Tutuklu gazeteci Elif Akgül’ün hikâyesi taz’da: "Kendi hikâyesinde tutsak"
Berlin merkezli taz, gazeteci Elif Akgül’ün tutuklanmasına geniş yer ayırdığı haberine “Türkiye’de tutuklanan gazeteci: Kendi hikâyesinde tutsak” başlığını attı. Haberde “Gazeteci Elif Akgül, Türkiye’de tutuklu gazeteciler hakkında taz için haberler yapmıştı. Şimdi ise bir bahane ile kendisi tutuklandı” denildi.
Ali Çelikkan imzalı haberde taz, gazeteci Elif Akgül’ü anlattığı hikâye haberine şu sözlerle başlıyor:
“Gazeteci Elif Akgül, ‘Rocky Horror Picture Show’daki tüm şarkıları bilir. Bir gün sohbet ederken, kült filmin Shadow Cast versiyonunu, yani oyuncuların perde önünde sahneleri canlandırdığı versiyonunu Türkiye’de sahneye koyma fikrini ortaya attık. Ben, öfkeli bir kalabalığın hemen sahneyi basacağını söyledim. Elif ise şu yanıtı verdi: ‘Halkı kin ve düşmanlığa teşvik suçlamasıyla kendimizi hapiste buluruz.’ Ama Elif’in hapse girmesi için büyük bir oyuncu kadrosuna, kostümlere ya da sahnede dans etmeye ihtiyacı yoktu, işini düzgün yapması yeterliydi.”
Gazeteci olarak sayısız davayı takip etti
bianet çevirisiyle taz’da yer alan haberin devamında şu ifadelere yer verildi:
“Elif Akgül, taz Panter Vakfı tarafından Türkiye’de basın özgürlüğünü desteklemek amacıyla kurulan ve 2017 ile 2020 yılları arasında faaliyet gösteren taz.gazete için yazdığı ilk yazısında, tutuklanan gazetecilerin davalarını takip etmişti.
“Haber yaparken adliye koridorlarından bildirmenin zorluklarını anlatmış, katlandığı sıkıntılardan söz etmişti; hatta bazen şiddete bile maruz kalmıştı. ‘Peki, bir gazeteci olarak mahkeme salonlarına nasıl girebilirsiniz? Tartışarak. İtiraz ederek. Bağırarak ve sesinizi yükselterek’ diye yazmıştı.
“Elif, yıllarca İstanbul’daki ünlü Adalet Sarayı’nda sayısız davayı takip etti. Şimdi ise kendisi, hakkında haber yaptığı konunun bir parçası oldu. 18 Şubat’ta İstanbul’daki evine yapılan sabah baskınında polis tarafından gözaltına alındı. Gerekçe olarak, 14 yıl önce katıldığı demokratik bir toplantı gösterildi.
BEŞTAŞ: "ARKADAŞLARIMIZ REHİN ALINDI"
HDK soruşturmasında 30 tutuklama
Yasa dışı dinlemeler ve tutuklanma süreci
“22 Şubat’ta mahkeme, Elif’in tutuklu yargılanmasına karar verdi. Aynı dosyada 30 kişi daha bulunuyor; aralarında gazeteciler, sanatçılar ve politikacılar var. Şu anda İstanbul’un batısında bir kadın cezaevinde, diğer siyasi mahkûmlarla birlikte tutuluyor. Ona yöneltilen suçlama: ‘terör örgütü üyeliği’.
“Hakkında henüz bir iddianame hazırlanmadı, ancak gözaltında kendisine yöneltilen sorular suçlamaların ne kadar saçma olduğunu gösteriyor.
“Elif, sorgusu sırasında on yılı aşkın bir süre önce haber yaptığı 1 Mayıs protestoları ve Gezi Parkı eylemleri hakkında sorularla karşılaştı. O dönemde haber merkezinde yaptığı telefon görüşmeleri dinlenmiş ve ‘terör örgütü faaliyetleri’ olarak değerlendirilmişti.
“Elif, ifadesinde, 13 yıl önce yapılan bu yasa dışı dinlemelerin, daha sonra 2013 Aralık’ındaki yolsuzluk soruşturmasını yürüten kişiler tarafından elde edildiğini söyledi. Soruşturma, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’a yönelikti ve Gülen hareketine yakın savcıların yargı mensuplarını dinlemelerine dayanıyordu. O dönem sadece Erdoğan ve bakanları değil, Elif gibi gazeteciler de izlenmişti.
“Bu dinlemelere dayalı davalar çoktan düşürüldü ve soruşturmayı yürüten savcılar şu an cezaevinde. Ancak Erdoğan hükümeti, muhalefeti susturmak için hala Gülenci yöntemleri ve yasa dışı delilleri kullanıyor.
“Elif’in katıldığı toplantı, 2011’de kurulan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) idi. Bu yapı, Kürt sorununun siyasi çözümüne, demokrasiye ve sosyal haklar için mücadeleye katkıda bulunmayı amaçlayan, tamamen yasal bir platformdu. Aralarında 40’tan fazla siyasi parti, dernek, STK ve gazeteci, yazar ve sanatçı bulunuyordu.
