En az altı yüzü çocuk olmak üzere, son dört buçuk yılda İsrailli askerler tarafından öldürülen Filistinlilerin sayısı üç bine ulaştı. Aynı dönemde Filistinli silahlı gruplar, aralarında yüzden fazla çocuğun bulunduğu, çoğu sivil binden fazla İsrailliyi öldürdü. Ne İsrail ne de Filistin yönetimi, işlenen bu suçlar karşısında kovuşturma açmadı.
UAÖ'ye göre, bölgede yaşanan acı ve kayıpların dindirilmesi için acil gerekliliklerden biri de hüküm süren bu "cezasızlık sisteminin" sonlandırılması.
UAÖ, İsrail Başbakanı Ariel Sharon ve Filistin Başkanı Mahmud Abbas' ın şiddet döngüsünü, saldırı ve karşı-saldırıları sona erdirmek için çalışmayı taahhüt etmelerinin ardından bir an önce somut önlemler almaları gerektiği görüşünde.
Barış insan hakları temelinde inşa edilmeli
Uluslararası Af Örgütü, alınacak tedbirlerin merkezinde insan haklarının korunmasının yer alması gerektiğini vurguladığı açıklamasında şu noktalara dikkat çekti:
* Kanundışı öldürmeler ve diğer ağır insan hakları ihlallerinin cezalandırılmadan işlenmesine olanak veren sistem ve mekanizmalarda temel değişiklikler yapmak her iki tarafın da kararlılıkla yürütmesi gereken bir sorumluluktur.
* Filistinli silahlı gruplar ve İsrail askerleri ve yerleşimcilerin işledikleri ya da karıştıkları ihlallerden sorumlu tutulacaklarından emin olmalıdır.
* Bunun için her iki tarafın adli yetkilileri ihlallerle ilgili vakit geçirmeden tarafsız ve kapsamlı soruşturmalar yürüterek, sorumluların adil yargılanmasını sağlamalıdır.
* Bunun gerçekleşmesi için yetkililerin bugüne kadarki tavırlarını değiştirmesi gerekiyor. Kurban "diğer taraftan" olduğu zaman sıklıkla görmezden geliyorlardı ve bu da ihlallerin şiddetlendiği cezasızlık ortamının sürmesine neden oluyordu.
* İlaveten, İsrail derhal Doğu Kudüs dahil Batı Şeria'da İsrail yerleşimleri inşa etmeyi ve genişletmeyi derhal durdurmalı ve bu yerleşimlerde uluslararası hukuku ihlal ederek yaşamakta olan İsrailli yerleşimcileri tahliye etmek için yöntemler geliştirmelidir.
* İsrail hükümetinin bu yıl içinde Gazze Şeridi'nden yaklaşık 7000 İsrailli yerleşimciyi tahliye etme planı doğru yönde atılan olumlu bir adımdır ama bu, Batı Şeria'daki durumun gözden kaçmasına yol açmamalıdır. Batı Şeria'da bulunan yaklaşık 400,000 İsrailli yerleşimcinin varlığı, Filistin halkının tarifsiz eziyet çekmesine neden olmaktadır.
* İsrail'in Batı Şeria'daki Filistinlileri İsrailli yerleşimcilerden uzak tutmak amacıyla seyahat özgürlüğüne uyguladığı katı sınırlamalar nedeniyle yaklaşık 1 milyon 800 bin Filistinli normal bir hayat sürdürememekte ve günlük işlerini yapamamaktadır. Bu kısıtlamalar kaldırılmalıdır.
* Uluslararası Af Örgütü İsrail'e ayrıca Filistin ev, arazi ve diğer mallarını kanun dışı olarak tahrip etmeyi sona erdirmesi ve Batı Şeria'daki 600 km. uzunluğundaki duvarın inşasını durdurması yolundaki çağrısını tekrarlamaktadır. Bu kanun dışı uygulamalar onbinlerce Filistinliyi evsiz ve çok daha fazlasını da yoksun bırakmıştır. (GS/YS)