Bu sözleri söyleyen 11 Alman genç, "yabancı düşmanı" olduklarını söylüyorlar ama Türkiye'de Türkleri daha iyi tanımak ve onların ülkelerinde kendilerini "yabancı hissetmek" için bulunuyorlar.
Önyargıları test edecekler
Frankfurt'taki "Türk-Alman Gençliği Birliği"nin yürüttüğü proje kapsamında düzenlenen iki haftalık gezide, 16-20 yaş arasındaki 32 genç İstanbul, Ankara ve Antalya'da tarihi yerleri gezecek, bir çok kişi ve kurumla görüşecek ve projelerini anlatacak.
Grupta "dazlak" olarak da bilinen "yabancı düşmanı" 11 Alman gencin yanısıra Almanya'da yaşayan ve halk arasında "Almancı" olarak bilinen Türkiye kökenli 21 genç var. Grup, önyargılarını sorgulamak için "yabancı düşmanlığını yenme" projesi çerçevesindeki Türkiye gezilerini anlatmak için, dün basının davet edildiği bir tanışma toplantındaydı.
Gazeteciler Cemiyeti lokalindeki toplantıda, projenin amacı ve çerçevesi anlatıldı, gençlere sorular yöneltildi.
Zor sorular...
Gazetecilerin Alman gençlere sordukları" Türklere neden karşısınız, aynı ülkede yaşamaktan neden rahatsız oluyorsunuz? Bu bir siyasal tercih mi yoksa ailenizden gelen yerleşmiş bir fikir mi?" ve " Türklerin evlerini yakılmasına nasıl bir tepki verdiniz?" gibi sorulara, Alman gençlerden yalnız " o gençlerle hiçbir ilgimiz yok. Olaylar üzücü ancak, gençlerin yabancılara karşı bu şekildeki tavırlarını biz engelleyemeyiz " yanıtı geldi.
Gençlik Birliği Başkanı Hüseyin Ayvaz, gençlerin cevap vermekte zorlanması üzerine, gençlere ilk günden zor sorular sorulmamasını istedi ve zaten bu fikirleri sorgulamak amacıyla burada olduklarını ve proje sonrasında konuşmanın daha anlamlı olacağını söyledi.
Türkiye'ye gelmeye altı ayda ikna oldular
Ayvaz Bianet 'e yaptığı açıklamada "yabancı düşmanı" eğilimli Alman gençlerin projeye katılmaları için altı aylık bir ikna süreci yaşadıklarını anlatttı: "Her iki taraftaki ön yargıları tek bir buluşmayla yenmek olanaksız , bu proje gençlerin yabancı düşmanı fikirlerini değiştirmeleri için bir adım ".
Ayvaz, "dazlaklar"ın Türk gençleriyle konuşma, ortak bir gezi yapmak fikri kadar Türkiye'ye gelme fikrine de tepki gösterdikllerini söylüyor.: "Alman gençlerin en çok korktuğu şey Türkiye'de güvenliklerinin tehdit altında olacağı düşüncesi."
"Almancı" Muhammed: "Dönünce gene Alman olacaklar!
Doğu Almanya'dan 11, ve Almanya'nın üç ayrı şehrinden 19 gencin ve Gençlik Birliği'nden iki yöneticinin yer aldığı grup, bu amaçlarını gerçekleştirmek için ortak bir zeminde " fikirleri tartışmak, birbirlerini ve kültürlerini tanımak " yolunu seçmişler. İşsiz ya da meslek eğitimi alan Alman gençler arasında yabancı düşmanı hareketleri nedeniyle aldıkları cezalar ertelenenler de var.
Kendini hem Türk hem Alman olarak tanımlayan 3. kuşak gençlerden Muhammed, "aynı ortamda olsak bile daha tam olarak kaynaşamadık. Konuşurken gözümüzün içine bakmıyorlar. Ama bence iki hafta içinde bizi tanıyınca biraz da olsa fikirlerini değiştirecekler .Ama Almanya'ya dönünce gene Alman olacaklar," diyor.
"Dazlakları tanıyınca MHP'den soğudum!"
