"Kendin Gibi", "İçinden Müzik Geçen Mitolojik Hikâyeler/Mezopotamya" ve "Kaçaklar" bu ay çocukların kitaplığı için raflardaki yerini aldı.
Hastaneden kaçan büyükbaba
İsveç'in en sevilen çocuk ve gençlik kitapları yazarlarından Ulf Stark'ın, ölümünden kısa süre önce tamamladığı son kitabı "Kaçaklar", Dinozor Çocuk'tan çıktı. "Kaçaklar", sevgi, kayıp ve ölüm gibi hayata dair önemli konuları esprili bir yaklaşımla ele alıyor. Küçük bir çocuğun, hastaneden kaçan büyükbabasıyla birlikte atıldığı macerayı anlatan "Kaçaklar", Kitty Crowther imzalı çizimleriyle çocuklarla buluşuyor.
Kitabı İsveççeden Türkçeye Zeynep Tamer çevirdi.
"Büyükbaba Gottfrid hastanede yatmaktadır. Hayatta kendini en mutlu hissettiği ve yıllarını geçirmiş olduğu adanın özlemini çekmektedir. Ne yapıp edip bir an önce oraya gitmek ister. Torunu Gottfrid bunun gerçekleşebilmesi için elinden gelen her şeyi yapar. Ve birlikte son bir maceraya atılırlar..."
Kendimiz gibi olmanın mutlu dünyası
Yazar ve illüstratör Gökçe İrten'in kaleminden "Kendin Gibi", "Herkesin bir şeyleri yapma şekli başka" diye sesleniyor çocuklara ve bizi kendimiz gibi olmanın mutlu dünyasına davet ediyor.
Doğan Çocuk'tan çıkan kitap şöyle diyor:
"Hiçbir şeyi başaramadığını düşündüğün zamanlar oluyor mu? Herkesin senden daha iyi olduğunu düşündüğün zamanlar?..
"Peki, herkes her şeyi çok iyi mi yapıyor dersin? Hepimizin kendine özgü yetenekleri olduğunu, kusur sandığımız şeylerin bazen avantaja dönüşebileceğini, 'en iyi' olmak zorunda olmadığımızı, hayvanlar âleminden örneklerle tatlı tatlı okumak sana çok iyi gelecek."
Müzik ve mitoloji
"İçinden Müzik Geçen Mitolojik Hikâyeler/Mezopotamya", İthaki Yayınları'ndan okurla buluştu. Filiz Işık Bulut, müziğin büyüsüyle derinleşen mitolojik hikâyelerle örülü kitabı, mitolojiye merak ve ilgi duyan tüm çocuklar için kaleme aldı. Resimler ise Şebnem Aydın'a ait.
"En yakın arkadaşı Pel'le sorunlar yaşayan Şîn, okuldan eve döndüğü bir gün anahtarını bulamayınca dışarıda annesiyle babasını beklerken bir kediye rastlar. Onu sokaktaki bir evin bahçesine kadar takip ettiğinde Jîn ile tanışır. Çok farklı bir kadındır Jîn. Evi çeşitli kartpostallarla, kitaplarla, süslerle doludur.
"Şîn duvardaki tablolara bakarken, etrafında baykuşlar olan kanatlı bir kadının resmi çok ilgisini çeker. Ve böylece, önünde Mezopotamya'nın mitolojik karakterleriyle ve hikâyeleriyle dolu büyülü bir dünyanın kapısı aralanmış olur. Jîn'in ona anlattığı hikâyeler Şîn'i unutulmaz yolculuklara çıkarırken aynı zamanda kendisi ve hayatıyla ilgili bazı şeyleri keşfetmesini sağlar."
(AÖ)