Anadolu'dan İstanbul'a gelen, yağmur ve soğukla baş etmeye çalışan hayvan satıcıları en çok İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kendilerine gösterdiği yer konusunda sıkıntı yaşadılar. Belirlenen yerlere gelip yerleşmek o kadar da kolay değil, beledilerin satım yapılacak yerlerle ilgili açtığı ihalelerde en yüksek fiyatı veren kurban satım yerini alıyor.
Küçük baş hayvan satanların çoğunluğu İç Anadolu ve Trakya'dan, büyük baş hayvan satanlar ise Doğu Anadolu'dan geliyorlar.
Büyükşehir Belediyesi'nin gösterdiği yaklaşık 200 yer dışında kurbanlık satışının yasak olduğu İstanbul'da, Okmeydanı'nda Darülacize'nin tahsis ettiği alanda bulunan hayvan satıcıları, havanın soğuk ve yağışlı olmasının kendilerini olumsuz etkilediğini belirterek arife günü (bugün) ve bayramın birinci günü (yarın) satışların daha iyi olmasını umut ediyorlar.
Kolay lokma yok, başka şansımız da
Kırşehir'in Çicekdağı dağı köyünden gelen Hayrettin Yaman, bunca zorluk içerisinde o kadar yol gelmenin karşılığında emeğinizin karşılığını alabiliyor musunuz sorusuna "kolay lokma yok, başka şansımız da yok. Elimizden başka bir iş gelmediği için zor da olsa bunu yapıyoruz" cevabını verdi.
Yaman karşılaştıkları zorluk ve sıkıntılar için ise şunları söylüyor:
"Hayvan satıcıları birleşip burası için 130 milyar yer parası verdik. Ama dertler bununla bitmiyor, hayvanların sağlık kontrolü, nakliyesi ve yem parası büyük paralar tutuyor. Havalar da kötü gitti; inşallah tüm bunarın sonunda elimizde üç beş kuruş kalır."
Enflasyon düştü deniyor ama kimsenin alım gücü yok
Afyon'dan gelen Ahmet Kayapınar ise fiyatların geçen yılkilerle aynı olmasına karşın satışların beklenen düzeyde olmamasından yakınarak, "Alması bir dert, satması bir dert. Enflasyon düştü deniyor ama kimsenin alım gücü yok. Diğer taraftan yem fiyatlarına ve benzine zam gelmesine karşın biz kurbanlıkları aynı fiyattan satıyoruz ama alan yok" diyor.
Kurban Bayramının eskisine oranla gün geçtikçe daha sönük geçtiğini söyleyen Kayapınar, "Bu iş bizim aile mesleğimiz; kendimi bildim bileli her bayram öncesi gelirim İstanbul'a, ama bayramların eski tadı yok. Böyle giderse benim çocuklarımın bu işi sürdürebilmesi ve buralara gelmesi zor olur."
Koyunların hepsini satarsak baharda İstanbul'u gezmeye geleceğim
Kırşehir'den gelen 16 yaşındaki çoban Mustafa Dinler İstanbul'a ilk kez geldiğini belirterek, "İstanbul'u çok merak ediyordum, hala merak ediyorum. Koyunların başından ayrılamadığımız için hiç gezme fırsatım olmadı. Satışlar iyi gider koyunların hepsini bitirip dönersek baharda gezmek için İstanbul'a geleceğim" diyor.
Bütçemizi zorlasa da bayram geleneğini yaşatmak istiyorum
Kurbanlık almak için gelen Tekstil işçisi Aydın Bakça ise kurban fiyatlarının bütçelerini sarsmasına karşın aileden böyle gördüklerini, gelenekleri yaşatmaya çalıştıklarını söylüyor.
Bakça, çocukluğunda hatırladığı en güzel şeyin bayram olduğunu belirterek, "Çocuklarımın da bunu yaşamasını ve sürdürmesinin istediğim için bütçemi zorlasa da bayramlarda her şeyi yerine getirmeye çalışıyorum. Topluca yenen yemekler, yapılan bayram ziyaretleri, verilen bayram harçlığı.. Bunlar çok güzeldi ve insanlar arasındaki dayanışmanın göstergesiydi. Bayram geleneği bu açılardan sürdürülmeli." (KÖ/YS)