UAÖ, bu dönemde, ifade özgürlüğü, işkence, F tipi cezaevleri koşulları, bombalama olayları, adil yargılamayla ilgili kaygılar, vicdani retçiler ve kadına yönelik şiddet başlıklarını ele alıyor.
"Dink'e cezanın gerekçesi AİHM kararlarına aykırı"
UAÖ, ifade özgürlüğüne kısıtlamalar bölümünde, ifade özgürlüğüne kısıtlamaların yürürlükte olduğunu belirtiyor, gazeteci, yazar, yayıncı, akademisyen, insan hakları savunucuları ve öğrencilerin düşüncelerini barışçıl ifadelerinin karşısında kovuşturmaya uğradığını ve hatta hüküm giydiklerini söylüyor.
Örgüt, Hrant Dink'e verilen cezada Yargıtay'ın kararını "kurumları eleştirirken (...) alaycı ve aşağılayıcı ifadeler kullanılmamalı" diyerek gerekçelendirmesinin de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararlarına aykırı olduğunu bildiriyor.
Rapor, Ceza Yasası'nın (TCK) 301. maddesiyle ilgili yargılamaların da saldırgan ve tehditkar tavırlarla dolu olduğunu ifade ediyor, saldırıların ve suç duyurularının Kemal Kerinçsiz'le bağlantısından söz ediyor.
"İşkence sürüyor, kayıt dışı mekanlarda artıyor"
UAÖ, son iki yılda işkence vakalarının genelinde azalma olduğunu saptamakla birlikte işkencenin gözaltında sürdüğünü, ayrıca insanların sözlü tehditlere, korkutmaya ve saldırıya maruz kaldığı kaçırılma olaylarının arttığını not ediyor.
F tipleri
Raporda en uzun bölümü F tipi cezaevleriyle ilgili kaygılar oluşturuyor. UAÖ, bu konuda şu ana kaygıları belirtiyor:
* Mahkumlara zalimane, insanlıkdışı ve aşağılayıcı muameleye varabilecek derecede ağır ve keyfi cezalar verilmesi.
* Mahkumların sosyal aktivitelerinin kısıtlanması, tecrit. UAÖ, burada Türk Tabipleri Birliği'nin, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi'nin raporlarındaki tecritle ilgili bulguları da sıralıyor.
* Mahkumların aldığı sağlık ve psikiyatri hizmetleri için kaynaklar fazlasıyla yetersiz, mahkumların sağlık koşullarıyla ilgili ağır ve keyfi kararlar veriliyor.
Adil yargılama
UAÖ, kendi raporlarına ve Birleşmiş Milletler (BM) Keyfi Tutuklamalara Dair Çalışma Grubu'nun raporuna dayanarak, özellikle terörle mücadele kapsamında özgürlüğünden alıkonanların süresiz şekilde mahkemeye çıkarılmadan tutulmasına ve yargılamaların uzun sürmesine dikkat çekiyor.
Vicdani retçiler
Örgüt vicdani retçiler Mehme Tarhan ve Halil Savda'nın davalarına yer verdiği raporda, Tarhan'ın yeniden hapsedilmesi halinde UAÖ tarafından düşünce mahkumu sayılacağını anımsatıyor.
"Başbakanlık genelgesi olumlu"
UAÖ, Başbakanlık'ın kadına ve çocuğa yönelik şiddeti engellemek üzere yayınladığı genelgenin olumlu bir adım olduğunu belirtiyor, Meclis'in Ailenin Korunması Yasası'nın kapsamını genişletmesine de raporda yer veriyor. (TK)