çoğu zaman ilgi görmek ya da para almak için kullanıldığını söylüyor:
"Çocuk, sokakta bir kadın görüp, bana beş milyon ver, yoksa şu dama çıkıp kendimi atarım diyor. Kadın da korkup parayı veriyor. Oysa bu paralar hem bu para kazanma biçimini besliyor hem de bu paralar tinere gidiyor. İnsanlar duyarlılıklarını başka türlü göstermeliler."
Kulca, Gündüz Bakım Evinde, tinerin ve şiddetin olmadığı sosyal bir yaşama alışmaya çalışan çocukların , akşam 18.00'den sonra ise yeniden sokaklara döndüğünü belirterek bu nedenle çocuklar için yeni bir bina alındığını ve binanın 26 yatak kapasiteli gece sığınağı olarak kullanılacağını söylüyor.
Yakında Beyoğlu'nda eskisi kadar çok sokak çocuğu görülemeyeceğini söyleyen Yusuf Ahmet Kulca, bir yıllık gündüz bakım evi deneyimi ve sokak çocukları hakkındaki BİA'nın sorularını yanıtladı.
-Gündüz Bakım Evi'nde zaman nasıl geçiyor?
İlk başlarda buraya gelip bir iki saat geçiren çocuklar, daha sonra sabahtan akşama kadar burada vakit geçirmeye başladılar. Sokaklarda başı boş dolaşan çocukların gündüz rutinleri, tinerden ve sokaktaki şiddetten uzak bir düzene kavuştu. Burada kahvaltı ve öğle yemeği yiyor, gazete okuyor, televizyon seyrediyor, İngilizce eğitim programlarına katılıyorlar.
Burada tiner ve uyuşturucu haplara dair bilinçlendirme çalışmaları yapıyoruz. Tiner ve hapların vücutlarında ne gibi tahribatlara yol açtığını öğretiyoruz. Onlara okuyabileceklerini, para kazanabileceklerini, evlenebileceklerini yani normal hayata başlayabileceklerini anlatıyoruz.
Burada gönüllü doktorların verdiği sağlık hizmetlerinden yararlanabiliyorlar. İstanbul'daki tüm devlet hastaneleri, Böbrek Vakfı, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları, Dünya Göz Hastanesi, Özel Okmeydanı Hastanesi ve daha bir çok hastane sokak çocuklarına ücretsiz sağlık hizmeti veriyor.
-Gündüz Bakım Evi'ne gelen sokak çocuklarının psikolojilerinde değişiklik var mı?
İlk başlarda kavga ve şiddet sıkça yaşanıyordu. Buraya tiner ya da uyuşturucu hapla girmek yasak. İçeride insanlara şiddet uygulamak ya da onur kırıcı davranışlarda bulunmak yasak. Bu davranışlara en fazla 15 gün bakım evinden uzaklaştırma cezası veriliyor, ama bir yıldır sadece bir iki arkadaş bir hafta gelmeme cezası aldı. Çünkü zamanla sosyalleştiler. Burada beslenme ve temizlik ihtiyaçları karşılanıyor Uyuz, bit, mantar gibi sorunlardan kurtuldular.
Gece sokaklarda hiç uyumadıkları için burada biraz 'şekerleme' yapma imkanı buldular. İlk günlerdeki agresif davranışları, saldırganlıkları oldukça azaldı. Artık bu merkezin çöpünün dökülmesinden dışarıdaki işlerine kadar bir çok işi onlar yürütüyor. Zaten şimdi üçü Gündüz Bakım Evi'inde çalışıyor.
Düne kadar tiner sarhoşluğuyla dolaştıkları için toplu taşıma araçlarını kullanamayan çocuklar, artık parkları, kafeleri her genç gibi kullanıyor, mahalle sakinleriyle ve esnafla iyi ilişkiler geliştiriyor.
-Uyuşturucu ve tiner bağımlılığı konusunda değişiklik oldu mu?
Bizim asıl mücadelemiz nalburlar ve hap ticareti yapan insanlarla ... Özellikle gece sığınma evine gelecek çocukları inceliyoruz. Çünkü sırf çocukları sokaklara geri çekmek için gelenler var. Sadece tiner ya da bali Beyoğlu nalburları için bir kaynak. Beyoğlu'nda yaklaşık yüz tiner bağımlısı çocuk var. Tanesi bir milyon 200 bin liradan günde üç şişe tiner kullansa, bu ayda 10 milyar 800 milyon bir para eder. Yani bu para birilerinin vazgeçmek istemediği bir para.
Bu çocuklara para veren insanlarda da kabahat var. Verdikleri para tinere gidiyor. Çocukların sokağa bağımlılığı ve dolayısıyla dilenme ve tiner kullanma alışkanlığı pekiştiriliyor.
-Gece Barınağı çalışması ne zaman başladı?
Biz Gündüz Bakım Evi'ni saat 18.00'de kapatıyoruz. Çocuklar geceyi sokakta geçiriyorlardı. Sokakta o kadar ilginç ilişki ağları var ki, şiddetin her türlüsü olağan... Bu duruma son vermek için Gece Sığınma Evi projesini geliştirdik. 26 yatak kapasiteli bir binayı Gündüz Bakım Evi'nin karşısındaki sokaktan aldık. Burada barınma, yemek, temizlik gibi ihtiyaçlar karşılanacak. Böylece Gündüz Bakım Evi ile Gece Barınağı birbirini tamamlayacak.
-Eğitime yeniden başlayabiliyorlar mı?
Çocukların çoğu ilkokulu bile bitirmemiş . İlkokulu bırakanlar var. Ortaokuldan bırakanlar ise azınlıkta. Halk Eğitim Merkezlerine gitme ve dışarıdan bitirme olanakları var. Çoğunun yaşı devlet okullarında bıraktıkları yerden başlamak için çok büyük. Yaşı küçük olanlar için Yakacık'ta bir Umut Çocukları İlköğretim Okulu var.
Umut Çocukları Derneği yöneticilerinin 1996'da Topkapı surlarını dolaşarak başlattıkları çalışma, bugün sokak çocuklarını, onlara ismini veren, 'sokak'ta yaşama mecburiyetinden kurtarıyor. Umut Çocuklarında umut yeşeriyor.
Sokak çocukları için yapılan tüm çalışmalara katılmak isteyenler www.umutcocuklari.org.tr adresinden dernekle iletişim kurabilirler.