2001yılında 24 bin 542 şirket ve kişilere ait ticari kuruluş kapandı.
Bazı büyükşehir belediyelerinin devlet garantisiyle uluslararası finans kuruluşlarından aldığı krediler 300 trilyon liraya ulaştı. Belediyeler bu borçları geri ödeyemediği için, İller Bankası'ndan her ay 10 trilyon lira kesiliyor.
Tekstil: Umudu kotalara bağlı
Ülke ihracatı içinde en büyük paya sahip olan tekstil ve hazır giyim sektörü, zorlu geçen 2001 yılının ardından, umudunu 2002 yılında kotaların kalkması için yoğun girişimlerin devam ettiği ABD pazarına bağladı.
Devalüasyon nedeniyle ihracat açısından iyi bir yıl geçiren ancak iç pazarda daralma yaşayan tekstil sektörünün yetkilileri; piyasaları saran iyimser beklentilerin devam etmesi ve ekonomik programın başarıyla sürdürülmesi durumunda 2002 yılının umut dolu bir yıl olacağını söylüyorlar.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Güngör Keşçi, ABD kotalarının kaldırılması durumunda 2002 yılının tekstil ve hazır giyim sektörleri açısından çok iyi geçeceğini vurguluyor:
* Üzerinde uğraştığımız iki senaryo var, ABD ile kotaların kaldırılması ve serbest ticaret yapılması ya da bunun tersi olması.
* Kota uygulamalarının kaldırılması konusunda önemli oranda yol aldık. Avrupa Birliği bu konuda bizi destekledi. Kotaların kalkması sektöre hem iç piyasada hem de ihracatta büyük ivme kazandıracak.
* Olumlu havanın devam etmesi, bizim sektörün ve diğer sektörlerin 2002 yılından umutlu hale gelmesi için kamunun küçülmeye devam etmesi, finans piyasalarının tekrar reel sektöre kaynak sağlar hale gelmesi lazım.
* 2001 yılındaki devalüasyon dolayısıyla ihracatta durum iyiydi. Dolar bazında gelirler aynı kalsa da miktar bazında yüzde 25-30 daha fazla ihracat yaptık. 2002 yılından umutluyuz.
* Ekonominin kötüleşmesi ve güven ortamının tekrar kaybolması sektörün ihracatını etkilemez, çünkü Türk tekstil ve hazır giyim sektörü uluslararası piyasalarda belli bir yere gelmiş durumda. Ama iç piyasada zorluk çekeriz."
Beyaz Eşya İhracatında Yüzde 35 Artış
Beyaz Eşya Yan Sanayicileri Derneği (BEYSAD) Genel Sekreteri Altan Atan, beyaz eşya yan sanayii ve beyaz eşya sektörünün 2001 yılında yüzde 10'luk bir küçülme yaşamakla beraber diğer sektörlere oranla daha iyi geçirdiğini kaydederek şu noktaları vurguladı:
* Sektör 2001 yılına kötü başladı, ancak yılın ikinci altı ayında durumu toparladı,
* KDV indirimi de sektörün toparlanmasında katkı yaptı.
* Sektörde herkes ihracata sarıldı ve ihracatta yüzde 35 artış yaşandı.
* Ana sanayide iç pazar satışı, 900 bin, ihracatta ise 1 milyon 700 bin adet oldu. Bu rakamlar sektörün ihracattaki başarısını gösteriyor. Yan sanayiinin de işine yarayan bir durum bu.
İlaçta KDV oranı çok yüksek
Abdi İbrahim İlaç Sanayi AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, İlaç sektörünün her sektörde olduğu gibi 2001 yılını zor geçirdiğini belirterek, "Gıda ve ilaç sektörleri, krizden en az etkilenen sektörler olarak bilinseler de, bu, uygulamada öyle değil. İlaç sektörü hep özveri ile çalışıyor. Ülkemizde kişi başına ilaç tüketimi çok düşük. Kriz dönemlerinde bu rakam daha da düşüyor. Sektörde KDV oranları çok yüksek. Yüzde 18'lik KDV oranı ile dünyada ilaçtan en çok KDV alan ülkeler arasındayız. Bu oranın yüzde 8'ler seviyesine indirilmesi gerekli" diye konuştu.
Sektör olarak 2002'den de umutlu olmadıklarını ve bu yılın sektör açısından 2001'den daha kötü olacağını tahmin ettiklerini dile getiren Barut, şunları söyledi:
"2001'de pazarda yaşanan daralma 2002'de daha da artacak. Pazarın büyüklüğü 1.7 milyar dolar civarlarına düşecek. İlaç sektörü şu anda zaten yabancı yatırımcılar açısından çok karlı gözükmüyor."
