İzmir Romanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Romanların sorunlarına dikkat çeken bir raporu kamuyouna açıkladı.
Romanların Türkiye'de yaşadığı sorunlar üzerinden hazırlanan rapor hem yasal düzeyde düzenlemelerle eşit hak taleplerine odaklanıyor hem de somut öneriler getirerek varolan sorunların giderilmesinin yollarını arıyor.
Türkiye’de üç, dört milyon Roman nüfusu olduğu, kendilerini Dom, Lom, Mıtrip, Karaçi gibi isimlerle tanımlayanlar da dahil edildiğinde Çingene nüfusunun altı ila sekiz milyon arasında olduğu belirtiliyor.
Romanların dezavantajlı bir toplum olduğu vurgulanarak, Romanlarla ilgili sürdürülebilir bir sosyal politika oluşturulmasının zorunluluğu ve bunun bir devlet politikası olarak benimsenmesinin gerekliliği de anlatıllıyor.
“Dezavantajlı gurupların öncelikleri vardır. Bu öncelikler sosyal haklara temel hak ve özgürlüklere erişmek için pozitif ayrımcılık (olumlu yöntemler ve koruma tedbirleri) gerektiren özel yaklaşımlar gerektirmektedir.
“Bu politikalar Amsterdam Anlaşması’nın 137. maddesine ele alınan ve Avrupa Birliği üye ülkeleri tarafından uygulanan, bütçe ayrılan bir politikaya dönüşmüştür.
“Türkiye 3 Aralık 2004’te sosyal içerme belgeleri (SI) ve ortak içerme belgeleri (OSI) konusunda girişim başlatmış 2013 yılına gelmemize rağmen halen daha nihai belge oluşturulamamıştır.”
Arabuluculuk komisyonu
Raporda Türkiye’de “Roman açılımı“ yapılmış olmasına rağmen bunun içinin doldurulmadığına da dikkat çekiliyor ve belediyelerin Romanlara dair bir sosyal politika oluşturmasının önemi vurgulanıyor.
“Romanları sisteme dahil etmeye çalışan bir anlayış geliştirilmelidir. Bu anlayış Romanların kültürel kodlarıyla oynanmadan ve asimilasyon yapılmadan geliştirilmelidir.
“Romanlar için koruma tedbirleri almak üzere komisyonlar kurulmalı ve illerde, ilçelerde bu komisyonlar çalışmalıdır.
“Romanlar ile devlet arasında bir arabuluculuk komisyonu da kurulmalıdır.”
İstihdam sorunu
Raporda başta istihdam olmak üzere dikkat çekilen noktaların bazıları ve geliştirilen öneriler anahatlarıyla şöyle sıralanıyor:
* Ulusal İstihdam Strateji taslağına Romanlar ilave edilmelidir.
* Belediyeler pozitif ayrımcılık gösterip kaydadeğer bir istihdam paketi oluşturmalıdır. Yerel yönetimler istihdam politikası oluşturulmadıklarında Romanlar teknolojinin geliştiği dünyaya ayak uyduramayarak unutulmaya yüz tutmuş işlere mahkûm kalıyor.
* Girişimciliğe dayalı istihdam modeli Romanlar için en iyi modeldir. Romanların belediyeler ve KOSGEB işbirliğinde hibe fonlarına ulaşmaları sağlanması ve satış alanlarının oluşturulması gereklidir.
* Çiçekçiler için kent dokusuna uygun mekânsal alan yaratılması Romanların istihdamı açısından önemli bir yer tutmaktadır.
* Geri dönüşüm işleri ile uğraşan hurdacı ve kâğıt toplayıcılarımızın lisanslı firmalar ile sağlıklı çalışmalarına zemin yaratılmalı; alanda çalışanları SGK ve iş güvenceleri lisanslı firmaların keyfiyetine kalmamalı evlerdeki yerinde ayrıştırma ile ilgili Romanların işgücünden faydalanılmalıdır.
Romanlara kontenjan
* Demografik temsiliyet sağlanmalı: Romanlar demokrasinin gereği olan katılımcılık refleksini gösterememiştir. Bunun sonucunda demografik yapının temsiliyeti sağlanamamıştı, çünkü Romanlar talep eden bir toplum olmamıştır.
* Siyasi partiler tüzüklerine Roman temsilcileri için kontenjan koymalıdırlar. Özellikle Romanların yaşadığı illerde ve Romanların yoğun olarak yaşadıkları ilçelerde belediyelerde Romanlara kontenjan ayrılmalıdır.
* Kentsel dönüşümde Romanların kültürel öğeleri dikkate alınmalıdır. Romanlar için yerindelik ve kültürel dokunun korunması ve sosyal dönüşüm doğru bir şekilde sağlanmalıdır. Kültürel asimilasyon önlenmeli ve Romanların yapısına uygun konutlar inşa edilmelidir. (YY)
Raporun tam metni için tıklayınız.