UAÖnün, Roma Statüsünün evrensel onayı için bir kampanya başlattığını açıklayan Khan, böylece soykırım, savaş suçluları ile uluslar arası suçların faillerinin tüm dünyada etkin bir biçimde yargılanabileceğini hatırlattı.
ABDnin taleplerine bölgesel yanıt verin
Amerika Birleşik Devletlerinin (ABD) mahkemenin zayıflatılması ve soykırım, insanlığa karşı suçlar veya savaş suçları ile suçlanan ABD vatandaşları için uluslar arası adaletten ceza muafiyeti elde edilmesi amacıyla dünya çapında bir kampanya başlattığını hatırlatan Khan, Türkiyenin ABDnin taleplerine Avrupa Konseyi aracılığıyla müştereken, bölgesel bir cevap vereceğini umduğunu söyledi.
ABD yetkilileri, ABD vatandaşlarının Mahkemeye teslim edilmemesini taahhüt altına alan bir anlaşmayı imzalatmak amacıyla Hükümetinizle temasa geçmiş olabilir diyen Khan, bu anlaşmaların, en kötü suçları işleyenlere uluslar arası adalet karşısında cezadan muafiyet sağlamaya çalışarak Roma Statüsünü ve diğer uluslar arası yasaları ihlal ettiğini vurguladı.
Önümüzdeki yıllarda ne kadar çok ülke Roma Statüsünü onaylarsa, ABDnin pozisyonunu öngörülebilir bir gelecekte gözden geçirme olasılığı o kadar artacaktır diyen Khanın, Cumhurbaşkanı Sezere yönelik mektubu şöyle:
Sayın Ahmet Necdet SEZER
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı
Ankara/TÜRKİYE
17 Temmuz 2003
Sayın Cumhurbaşkanı,
Uluslararası Adalet Günü ve Uluslararası Ceza Mahkemesine İlişkin Roma Statüsünün (Roma Statüsü) kabul edilişinin beşinci yıldönümü olan bugün, UAÖ, Roma Statüsünün evrensel onayı için bir kampanya başlatmaktadır. Devletinizi de bu çabaya katılmaya davet etmek amacıyla bu mektubu yazıyorum.
Uluslararası camiadaki devletlerin yaklaşık yarısı olan 90 devlet, 1 Temmuz 2003 tarihi itibariyle, Roma Statüsünü onaylamış bulunmaktadır. Beş yılda böyle bir aşamaya gelinmesi, uluslararası camianın, bir kenara çekilmemek ve soykırım uygulayanlar, insanlığa karşı suç işleyenler ve savaş suçluları tarafından insanlığın dokusunun parçalanmasına izin vermemek konusundaki iradesine ilişkin ahdidir.
Roma Statüsünü onaylayan devletler, uluslararası yasalar çerçevesinde suçlanan kişiler hakkında soruşturma başlatmak ve aleyhinde dava açmanın ulusal mahkemelerinin başlıca yükümlülüğü haline geldiği uluslararası yeni bir adalet sistemine tabi olmuşlardır. Bununla birlikte, eğer devletler gerçek anlamda soruşturma yürütmek ve dava açmak konusunda isteksiz veya yetersiz durumdalarsa, Mahkeme bunu yerine getirebilir. Böyle bir sistem, eğer evrensel olarak desteklenirse, canavarca davranışlarının hesabını vermeyeceklerini bilen insanların bu suçları planlamasına ve işlemesine izin veren, geçen yüzyıl boyunca tekrarlanan korkutucu eğilime bir son verecektir.
UAÖ, Roma Statüsünün, mümkün olan en geniş salahiyete kavuşması için bütün devletlerce imzalanmasını sağlamaya çalışmaktadır. Evrensel onay, uluslararası mevzuat çerçevesinde en kötü suçları işleyenler için artık güvenli sığınakların kalmamasını sağlayacaktır.
Binaenaleyh, hükümetinizi en kısa zamanda Roma Statüsüne muvafakat ederek, bu yeni adalet sisteminin oluşturulmasına yönelik uluslararası çabalara katılmaya davet etmek amacıyla bu mektubu yazıyorum. Bütün dünyadaki üyelerimiz yanında, UAÖnün Türkiyedeki üyeleri, Türkiyenin Roma Statüsünü onaylamasını desteklemek üzere gereken girişimleri üstlenmektedir.
