Vicdani redci İnan Süver 22 Nisan'da İzmir'de yakalandı. Eşi Remziye Süver ile birlikte emniyet müdürlüğüne götürülen Süver'in Buca Cezaevi'ne götürüleceği bildirildi. Eşi Remziye Süver ise serbest bırakıldı.
Süver mahkum olarak tutulduğu Manisa Saruhanlı Yarıaçık Cezaevi'nden hastaneye sevki sırasında 21 Nisan günü firar etmişti.
Süver'in avukatı Hülya Üçpınar, Süver'in bugün (25 Nisan) açlık grevine başladığını ve hücrede tek başına kalabilmek için cezaevi yönetimine dilekçe verdiğini söyledi.
"Süver serbest bırakılsın"
Vicdani Retçi İnan Süver'in Arkadaşları ismiyle yapılan yazılı açıklamayla ise Süver'in serbest bırakılması talep edildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"İnan Suver, bütün retçiler gibi, savaşsız ve özgür bir dünyanın mücadelesini veren bir arkadaşımız olarak, militarist aygıtla işbirliği yapmayı ve kitlesel insan öldürmenin eğitim yeri olan askerlik kurumu içerisinde bulunmayı reddettiği için defalarca hapse konuldu ve ağır işkencelerden geçirildi. İstemediği bir şeyi yapmayacağını zaten beyan ettiği için, her defasında zorla götürüldüğü askerlikten firar etti. Her yakalanıp cezaevine konuluşunda da söylediği, biraz aklı ve muhakeme yetisi olan herkesin kolayca anlayabileceği birşeydi: "Ben bir suç işlemedim ki; neden cezaevindeyim?"
"İnan suç işlemeyi, suçların en büyüğü olan savaşmayı ve savaşma eğitimini reddettiği için defalarca cezaevine kondu. Başkalarının çocuklarını öldürmeyi reddettiği için, kendi çocuklarından uzak tutulcu yıllarca. Sonunda kamuyoyunda çürük raporu olarak bilinen "askerliğe elverişsizdir" raporu verildi. Ama bu rapora rağmen askerlikten firar suçlamasıyla halen cezaevinde tutuluyor.
"Askerliğe elverişli olmadığına hükmedenler, zaten askerlik yapmayacağını beyan eden birini hangi hukuka dayanarak orada tuttuklarını açıklayabilecekler mi? Redçilere çürük raporu vererek "askerliğe elverişsiz" olduklarını ilan etmenize gerek yok. Redciler bizzat kendileri söylüyorlar "taammüden 'adam' öldürmeye ve bunun eğitimini almaya" uygun olmadıklarını. Ve bunu sizin yapmaya çalıştığınız şekliyle, yani "çürük raporu almış olmanın utancıyla" değil, özgür bir dünyanın mücadelesi içerisinde olmanın gururuyla yapıyorlar.
Kendi kanun ve nizamlarından bile habersiz yüksek yargıçların bulunduğu bir ülke burası. Daha önce defalarca tutuklanarak işkencelerden geçirilen, diğer mahkumların idare tarafından kışkırtılması yoluyla "hain" ithamı altında her an saldırı ihtimaliyle karşı karşıya bırakılan arkadaşımızın can güvenlüğünden ve sağlığından endişe ediyoruz. İnan'ın hiçbir hukuki dayanağı olmayan 'cezalarının' ortadan kaldırılmasını ve derhal serbest bırakılmasını istiyoruz."(ÇT/EÖ)