Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
*Fotoğraf: Kadir Gürhan
"Şu an dışarıdan gelen Somali, Irak, Suriye ve Afganistan’dan gelen misafirlerimiz bu civarda oturdukları için var olan alışveriş eksikliğini kapatıyorlar."
45 yıldır Ankara’daki Ulus Hali'nde esnaf olan Yıldırım Süslü, AVM ve zincir marketlerin açılmasıyla etkilenen işlerinin pandemi yasaklarıyla daha da kötü olduğunu anlatmak için söylüyor bu sözleri.
Geçmişi Cumhuriyet Dönemi'nin ilk yıllarına kadar dayanan tarihi Ulus Hali, kamu binalarının Ulus’tan taşınması ve birçok mekânın kapalı olmasından olumsuz etkilenmiş durumda.
Mültecilerin çoğunun Ulus çevresinde yaşadığını söyleyen hal asnafı, son günlerde yaşadıkları alışveriş sıkıntısının mülteciler tarafından giderildiğini belirtiyor.
"AVM’ler ve büyük marketler ciddi derecede etkiledi"
55 yaşında olduğunu ve 10 yaşından beri Ulus Hali'nde meyve sebze sattığını söylüyor Yıldırım Süslü.
Süslü, 45 yıldır Ulus Hali'ne hiçbir şeyin yapılmadığını da belirtiyor:
"Alışveriş olarak baktığımızda 25-30 yıl önceki kalabalığı arıyoruz. O zamanlar daha yoğundu. Alışveriş merkezleri ve büyük marketler olmadığı zaman burası çok yoğundu. Ankara’nın alışveriş merkeziydi. Şimdiki zamanın beş altı katı yoğunluk vardı. Bu iki durumdan olumsuz etkilendik. Şu an dışarıdan gelen Somali, Irak, Suriye ve Afganistan’dan gelen misafirlerimiz bu civarda oturdukları için var olan alışveriş eksikliğini kapatıyorlar."
"Yasaklar, en çok iş yaptığımız günleri elimizden aldı"
Pazarın kalabalığına rağmen virüs vakasına rastlanılmadığından bahsediyor Süslü: "Ne esnaflarda ne de çalışanlarda herhangi bir vaka bulunmadı. Virüs çıktığından beri çalışanlarımızla birlikte buraya gelip gidiyoruz. Hiç birimize bir şey olmadı."
Özellikle hafta sonu yasaklarının kendilerini olumsuz etkilediğine vurgu yapan Süslü, "İki günlük hafta sonu yasağı en çok iş yaptığımız günleri elimizden aldı. Cuma günleri biraz daha yoğun olsa da iki günün yerini tutmuyor. Vatandaşlarımızın marketten değil, taze ürünün bulunduğu pazarlardan alışveriş yapması gerekirken yapamıyor çünkü cebinde parası yok. Kredi kartı ile alışveriş yapıyor ve ihtiyaçlarını borçlanarak gideriyor" şeklinde konuştu.
"Yedi belediye başkanı değişti fakat Ulus Hali değişmedi"
1970’ten beri Ulus Hali'nde balık satıyor Sefer Yurttaş. 51 yılda yedi belediye başkanı değişmesine rağmen Ulus Hali'ne bir kazma bile vurulmadığını söylüyor:
"Ulus Hali, hep kendi kaderine terk edildi. Gelen herkes proje yaptı ama dokunan olmadı. Sadece koronavirüsten dolayı bugünlerde biraz temizlik yapıldığını görüyoruz. Büyükşehir Belediyesi ile İlçe Belediyesi anlaşamıyor, olan buradaki esnafa oluyor. Buranın temizliği Altındağ Belediyesi'ne ait o da yapmıyor. Kendi aramızda tuttuğumuz temizlikçi ile idare ediyoruz. Tarihi pazarın kaderine terk edilmesini istemiyoruz. 51 yılda sadece pazarın başı kapatıldı."
"Pazarın ulaşım ve park sorunu var"
Ulus Hali esnafının ulaşım ve park sorunu yaşadığını ifade eden Yurttaş şöyle devam etti: "Dışarıdan buraya özel araçları ile alışveriş yapmaya gelen vatandaş aracını park edecek yer bulamıyor. Yöneticiler bu soruna bir çözüm bulmuş değil.”
Türkiye’de en çok bulunan balığın üretim balığı olduğunu kaydeden Yurttaş, şöyle devam etti:
"Bu balıklar çipura, levrek, somon ve alabalıktır. Norveç’ten ithal edilen uskumru da devamlı bulunur ve fiyatlarında pek değişiklik olmaz. Yani 10 liraya aldığımız bir balığı 12 liradan satıyoruz. Çinekop, sardalya, Karadeniz mezgiti, hamsi gibi balıklar denizden çok gelirse fiyat düşer az gelirse fiyat artar. Örneğin bugün kasasını 200 liraya aldığımız hamsi ertesi gün denizden az çıktığında kasası 500 liraya kadar çıkabiliyor. Bu şekilde bir fiyat farkı olmaması gerekir. Taban fiyatı ve denetim olmalı, olmadığı için bu fiyat farkını yaşıyoruz. Eskiden bir taban fiyat oluyordu. Onun yukarısına çıkılmıyordu ama altından satılabiliyordu.
"Sokağa çıkma yasaklarının yeniden düzenlenmesi gerekir. Bar, kafe, restoran ve düğün salonları kapalı. Onların kapalı olması bizim işlerimizi doğal olarak etkiliyor. Son yılların en ucuz meyve ve sebzesini satıyoruz fakat vatandaşta para yok. Vatandaşın alım gücü düştü. Her şey kredi kartı ile dönünce biz de iş yapamıyoruz. Asgari ücrete gelen zam ilk iki ayda eridi gitti. 7 milyon nüfusun asgari ücretle çalıştığı bir ülkedeyiz. Alım gücü nasıl yüksek olabilir ki? Müşteri ile çoğu zaman iki liranın pazarlığını yapıyoruz."
Hem Süslü hem de Yurttaş halin etrafındaki seyyar satıcılardan şikayet ederek onlarla rekabet edemediklerini de söylediler.
(FD/SO)