Açıklamada, UAÖ heyetiyle birlikte bölgeye giden bağımsız bir askeri danışmanın gözlemlerine de yer verildi. Bu gözlem, İsrail işgali sırasında yaşanan insan hakları ihlallerini ortaya koyuyordu: "Ya İsrail ordusu tamamen disiplinsiz, ya da savaş yasalarına aykırı davranmaları emredilmiş."
Heyet açıklamasında, silahlı Filistinlilerin birkaç olayda uluslar arası insani hukukun temel ilkelerini ihlal ettiğini doğruladı, ancak, bunun İsrailli yetkililerin uyguladığı sistemli insan hakları ihlallerini haklı göstermeyeceğini vurguladı.
Açıklamada şu noktalara dikkat çekildi:
* İsrail kuvvetleri, yaşamsal tehlike olmamasına rağmen öldürmeler
gerçekleştirdi. İsrail yetkilileri, bu kanun dışı öldürmelerle ilgili uygun soruşturmalar yürütmedi.
* 600'den fazla Filistinlinin evi sistematik olarak yıkıldı ve büyük çoğunluğu çocuk olan binlerce kişi evsiz kaldı.
* Batı Şeria ve Gazze'deki yüzden fazla kontrol noktası intihar bombalamalarını durduramadı.
Amaç, Filistin halkını taciz etmek
* Köy ve kasabalar kapatılarak hareket özgürlüğü engellendi.Bu kapatmaların, Filistin halkını taciz etmek, top yekun cezalandırmak, sindirmek ve aşağılamak amacıyla uygulandığı anlaşılıyor.
* İsrail ordusu bölgeye, arabaların, duvarların üzerinden geçerek, evleri ve dükkan vitrinlerini yıkarak, tanklarla girdi.
* Yoğun nüfuslu yerleşim bölgelerinde ağır ateş açıldı, "aranan" kişilerin veya canlı bombacıların ailelerinin evleri, çevredeki diğer bütün binalar da ağır hasar verilerek havaya uçuruldu.
* Sokağa çıkma yasağı uygulanan kamplarda elektrik, su ve telefonlar 9 gün boyunca kesildi.
15-45 yaşlarındaki erkekler tutuklandı
* Birçok kampta 15-45 yaşları arasındaki erkek Filistinlilere bir toplanma noktasına bildirimde bulunmaları emredildi ve yüzlercesi tutuklandı. Bu kişiler, ilk 24 saat boyunca kelepçeli, gözleri bağlı, yemek, battaniye verilmeden ve tuvalete gitmelerine izin verilmeden tutuldu. 10 gün sonra serbest bırakılan 2500 kişiden 100'ü halen gözaltında.
Apartmanlar işgal edildi
* Apartmanları işgal eden İsrail askerleri, sistematik olarak içlerini tahrip etti, giysileri parçaladı, dolapları dağıttı, televizyonları merdivenlerden aşağıya attı ve bir Kuran parçalanarak etrafa dağıtıldı.
Taksi ambulanstan daha güvenli
* İsrail Savunma Kuvvetlerinin (İSK) akınları sırasında, aralarında 2 doktorun da bulunduğu 6 tıbbi yardım çalışanı kanun dışı olarak öldürüldü. Aralarında Uluslararası Kızıl Haç Komitesi'nin ambulanslarının da bulunduğu ambulanslara ateş açıldı.Bölgede hastaları ambulans yerine taksiyle nakletmek daha güvenli bulunuyor.
Uluslar arası insan hakları gözlemcileri
UAÖ'nün açıklamasında, Birleşmiş Milletler (BM) Komisyonu'nun, uluslar arası insan hakları gözlemcilerinin acilen bölgeye yerleştirilmesi için yaptığı çağrının üstünden bir yıldan fazla zaman geçtiği hatırlatıldı:
"Yüzlerce İsrailli ve Filistinli çocuğun, binden fazla Filistinli ve üç yüzden fazla İsraillinin öldüğü şu günlerde, uluslar arası topluluğun bu tip bir koruma oluşturmayı geciktirmesi, Filistinlilerin yaşam ve insan haklarının, İsraillilerin de yaşam haklarının kurban edilmesine neden olur."
Güvenlik yalnızca insan haklarına bütünlüklü saygıyla elde edilebilir, insan haklarını bedel olarak ödeyerek değil. (BB)