"Belge Dizisi"nin ilk kitabı olan çalışma "Modern Türkiye" başlığını taşıyor. Yazarı Arslan olarak belirtilen kitap, Fatma Arıkan tarafından dilimize kazandırılmış. İlk baskısı 1923 yılında Moskova'da, Kızıl Yenilik Yayınevi tarafından yapılan yapıtın amacı, ilk bölümde şöyle aktarılıyor:
"Doğu'da savaştan sonra ortaya çıkan, gayesi emperyalist tahakkümü kırmak olan ulusal-bağımsızlık hareketi, dünya proleteryasının kapitalist düzeni yıkma mücadelesinde önemli bir yardımcı unsurdur. Ezilen Müslüman ülkelerin her zaman tarihsel olarak geleneksel saygın lideri rolünü oynamış olan Türkiye, hemen savaşın daha ön cephelerinde yerini aldı; zira onun genç, savaş sırasında pekişen yerli burjuvazisi, köylülerin ve az sayıdaki işçi sınıfının desteği ve sempatisiyle, kapitalist politikacılar arasında meydana gelen Versay karışıklığından faydalanmasını bilmiştir."
12 bölüme ayrılan kitapta Türkiye'nin emperyalizme karşı verdiği ulusal kurtuluş savaşı ve öncesi, Kemalist hareket ve ulusal kurtuluş hareketinin perspektifleri hakkında Türkiye Komünist Partisi'nin (TKP) görüşleri yer alıyor.
Zindanlara atılan Türk komünistlerine
"Gerici paşa ve burjuvazi kliği tarafından zindanlara atılan Türk Komünistlerine; Türkiye'nin devrimci proleterya ve köylülüğünün genç öncüsüne; Türkiye'nin bağımsızlığı için emperyalizme ve onun kiralık uşaklarına karşı savaşan öncü güçlerine" adanan yapıt, belgeler, fotoğraflar ve istatistiklerle de zenginleştirilmiş.
Nail, Halet'e mapushaneden sesleniyor
TÜSTAV'ın ikinci kitabı "Üç Hapishaneden Mektuplar: Canım Halet'ciğim", Nail V. Çakırhan'ın mektuplarını gün ışığına çıkarıyor.
Çakırhan, Sultanahmet, Aydın ve İstanbul Cezaevleri'nden Halet Çambel'e sesleniyor. "Anı Dizisi"nin ilk kitabı olan 144 sayfalık kitaptan kısa bir alıntı:
"Şehir ne aydınlıktır şimdi"
Sultanahmet Cezaevi
8 Şubat Pazar 1948
Bir Tanem;
Bugün yine Pazar... bu, sensiz geçen pazarların kaçıncısı biliyor musun? Tam 60'ncı Pazar bu... Hava da ne kadar güzel bugün! "Güneşi parça parça bölen demir parmaklık"tan görünen daracık sema, masmavi... Tıpkı boncuk gözlü bir bebek yüzü gibi gülüyor. Kimbilir, şehir ne aydınlıktır, şimdi! Kimbilir, Boğaziçi ne kadar ılıktır; kimbilir nasıl parlıyordur deniz!.. Kimbilir, öbek öbek sis perdesi altında ne harikuladedir, Arnavutköy sırtları..
Daha ayrıntılı bilgi için: www.tustav.org (NH/FA)