Aslında dazlakları tanıyınca Muhammed'in fikirleri değişmiş: "Daha önce milliyetçi fikirlere sahiptim, Almanları sevmiyordum. Bizle konuşmuyorlar selam bile vermiyorlardı. Milliyetçi Hareket Partisi'nin görüşlerini kendime yakın buluyordum. Ancak projedeki Alman gençlerin fikirlerini yakından öğrenince, milli bir kimliği sahiplenmenin gereksizliğini anladım . Artık faşist ve şiddet eğiliminde olduğunu gördüğüm MHP'yi değil, Yeşilleri destekliyorum."
20 yaşındaki İbrahim ise "Dazlaklarla tanışmadan hepimizde bir çekingenlik vardı. Nasıl iletişim kuracağımızı bilmiyorduk. Şimdi konuşmaya başlasak da çoğu konuşurken gözümüze bakmıyor . Almanya'da günlük 5 Euro'ya çalışan Türk'lerin iş imkanlarını çaldığını düşünüyorlar. Çoğu, sadece kaçak çalışan yabancılara karşı " diyor.
Türk-Alman Gençlik Birliği
Projede yer alan Türkiyeli gençlerin hepsi Türk-Alman Gençlik Birliği üyesi . Yedi yıl önce Frankfurt'ta kurulan birik "Eğitim çalışmaları ve gençlik değişimi yoluyla Türk ve Alman gençleri arasındaki dostluğu, karşılıklı anlayışı pekiştirmek, iki ülke gençleri arasındaki iletişimde merkezi eşgüdüm görevi üstlenmek, iki ülke gençlerinin ortak tavır ve projeler geliştirmelerini" amaçlıyor.
Bu projeler arasında en öenmlilerinden biri Solingen'de ırkçı bir kundaklama sonunda beş aile ferdini yitiren Genç ailesinin köyü olan Mercimek köyünde bir bent ve sulama kanalı yapması. 1996'da gerçekleşen bu yapım işinde kızlı erkekli 25 Türk ve Alman gençten oluşan bir gurup öalışmış. Ayrıca Almanya'da toplanan bağışlarla gelecekten umutsuz, isteksiz, disiplinsiz sokak dövüşçülerinin yeteneklerini olumlu kanallara sevk etmek için düzenlenen Kick-Boks şampiyonaları, gençlik değişimleri var.
Denis, Deniz olmayı seviyor...
Gençlik Birliği'nin "yabancı düşmanı olmayan" Alman üyesi Denis, Türkiyeli arkadaşlarını çok sevdiğini söyleyerek kendini Deniz olarak tanıtıyor. Üniversitede İslam Bilimleri okuyan Denis, çevresinde yabancı düşmanlarının olduğunu ama onlarla konuşmadığını söylüyor.
"Lisede dazlaklar sınıfımızdaki Türklerle hiç konuşmuyorlardı . Ben onlarla konuştuğum için bana sataşıyor, 'Türklerle neden konuşuyorsun?' diyorlardı. Bu yüzden her gün benle kavga ediyorlardı."
Gündüz kravatlı gece dazlak olanlar...
Hüseyin Ayvaz gruptaki yabancı düşmanı gençlerin "alt tabakadaki ailelerin sorunlu çocukları olduğu" yönündeki genellemenin yanlış olduğunu söylüyor. Ayvaz'a göre bu gençler Türkler hakkında çevrelerinden duydukları olumsuz yorumlardan etkilenerek, yabancılara karşı önyargılarla donanıyor.
"Son yıllarda gündüz takım elbiseyle dolaşıp, işten çıkarken kıyafetlerini değiştirerek ırkçı gruplara katılanlar var," diyor Ayvaz," yabancı düşmanları için genelleme yapmak yanlış ."
"Grubumuzdaki Alman gençler Doğu Almanya'dan geliyorlar. Doğu'da yabancı düşmanlığının yaygın olmasını, birleşmeden önce bu kesimde yüzde 1 oranında yabancı olmasına bağlıyorum. Buradaki insanlar yabancılara alışamıyorlar, çünkü önyargıları çok güçlü ".(ÖG/EK)