Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Ankara Kızılay'da gerçekleşen ve 37 kişinin hayatını kaybettiği nedeniyle ortak deklarasyon yayımladı.
AKP Grup Başkanvekili Naci Bostancı, CHP Grup Başkanvekili Levent Gök ve MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural'ın imzasıyla yayımlanan deklarasyonda barışın ve huzurun tesis edilmesi bakımından herkese ve her kuruma sorumluluk düştüğü belirtildi.
HDP: Sorumluluğu örtme çabası
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekilleri yaptığı yazılı açıklamada bildiriyi neden imzalamadıklarını şöyle açıkladı:
"Asıl sorumluluğu ve görevi böylesi saldırıların araştırılması ve çözüm yollarının bulunması olan Meclisi bir bildiriyle sorumsuz ve görevsiz kılmak, Hükümet ve Saray çevresinin bu kurumu kendi sorumluluklarını örtme aracı haline getirme çabasıdır."
Üç partinin deklarasyonu şöyle:
"13 Mart günü Ankara'da doğrudan milletimize yönelmiş vahşi terör saldırısı bir kez daha milletimizi ve onun iradesini temsilci olan bizleri derin bir üzüntüye sevketmiştir.
"Hayatını kaybeden bu ülkenin evlatları, hepimizin evlatlarıdır ve onların acısı aileleri, yakınları, sevenleri kadar milletimizin ortak acısıdır. Terör saldırılarının arkasında Türk milletinin birliğine ve Türkiye Cumhuriyeti'nin bütünlüğüne yönelik tarihi emeller vardır.
"Terörün kanlı eylemleriyle yapmaya çalıştığı halkta bezginlik, karamsarlık doğurmak, ortak gelecek duygusuna darbe vurmaktır. Uzun tarih içinde her türlü sorunu ortak dayanışma, kararlılık, cesaretle aşan, kaderini kendi azim ve iradesiyle yazan milletimizin terör karşısında da aynı kararlılıkla davranarak, terörün amacını boşa çıkarttığını görmek bu derin acımız karşısında en önemli teselli kaynağımızdır. Millet iradesinin tecelligahı olan TBMM bu konuda üstüne düşen milli sorumluluğun farkında ve şuurundadır.
"Milli iradeyi temsil etmekten onur duyan bizler, ortak kaderimize ve geleceğimize duyduğumuz derin inançla teröre karşı sergilenen kararlılığa tercüman olmanın ve müşterek acıyı paylaşmanın her türlü siyasi ve ideolojik aidiyetten daha önemli olduğunu ifade ediyoruz.
"Karmaşık ve sorunlu bir coğrafyanın parçası olan ülkemizde, barışın ve huzurun tesis edilmesi bakımından herkese ve her kuruma sorumluluk düştüğünü, olaylar karşısında soğukkanlı tavrın, dikkatli dil ve üslubun önemini bu vesileyle vurgulamak isteriz. Milletimizin başısağolsun." (NV)