Bayrampaşa H Tipi Özel Cezaevi Çocuk Tutukevi'nde kalan çocuklar, üniversiteli gençler ve uzman psikolog eşliğinde şarkılar söyleyerek, resim ve seramik yaparak dışarıdaki yaşama hazırlanıyorlar.
Proje kapsamında 613 çocuktan en az 300'üne ulaşılması hedefleniyor. Yaklaşık yirmi üniversite öğrencisinden oluşan grup, her Salı ve Perşembe günü tutukevine giderek, çocuklara yönelik sosyal aktivitede bulunuyor.
Güner: Daha çok çocuğa ulaşmak istiyoruz
Psikolog Asuman Güner, "Şu an cezaevinde bulunan beş koğuştan yalnızca bir koğuş ile çalışıyoruz. Bu yılın sonunda üç koğuş ile çalışmış olmayı hedefledik. Çocukları atölyelere göre bölerek çalışıyoruz. Her hafta hangi gün hangi atölye çalışması yapılacağı tekrardan planlanıyor. Her atölyenin bir sorumlusu var. Toplam gönüllü sayısı yirmi iki ancak, her gün çalışmaya katılan sayısı değişiyor. Dönüşümlü olarak çalışmalara dahil olunuyor" diyor.
Zihni Sinir Maket Atölyesi, Yersiz Oyuncular gibi pek çok kurumdan destek aldıklarını belirten projenin sorumlusu Eli Kebudi "cezaevi yönetimi de bize sıcak yaklaştı. Çocuklar belki ailenin sosyal yapısı, belki çevre sonucu oradalar. Kendi bilinçleri dışında suça itildiklerini gözlemledim. Onlara yalnız olmadıklarını hissettirmeye çalışıyoruz."
Görüşlerini aldığımız bazı gönüllü öğrencilerin projeyle ilgili düşünceleri şöyle:
Akile Akbaş: Gelmeden önce ön yargılarım vardı. Daha sonra onların çevredeki çocuklardan farklı olmadıklarını anladım.Onların yüzlerindeki mutluğu görmek benim için çok önemliydi.
Esra Alkan: Başta endişelerim vardı ama kurum çalışanları ve çocuklar bizleri iyi karşıladılar.
Özgü Baygül:Arkadaşımın cezaevine girmesiyle içimizden birinin de bu olayın başına gelebileceğini anladım. Burdaki çalışmalarımızdan sonra duyduğum huzur ise çok farklıydı.
Gökhan Gürbaş: Çocuklar için Edirneden geliyorum. 2,5 yıldır gönüllüyüm. Bu çocukların isteyerek suç işlemediklerin düşünüyorum.
Atakan Yalçınkaya : Oradaki insanlarla birlikte olmak hayatımın geri kalanını farklı yaşamamı sağlayacak.
Seda Yücesoy: Bize söylenenlerden çok uzak burası filmlerdeki gibi ağalar yok. Gönüllülüğü kavramak çok güzel. Bize boncuktan bir çerçeveyi hediye ettiler.
Semih Yaşar: Bazı insanların yaşam koşulları onları nelere ittiğini gördüüm. Toplumun farklı kesimlerindeki insanların hayat şartlarının nasıl olduğunu gördüm. (EK/NZ)