Örgütün raporlarına göre, gerek ABD kontrolündeki tutukevlerinde, gerekse Irak güvenlik güçlerine bağlı polis karakollarında ve Bağdat'taki Irak İçişleri Bakanlığı'nda işkence uygulaması var.
UAÖ, Iraklı yetkililerden bütün işkence iddialarının soruşturulmasını ve tutukluların işkenceden korunmasını istedi.
Örgüt, çok az sayıda askerin işkence ve kötü muamele nedeniyle askeri mahkeme önüne çıktığını, ABD'li yetkililerin işkenceyi cezasız bıraktığını söylüyor. Aynı sav, Iraklı yetkililer için de geçerli. ABD yönetiminde, işkencelerden sorumlu olabilecek kişilerinse soruşturmadan muaf tutulduğunu ekliyor.
Her zaman işkence
Örgüt, basın açıklamasında, son dönemdeki işkence iddialarına da yer verdi:
"* Şubat 2005'te Bedr örgütüne bağlı üç kişi gözaltında öldü. Bu kişilerin vücutlarında ağır dayak ve elektrik şoklarını gösteren izler bulundu.
* Ulusal bir TV kanalı olan El Irakiya, "terörist" diye adlandırılan kişilerin "itiraflarını" yayınlamaya başladı. Bu "itiraflar" arasında, tutuklular işkence izlerini de gösteriyorlar.
* İsveç'te yaşayan Iraklı Ali Sefer El Bavi, 14 yıl sonra ülkesine döndüğünde "sınır boyunda yasadışı olarak görüntü almak" gerekçesiyle gözaltına alındı. Önce bir karakolda, ardından İçişleri Bakanlığı binasında sorgulandı. Parasına el kondu. İçişleri Bakanlığı'nda vücuduna elektrik verildi. El Bavi, buralarda birlikte kaldığı tutuklulara 'İşkence var mı' diye sorduğunda, 'Her zaman' yanıtını aldı." (TK/EÜ)
UAÖ'nün El Bavi'nin ifadesiyle ilgili İngilizce metnine ulaşmak için tıklayın.