Roma Statüsünü onaylayan bütün devletlerin, ulusal mahkemelerinin, Roma Statüsünde tanımlanan suçlardan sanık kişiler hakkında etkin bir şekilde sorgulama yapabilmesi ve dava açabilmesi ve de Mahkeme ile tamamen eşgüdüm halinde çalışabilmesi için ya yeni mevzuat çıkarması veya mevcut mevzuatını değiştirmesi gerekecektir. Bu tip mevzuat, mümkünse Roma Statüsünün sizin ülkenizde yürürlüğe girdiği tarihte (onay tarihini izleyen 60-90 gün içerisinde) çıkarılmalıdır. Devletler, onay sürecini başlattıkları tarihle aynı zamanda uygulama mevzuatının taslağını da hazırlamaya başlamalıdırlar. Böyle yaparak taraf devletler, Roma Statüsü kendi ülkeleri nezdinde yürürlüğe girer girmez, uluslararası sorumluluklarını yerine getirebilecek hale geleceklerdir.
UAÖ, ulusal mevzuatını hazırlamak amacıyla kendi mevzuatını gözden geçirmeleri konusunda ülkelere yardım etmek üzere, ekte bilgilerinize sunduğum, Uluslararası Ceza Mahkemesi: Etkin bir uygulama mevzuatı için kontrol listesi (IOR 40/011/1999) Mayıs 1999 başlıklı dokümanı hazırlamıştır. Hükümetinizin, ülkenizin uygulama mevzuatını hazırlarken, Türkiyedeki ve uluslararası düzeydeki sivil toplum grupları ile geniş çapta istişarede bulunması konusundaki ısrarımızı belirtmek istiyorum. Hazırlanan herhangi bir mevzuat taslağı konusunda görüşlerimizi bildirerek yardım etmekten mutluluk duyacağız.
Ayrıca, Eylül 2002de Taraf Devletler Asamblesi, Mahkemenin çalışanlarına başka hiçbir antlaşmada yer almayan ayrıcalıklar ve dokunulmazlıklar tanıyan Mahkemenin Ayrıcalıkları ve Dokunulmazlıkları Hakkında Sözleşmeyi kabul etti. Sözleşme 30 Haziran 2004 tarihine kadar imzaya açık kalacaktır. Türkiyenin mümkün olan en kısa zamanda Sözleşmeyi imzalayacağını ve Roma Statüsü Türkiye için yürürlüğe girmeden önce Sözleşmeyi onaylamak ve ulusal mevzuatına uygulamak üzere gereken tedbirleri alacağını; böylece Uluslararası Ceza Mahkemesinin bütün dünyada etkin bir şekilde işleyebileceğini umuyoruz.
Son olarak, bildiğiniz gibi, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından Mahkemenin zayıflatılması ve soykırım, insanlığa karşı suçlar veya savaş suçları ile suçlanan ABD vatandaşları için uluslararası adaletten ceza muafiyeti elde edilmesi amacıyla dünya çapında kampanya başlatmıştır. ABD yetkilileri, ABD vatandaşlarının Mahkemeye teslim edilmemesini taahhüt altına alan bir anlaşmayı imzalatmak amacıyla Hükümetinizle temasa geçmiş olabilir. Bu anlaşmalar, bütün bunlara bir son vermeye çalışmak yerine, en kötü suçları işleyenlere uluslararası adalet karşısında cezadan muafiyet sağlamaya çalışarak Roma Statüsünü ve diğer uluslararası yasaları ihlal etmektedirler. Hükümetinizin böyle bir anlaşmaya girmeyi reddedeceğini ve mümkünse ABDnin bu taleplerine Avrupa Konseyi aracılığıyla müştereken, bölgesel olarak bir cevap vereceğinizi umuyoruz.
Sivil toplumun ve devletlerin büyük çoğunluğu gibi, UAÖ de, Mahkemenin, ABD vatandaşlarına karşı politik nedenlerle davalar açılmak üzere kullanılabileceği yönündeki korkularının, tamamen yersiz olduğuna inanmaktadır. Roma Statüsü böyle bir durumun ortaya çıkmamasını temin amacıyla, ziyadesiyle koruyucu hüküm ve adil yargılanma garantisi içermektedir. UAÖ, UCMnin uygulamaları aracılığıyla, ABDyi pozisyonunu yeniden gözden geçirmeye ve nihayet Roma Statüsünü onaylamaya ikna edeceğine kanidir. Önümüzdeki yıllarda ne kadar çok ülke Roma Statüsünü onaylarsa, ABDnin pozisyonunu öngörülebilir bir gelecekte gözden geçirme olasılığı o kadar artacaktır.
Yakın bir gelecekte tam olarak işlevsel hale gelmesine izin vermek üzere, bu yıl yeni UCMnin 18 hakiminin, savcısının ve yazı işleri müdürünün göreve başlaması, insanlığa karşı bilinen en kötü suçlar için ceza muafiyetine son vermek yolundaki mücadelede önemli bir adımdır. Mahkemeyi daha da güçlendirmek ve uluslararası adaletin hayata geçmesine katkıda bulunmak üzere sizi, bu mektupta sözü edilen adımları atmaya davet ediyorum.
Saygılarımla,
Irene Khan
Genel Sekreter (BB)