Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Televizyon Kanalı'na yapılan polis baskınlarını ve bazı yöneticilerinin gözaltına alınmasını kınadı. Baskınların ve gözaltlıların halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına yönelik bir engelleme olduğunu belirten TGC açıklamasında şunları ifade etti:
"Ulusal Kanal ve Aydınlık'a yönelik baskınları, meslektaşlarımızın evlerinde yapılan aramaları ve gözaltı uygulamalarını kınıyoruz. Bu girişimler ülkede var olan sansür ve oto sansürün yeni bir örneğidir. Halkın bilgi edinme hakkına indirilmiş yeni bir darbedir.
"64 meslektaşımızın cezaevlerinde tutulduğu bir dönemde ülke insanı üzerinde yaratılmak istenen korku ve tedirginlik ikliminden, hak haberciliği yapan, araştıran, irdeleyen, sorgulayan gazetecilerin asla etkilenmeyeceğini ve mücadelelerini sürdüreceği bilinmelidir.
"TGC olarak, iktidarı ve muhalefeti ile tüm siyasetçilerden dileğimiz cezaevlerine gazeteci tıkan, düşünceyi ifade özgürlüğünü engelleyen bir ülke imajından kurtulmak için ivedi olarak parlamentoda önlem almaları ve çağdaş bir demokrasinin gereklerini yerine getirmeleridir."
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) de baskını kınadığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Siyasi iktidarın, 5 Ağustos'ta Silivri'de yapılacak Ergenekon davası karar duruşmasını bahane ederek, gazetecileri susturmaya ve korkutmaya yönelik baskı ve tehdit politikalarını sürdürmesini kınıyoruz."
Basın ve ifade özgürlüğü üzerindeki baskıların sona ermesini; hapisteki gazetecilerin, yazarların, aydınların, tüm fikir suçlularının bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz.
Dün Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanal'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda yere polis baskını yapıldı. Ulusal Kanal Ankara Temsilcisi Mustafa Kaya, Ulusal Kanal Ankara muhabiri Mehmet Kıvanç ve Aydınlık muhabiri Osman Erbil'in de evlerinde arama yapıldı. Operasyonda 20 kişi gözaltına alındı. (EA)