Meclis Genel Kurulu'nda 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın maddelerinin görüşmelerinde, tutuklu yedi Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekili de "söz aldı."
BDP milletvekilleri Selma Irmak, Faysal Sarıyıldız, Kemal Aktaş, Gülser Yıldırım ve İbrahim Ayhan ile seçilmiş olmasına rağmen cezası kesinleştiği için mazbatasını alamayan Hatip Dicle KCK davasından tutuklu.
BDP Şırnak Milletvekili Pervin Buldan, bugün BDP Grubu olarak Genel Kurulu cezaevlerinde tutuklu milletvekillerinin yasama faaliyeti günü olarak ilan ettiklerini açıkladı.
Meclis Haber'in haberine göre, Buldan tutuklu Şırnak Milletvekili Selma Irmak olarak konuştu:
Irmak: Ruhen sizinle birlikteyim
"Meclis'in internet sitesinde adresim A Blok olarak görünüyor ancak bu yanlış. Adresim Diyarbakır E Tipi Cezaevi 4. kadın koğuşu. Gözaltına alınıp tutuklandım, 2 yıl 8 aydır cezaevindeyim, rehin olarak tutuluyorum. Rehin diyorum tutuklanmamı gerektirecek bir suç yok, katil değilim, hırsızlık yapmadım, ihaleye fesat karıştırmadım."
"Rehin tutulmamın nedeni Kürt ve kadın olmam, düşüncelerimi ifade etmem. Genel Kurul'da sizler gibi konuşmalar yapamıyorum, kanun teklifi, soru önergeleri veremiyorum. Küçücük bir koğuşta, ekranlardan sizleri, Şırnak halkının onurlu direnişini izliyorum."
"Fiziken aranızda olmasam da ruhen sizlerle birlikte olduğumu, yüreğimin Şırnak halkıyla çarptığını bilmenizi isterim. Bazen duygu ve düşüncelerimi yazdığım mektuplarla kamuoyuyla paylaşmak istiyorum. En son yazdığı mektup AKP Ağrı Milletvekili Fatma Salman'a ilişkindi. Sevgili Fatma'ya en içten duygularla geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum."
Buldan, Irmak'ın, en kısa zamanda özgürlüğüne kavuşmasını, Genel Kurul'da yasama faaliyetlerine katılmasını istedi.
Ayhan: Halkın seçilmiş temsilcisiyiz
BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, kürsüye, tutuklu BDP Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan'ın resmiyle geldi ve şunları söyledi:
"Önce Urfa Cezaevi'ne gönderildim. Oradaki hukuksuzluklara isyan eden tutsakların çıkardığı isyanda 13 kişi yaşamını yitirdi. Ardından Adana Cezaevi'ne sevk edildim. Orada iki defa kalp rahatsızlığı geçirdim. Şu anda ise sizlere Diyarbakır zindanından sesleniyorum."
"Milletvekili özlük hakları bize tanınırken, milletvekilliği görevini ifa etmemiz türlü gerekçelerle engelleniyor. Tutsak vekillerin durumuna dair yapılan kanuni düzenlemeyle ilgili sayın Meclis Başkanı, yasa koyucunun ne kastettiğini, 'Meclis'in iradesini anlaması lazım' diye anlatarak dünya hukuk tarihinde görülmemiş bir tavırla bu yasanın neye hizmet etmesi gerektiğini bu ülkenin yargıçlarına anlatmaya çalışıyor. Buna rağmen bizler bu halkın seçilmiş temsilcisi olarak cezaevlerinde tutulmaya devam ediliyoruz."
Yıldırım: Taleplerimiz baskıyla karşı karşıya
BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de konuşmasını BDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım adına yapacağını belirterek, kürsüye Yıldırım'ın fotoğrafıyla çıktı.
"KCK adı altında yürütülen siyasi soykırım operasyonunda gözaltına alındım ve tutuklandım. 53 bin oyla seçildim ama ne yazık ki bu irade cezaevinde hapsedildi."
"Cezaevinde yaşayanlar olarak bizler bu koşulların nasıl olduğunu çok iyi biliyoruz. Taleplerimiz her alanda baskı ile karşı karşıya. Cezaevindeki insanların tek protesto yolu var o da açlık grevleri. Bizler de 68 günlük bir açlık grevi yaptık. Ama halen taleplerimiz ortada duruyor."
"19 Aralık'ta açlık grevleri ölüm orucuna dönüştü ve sonra müdahale oldu. Sonra ortaya çıkan belgelerde görüldü ki bu operasyonun açlık grevi ile ilgisi yok. Hükümet önceden müdahaleyi planlamış zaten. 19 Aralık katliamının sorumlularını yargılamak hükümetin sorumluluğudur."
Tuncel, sözlerini ''Mardin zindanından Genel Kurul'u saygıyla selamlıyorum'' diyerek bitirdi.
Sarıyıldız: "Yüzbinlerin iradesi tutuklu
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, tutuklu Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız'ın konuşmasını okudu.
"İktidara gelmeden önce 'mazlum ve mağdur' gömleği giyerek siyaset güden AKP hükümetine, 2002 yılında halk destek sunarak yönetme gücünü verdi. İktidara geldikten sonra ülkenin önemli meselelerini sürekli öteleme politikasına sarılan hükümet, kendisine yöneltilen eleştirilere de 'Henüz bazı şeyleri çözmedik, zamanı değil' diyerek öteleme yolunu seçti."
"Ülkenin temel sorunu olan Kürt sorunu, Alevi sorunu, türban sorununu yeni bir anayasa yaparak kökten çözümünü, demokratikleşme talebi ile birlikte ele almak yerine oyalama siyasetini tercih etti."
"1270 gün önce tutuklandım. Cezaevindeyken milletvekili seçildim. O saatten sonra sadece bir birey olarak tutuklu değildim artık. Yüz binlerin iradesini temsil eden; ama bu iradeyi dört duvar arasında tutarak gasp eden zihniyete karşı direnen halkın vekili olmanın onuruyla mücadele etmeye devam ediyoruz."
BDP Van Milletvekili Nazmi Gür, Van Milletvekili Kemal Aktaş adına, Muş Milletvekili Sırrı Sakık da Hatip Dicle'nin sözlerini seslendirdi. (AS)