Sektör ihracattan umutlu
2001 yılında ülkede etkili olan krizlerden en çok etkilenen sektörlerden biri olan otomotiv sektörü, 2002 yılında umutlarını ihracata bağlamış durumda. Otomotiv Sanayicileri Derneği (OSD) Başkanı Ali İhsan İlkbahar, 2002 yılında iç pazardan umutlu olmadıklarını çünkü doların etkisi ve fiyatların artması nedeniyle insanların alım gücünün azalacağını ifade ederek, "Ama sektördeki ihracat projeleri açısından 2002 yılı olumlu olacak. 2001 çok kötü bir yıl oldu bizim için.Yapılan KDV indirimi ile satışlar yüzde 70 arttı. Bu yıl için toplam satış rakamı 190 bin olarak gerçekleşecek. Ama önümüzdeki yıl ihracat, iç pazara göre daha iyi olacak" diye konuştu.
2001 tarım için kayıp yıl oldu
Tarıma Can Vakfı Başkanı ve Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, 2001 yılının Türkiye'deki her sektör için olduğu gibi, tarım ve gıda sektörleri açısından da kayıp bir yıl olduğunu ifade etti.
Tarım sektörünü iyileştirici yönde hiçbir çalışmanın yapılmaması nedeniyle 2002 yılında da sektörde sorunların devam edeceğini ve bunun da yine tüketiciye yansıyacağını kaydeden Reis, ülkemizde son aylarda IMF'nin verdiği 10 milyar dolarlık kredi nedeniyle piyasalara hakim olan iyimserlik havasının düşündürücü olduğunu, krizin asıl nedenlerinin üzerine gidilmesi gerektiğini anlattı.
Akaryakıt umutlu, inşaat gözünü 2003'e çevirdi.
Petrol Ürünleri İşverenleri Sendikası (PÜİS) Başkanı İsmail Aytemiz, her sene yüzde 10 büyüyen akaryakıt sektöründe 2001 yılında yüzde 7'lik bir daralma yaşandığını belirterek, "Sektördeki anormal gelişmeler tüketicilerin aleyhinde olu. Akaryakıt ürünlerine sürekli zam yapılmasına karşın akaryakıt istasyonlarının kar payları düştü. 2001 yılı çok kötü bir yıl oldu bizim için. Ancak, önümüzdeki yıldan umutlu olmak zorundayız" diye konuştu.
SEKTÖR OLARAK UMUTLU DEĞİLİZ
Türkiye İnşaat Müteahhitleri İşverenleri Sendikası (TİMSE) Başkanı Nazmi Aygün, inşaat sektörünün 2001 yılında yüzde 9 daraldığını ve en fazla işçi çıkaran sektörlerden biri olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"2002 yılından da umutlu değiliz. Önümüzdeki yılda çok büyük yatırımlar yapılmayacak. 2002 de bizim için kayıp bir yıl olacak.
Ama 2003 yılında İhale Yasası'nın değişmesi ile sektörde canlanma olabilir. Çünkü bu yasa sektördeki verimliliği artırarak belediyelerdeki yolsuzluğu ortadan kaldıracak.
Sektördeki birçok şirket kapandı. Devlet reel sektörün sorunlarına duyarsız.
Otomotiv sektöründe olduğu gibi inşaat sektöründe de KDV indirimi istiyoruz."
Sabancı; yeni yıl için iyimser
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı, "2002'ye ölçülü bir iyimserlikle bakıyorum" dedi.
En büyük hatanın ekonominin siyasete hizmet eder hale getirilmesinden kaynaklandığını savunan Sabancı, 2001 yılındaki gelişme ve hazırlıklar ışığında 2002 yılında, ekonominin siyasetin önüne geçmesi gereğinin anlaşıldığını ve bunun da iyiye işaret olduğunu vurguladı.
Sabancı, devletin mutlaka küçülmesi ama aynı zamanda etkin ve verimli çalışabilmesi gerektiğini belirterek, "Küçülme niyeti dinamik ve ciddi bir şekilde uygulamaya konulursa bu güvenin tesisi yönünde iyiye işarettir" dedi.
2002 AB yılı
TÜSİAD Başkan Vekili Aldo Kaslowski, 2002'de Türkiye'ye yeni fırsatlar çıkabileceği görüşünde. 2001 yılında tarihi bir kriz yaşandığını anlatan Kaslowski, 2002'nin kaybedilmiş bir yıl olarak görülmemesi gerektiğini belirtti. 2002'yi "Avrupa Birliği" yılı olarak ilan ettiklerini belirten Kaslowski "2002 önemli fırsatların önünü açacak bir yıl olarak görülebilir" dedi.
Yeni yılda yapısal reformlarla ilgili önemli gelişmelerin sağlanacağını ifade eden Kaslowski hükümete destek vermeye devam edeceklerini kaydetti. Asıl problemin istihdam ve üretim olduğunu vurgulayan ve kemer sıkma konusunda iş dünyasının üstüne düşen görevi yerine getirdiğini dile getiren Kaslowski, devletin de bu konuda gereken adımları atmasının şart olduğunu ifade etti.