“Bugün HDK’nin hedef alınması tesadüf değil. Hükümet, PKK ile yıllardır süren silahlı çatışmayı sona erdirmek için baskı yapıyor. Geçen hafta, PKK’nin hapisteki lideri Abdullah Öcalan, örgütün silah bırakmasını ve kendini feshetmesini talep etmişti.
İSTANBUL'DA TARİHİ ÇAĞRI
Öcalan: Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmeli
“Muhalefeti sindirme operasyonları”
“Devlet, asimetrik ve anti-demokratik bir yöntem izliyor; demokratik yollarla seçilmiş politikacılardan, hükümete muhalif olan herkesi kapsayan geniş çaplı bir tutuklama dalgası başlatıyor. Plan, barış için herhangi bir koşul öne sürmeden PKK’yi teslim olmaya zorlamak.
“Bu süreçte savcılık, Elif’in de aralarında bulunduğu binlerce kişinin ismini iktidara yakın medyaya sızdırarak korku atmosferini körükledi.
“Elif’in hedef alınması, muhalefeti sindirme operasyonlarının bir parçası. Ona yöneltilecek somut bir terör suçu bulunamadığı için, gazetecilik faaliyetleri sırasında yasa dışı elde edilen ses kayıtları kullanıldı.
“Elif, İstanbul Adliyesi’nde herkesin tanıdığı bir isimdi, polisler ve hâkimler de dâhil. Mahkemeleri fazla yakından takip ediyordu.
“Elif, 2012’den beri gazetecilik yapıyor. Gazetecilikte ilk olarak 2016’daki darbe girişiminin ardından kapatılan İMC TV’de muhabirdi. Daha sonra, bağımsız haber sitesi bianet’te ifade özgürlüğü alanında editörlük yaptı. 2017’de, öldürülen Ermeni gazeteci Hrant Dink üzerine hazırladığı yazı dizisiyle ödül aldı. 2018’den itibaren serbest gazeteci olarak çalışıyordu.
“taz.gazete için de zaman zaman özellikle kadın hakları üzerine yazılar kaleme aldı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde kadınların protestolarını takip etti. O yıllarda, baskı ortamına rağmen, ellerindeki mor pankartlarla sokağa çıkabilen kadınlar bir umut sembolüydü.
“2023’te, Ermeni Soykırımı hakkında yazılmış bir kitabı konu alan bir yazısı nedeniyle, ‘Türk milletini aşağılamak’ suçlamasıyla yargılandı.
Elif Akgül ve Haluk Kalafat beraat etti
“Alınacağını bile bile durmadı”
“Elif, polis şiddetini nasıl göğüsleyeceğini biliyor, çünkü bunu defalarca yaşadı. Soğuğu sıcağa tercih eden biri. Berlin’de ‘Sınır Tanımayan Gazeteciler’ programına katıldığı dört aylık bir burs döneminde, olağanüstü sıcak bir sonbahar gününde herkes güneşin tadını çıkarırken, ‘Ne kadar soğuk olursa o kadar iyi,’ dediğini hatırlıyorum.
“Ayrıca dövüş sanatlarına ilgi duyuyor. Bir gece İstanbul’da, bana bir havluyla boyun kaslarını güçlendirmenin yollarını anlatmıştı; böylece güçlü bir çene darbesi aldığında bayılmamak mümkün oluyordu.
“Yaklaşık altı ay önce, geçmişte attığı bazı tweetler nedeniyle ifadeye çağrıldığında polis merkezine gitti. Orada, hakkında gizli bir terör soruşturması yürütüldüğünü öğrendi. Ama yine de her gün adliyeye giderek haber yapmaya devam etti, kendisini tutuklayacakların arasında olacağını bile bile.
“1 Mart’ta, avukatı aracılığıyla dışarıya kısa bir not gönderdi: ‘Şu an sıra bizde. Türkiye’de cezaevine girmek bize düştü. Umarız bu son olur. Dışarıda görüşmek üzere.”
Ne olmuştu?
HDK’ye yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında 18 Şubat'ta hakkında gözaltı kararı olan 60 kişiden 52’si gözaltına alınmıştı. 22 Şubat’ta 13 kişiye ev hapsi verilirken, yedi kişi adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Tutuklanan 30 kişi ise şöyle:
Ahmet Saymadi, Alya Akkuş, Ati̇la Özdoğan, Aynur Cengi̇z, Ayşe Nengi̇ Çeli̇k, Ayşe Panuş, Berfi̇n Azdal, Di̇lek Posl, Ece Yıldız Karabacak, Eli̇f Akgül, Emre Can Bayram, Ercüment Akdeniz, Erkin Barın Göylüler, Esengül Demi̇r, İbrahim Hali̇t Elçi, İlknur Melengeç, Kardelen Taş, Mehmet Saltoğlu, Melek Kızılocak, Melih Kayhan Pala, Osman Zorba, Özlem Geza Sezer Bayram, Pınar Aydınlar, Sai̇me Oğuzhan, Sema Barbaros, Semi̇ha Şahi̇n, Şengül Erdoğan, Yakup Kadri̇ Karabacak, Yıldız Tar, Zeysu Faki̇r.
(VC)
