Savunma hakkı engelleniyor
UAÖ'nün BK araştırmacısı Livio Zilli, gözaltı koşullarının sağlık sorunlarına yol açabileceğini, mahkumların savunma yapmalarını engelleyebileceğini belirtti:
"Gözaltında tutulanların maruz kaldığı sistem, sağlıklarında ciddi fiziksel ve zihinsel bozulmaya neden olabilir. Bu da, savunmalarını hazırlama kabiliyetlerini zayıflatabilir."
Gölge adalet sistemi
"Hükümet, ceza adalet sisteminde bulunan çok önemli unsur ve koruyucu önlemlerden yoksun bir 'gölge adalet sistemi' oluşturuldu" diyen Zilli, UAÖ'nin bugün BK hükümetine bu eksikleri ele alması için bir memorandum sunacağını söyledi.
Tecritte, 22 saat kilitli
Dün (Perşembe) açıklanan raporda, 11 Eylül'den sonra gözaltına alınan kişilere yönelik muamele ve gözaltı koşulları anlatıldı:
* Gözaltındakiler, "küçük grup tecritinde" ve hala 22 saat kilit altında tutuluyor. Yeterli sağlık bakımı alamıyorlar ve dini ibadetlerini yerine getirme hakları kısıtlı.
* Tutukluların derhal bir avukata erişimi engellendi. Yakalanma ve Belmarsh cezaevinde gözaltına alınmalarının ardından tamamının avukatlarla telefon görüşmesi yapma talebi reddedildi.
Önlemlerden yoksun bir adalet
* Tutukluların akrabaları ve dış dünyayla irtibatları engellendi. Akrabalarla yapılan sosyal görüşmeler teybe kaydedildi ve bazı durumlarda, aralarında bir cam bulunmasına rağmen, yanlarında da bir cezaevi görevlisi bulundu. Tutuklular, her ziyaretten önce ve sonra soyularak arandıklarını ifade etti.
* Başlangıçta tutuklulara aileleriyle yalnızca İngilizce ya da bir çevirmen aracılığıyla konuşma izni verildi. Bir defasında, bir tutuklu, İngilizce dışında görüşme yapılamayacağını, çünkü çevirmenin başörtüsünü çıkarmayı reddetmesi nedeniyle içeri alınmadığını belirtti.
* 17 Temmuz 2002 itibariyle, Anti Terör Suç ve Güvenlik Yasası 2001 (ATCSA) uyarınca gözaltına alınanlardan hiçbiri BK yetkilileriyle görüşmemişti.
Müslüman bir pilot ve uçuş öğretmeni olunca...
* Cezayirli Lütfi Raissi'nin vakası, terör zanlılarını ararken masum insanların özgürlük ve geçim haklarının ihlal edilebileceğini gösterdi.
* Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yetkilileri, 11 Eylül saldırılarıyla bağlantısı olduğunu düşündükleri Lütfi Raissi'nin iadesini istedi. Raissi, bu talebin ardından yakalanarak beş ay boyunca Belmarsh Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde gözaltında tutuldu. İade muameleleri yedi ay sonra, dosyaya bakan hakimin ABD iddialarını destekleyen hiçbir kanıtın kendisine ulaşmadığı kararıyla sona erdi.
* Livio Zilli'ye göre, ABD yetkililerinin Lütfi Raissi'nin iadesini istemesinin nedeni, kimliğinin ve mesleğinin belli bir profile uymasıydı: Cezayirli bir Müslüman, ABD'de pilot ve uçuş öğretmeni.
Guantanamo'daki yurttaşlar
* BK yetkilileri, savaş esiri statüsü verilmeyen ve Guantanamo'da tutulan yurttaşlarının haklarını korumak için onları temsil etmedi.
* UAÖ, aralarında BK yurttaşlarının da bulunduğu tutukluların ABD ve BK istihbarat görevlilerince sorgulanması sırasında yasal temsil haklarının reddedilmesinden kaygı duyuyor.
* "İnsan haklarının savunulması evde başlar" diyen Livio Zilli, BK yetkililerinin insan haklarına gerçek bağlılığının şimdi imtihan edildiğini belirtiyor.
Suçlanmadan, yargılanmadan, belirsiz bir süre için
* İçişleri Bakanlığının "uluslararası terörist zanlısı" olarak onaylamasının ardından 11 kişi ATCSA uyarınca, haklarında bir suçlama yapılmaksızın ve yargılanmadan, belirlenmemiş ve potansiyel olarak sınırsız bir süre için gözaltına alındı.
* Onay belgesi, tutuklulara açıklanamayan ve kendilerinin ya da avukatlarının etkin bir biçimde itiraz edemeyecekleri gizli bilgiye dayanıyordu.
* Bildirildiğine göre en az 25 kişi Terör Yasası 2000 uyarınca yakalandı ve bunlardan bazıları suçlama yapılmaksızın serbest bırakıldı. BK yetkilileri aralarında Fransa ve ABD yetkililerinin de bulunduğu diğer hükümetlerin iade talepleri üzerine de bazı kişileri gözaltına aldı. (BB/NK)