Bunları "genel sağlık hakkı" bağlamındaki haklar, ikincisi de sağlık kurumundan hizmet alındığı sırada söz konusu edilebilecek olan "çocuk hasta ve yakınlarının hakları" olarak sıralayabiliriz.
Çocuklar için sağlık hakkı "yaşama hakkı"nı bütünleyen niteliği ve içeriğiyle gerek ulusal ve ulusal üstü birçok "kod ve kural"da açıkça ortaya konulmuştur.
Bu yazılı kurallarda şekillenen haklar genel olarak bütün insanlar için yapılan düzenlemelerdir.
Çocuklara özel düzenleme
İnsan yaşamının bir sınırı olduğundan, her zaman "çocuklar toplumun, dünyanın ve evrenin geleceğini oluştururlar". Bu nedenle gelişmiş toplumlarda da, olanakları az, koşulları kötü, geri kalmış toplumlarda da çocuklar her bakımdan ve elden geldiğince korunmaya çalışılır.
Dolayısıyla hemen tüm ülkelerde çocuklar için özel düzenlemeler de bulunuyor.
Tıpkı kadınlar, yaşlılar, sakatlar için olduğu gibi çocukların özgül ve özgün durumlarından kaynaklanan hakları, genel düzenlemeler ayrı olarak ve özellikle altı çizilerek vurgulanmış, durum ve yaşamın somut gerçekliğinin gerektirdiği anlamda bazı konularda "pozitif ayrımcılık" yapılarak, çeşitli haklar ortaya konulmuştur.
Kapitalist toplumun, adına "küreselleşme" dediği bu evrede "Paranın insan dahil her türlü değerin önünde ve üstünde olması" yaşamımızın temel gerçekliğidir.
Uygulama önemli
Bu nedenle, kodlarda ve kurallarda yer alan bu düzenlemeler, ne yazık ki çoğu zaman gerçek yaşamda karşılığını bulamıyor.
Başka bir deyişle, her çocuğun bu yazılı kurallarda belirtilen haklardan, yararlandığını söylemek mümkün olamıyor. Çünkü, yazılanlar uygulamayla hayata geçirilmiyor.
Yine de bu kuralların başta yöneticiler, sonra çocuklara çeşitli hizmetleri verenler, ebeveynler, çocuklar tarafından çok iyi bilinmesi, gereklerinin yerine getirilmesi ve talep edilmesi gereklidir.
Toplumun görevi
Aslında her insanın varlığını ve toplumsal yaşamını sürdürmesi için gerekli olan bu yazılı kodlara çocukların sağlıklı yaşaması konusunda açık biçimde şu düzenlemeler getirilmiştir.
En temel belge "İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi"dir.
Bildirgenin 25. Maddesinde "Herkesin, kendisi ve ailesinin sağlık ve gönenci için beslenme, giyim, konut ve tıbbi bakım hakkı vardır" denildikten sonra özellikle "Analar ve çocukların özel bakım ve yardıma hakları vardır. Tüm çocuklar, evlilik içi ya da evlilik dışı doğmuş olmalarına bakılmaksızın, aynı toplumsal korumadan yararlanır" deniliyor.
Bu düzenleme net bir hakkı "özellikle" ifade ediyor ve "ayrımsız" bir koruma görevini tüm topluma bir görev yüklüyor.
İkiz sözleşmeler
Bu temel sözleşmenin bütünleyicisi olan ve "ikiz sözleşmeler" olarak adlandırılan sözleşmelerden "Ekonomik, toplumsal ve kültürel haklar uluslararası sözleşmesi"nin 12. maddesinde ise yukarıda belirttiğimiz temel hakkın uygulamasına ilişkin ayrıntılar ortaya konuluyor.
Çevre, salgın hastalıklardan korunma, genel bakım ve tedavi hakkının ötesinde çocukların korunması için önemli bir görev şöyle dile getiriliyor:
"Bu sözleşmeye taraf devletler, herkesin erişilebilir en yüksek bedensel ve ruhsal sağlık standardından yararlanma hakkını tanır. Bu sözleşmeye taraf devletlerce bu hakkı tam olarak gerçekleştirmek üzere yapılacak girişimler;
a) Ölü doğum oranı ve çocuk ölümlerinin azaltılması ve çocuğun sağlıklı gelişmesi için önlemler alınması için gerekli görevleri içerir."
Görüldüğü gibi burada hem çocuğun anne karnın da olduğu süreç, hem doğumdan sonraki dönem, hem de sağlıklı gelişimin önemi açıkça vurgulanıyor. (MS/EÖ)