Keyfi ve yargısız infaz kuşkusu
"31 Ekim 2001 günü saat 01:00'da meydana gelen ölüm olayına ilişkin Koçkar ailesinin, görgü tanıklarının açıklamaları ile basın yayın kuruluşlarının haberleri, resmi makamların açıklamalarıyla ciddi şekilde çelişmiştir" denilen raporda, "keyfi ve yargısız infaz kuşkuları"na dikkat çekildi.
Eşi o geceyi anlatıyor
Ufuk Koçkar, eşi Burhan Koçkar'ın emniyet güçlerinin açtığı ateşle öldürüldüğü anı ayrıntılarıyla insan hakları heyetine anlattı:
* Berat Kandili gecesi, yani salıyı çarşambaya bağlayan gece sahuru yedikten sonra odamıza çekildik.
* İkimiz de yatağa henüz uzanmış ama uyumamıştık. Saat tam 01:00 idi.
* Bu arada çelik kapımız kapı tokmağıyla üç dört kez çalındı. Kapı çalınmadan önce sokaktan veya koridordan herhangi bir ses duymamıştık.
* Berat kandili olduğu için kaynanamın bir ihtiyacımızdan dolayı gelmiş olabileceğini düşündüm.
* İkimiz de kapıyı açmak üzere doğrulduk. Giyinik olmadığım için eşim kapıyı açmak için gitti.
* Bu arada ben eteğimi giyindim. Bir iki saniye içerisinde seri silah sesi geldi. Kapıya doğru koştum.
* Burhan ayakları dış kapıya doğru, başı salon kapısına doğru sırt üstü yatar vaziyette idi.
* Önce Burhan'ın bayıldığını düşündüm. Çelik kapı ardına kadar açıktı. Kapı eşiğinde ve koridorda sayısını bilmediğim kar maskeli, silahlı ve silahlarının yönünü içeriye doğru tutan, özel tim giyimli polisler vardı.
* Birkaç kez üst üste 'çömel, çömel, çömel' şeklinde bağırmaya başladılar.
* İçlerinden bir tanesi el fenerini açarak Burhan'a doğru tuttu.
* Burhan'ın göğsü kanlar içerisinde ve ağzı açıktı.
* O zaman eşimi vurduklarını anladım. Bağırmaya başladım. 'Burhan' diye seslendim ancak cevap vermedi. Burhan'a doğru emekleyerek ilerlemeye çalıştım. Bırakmadılar.
* O esnada içlerinden bir tanesi diğerlerine 'Niye vurdunuz?' dedi.
* Bu arada kaynanama 'anne Burhan'ı vurdular' diye bağırdım. Beni oğlumun bulunduğu odaya götürdüler.
* Bu kez pencereyi açarak dışarıya 'Burhan'ı öldürdüler' diye bağırdım.
* Odanın içerisinde bulunan polislerden bir tanesi maskesiz ve gözlüklüydü. Bana eşimin silahı olup olmadığını sordu. Ben de silahı olmadığını ve hiçbir zaman silah sahibi olmadığını söyledim.
* Eşimi neden hastaneye götürmediklerini, yaşayıp yaşamadığını sorduğumda 'Yaşıyor bir şey olmaz' şeklinde yanıt veriyorlardı. Evi üstünkörü aradılar. Bana her hangi bur tutanak imzalatmadılar. Bu durum saat 04:30 kadar devam etti.
* Eşim hiçbir zaman silah sahibi olmamıştı. Zaten kapımız çalındığında her hangi bir telsiz anonsu, sesi ya da dışarıdan araç sesi de duymamıştım.
* Berat kandili olduğu için kaynanamın bir şey istemek için gelmiş olabileceğini düşünmüştük.
* Herhangi bir tehlikenin olabileceğini akılımıza bile getirmediğimiz için eşimin kapıyı açarken 'kimsiniz' diye sormuş olabileceğini de sanmıyorum.
* Zaten 'kimsiniz' diye sormuş olsaydı sesini duyardım.
* Eşimi sebepsiz yere öldürdüler. (YÖ)