AB Komisyonu, 2000 yılı sonunda yayımladığı ilk KOB'da Türkiye'den taleplerini yansıtmıştı. Dün (Çarşamba) yapılan toplantı sonucunda onaylanan 27 sayfalık "gözden geçirilmiş KOB" belgesinde kapsamlı bir durum analizi yapılıyor ve AB'nin Türkiye'den son beklentileri dile getiriliyor.
Belgenin başlangıcında, Türkiye'nin AB'ye "aday"' olduğunun 1999'da Helsinki zirvesinde teyit edildiği, daha sonra gerçekleşen Laeken, Sevilla, Brüksel ve Kopenhag zirvelerinde Türkiye'nin siyasi kriterlere ilişkin kaydettiği ilerlemelerin tanındığı belirtiliyor.
"Yardım fonlarını iyi değerlendirin"
Türkiye'ye yapılacak yıllık mali yardımın 177 milyon Euro olarak belirlendiğini, ancak bu miktarın önemli ölçüde artırılmasının öngörüldüğünü belirten KOB, 2004 yılı için 250 milyon, 2005 için 300 milyon, 2006 için 500 milyon Euro olmak üzere, üç yılda toplam 1 milyar 50 milyon Euro'luk bir yardım planı öneriyor.
AB, Türkiye'nin, yardım fonlarının gereği gibi yönetilmesi ve değerlendirilmesi için daha fazla özen göstermesini ve yetenek geliştirmesini istiyor. Bu ifadelerle, Türkiye'nin, yakın geçmişte, bazı fon ve kredilerden, proje sunamadığı için yararlanamadığı hatırlatılıyor.
KOB'da demokrasiyi, hukuku, insan haklarını ve azınlıkları koruyan ve garanti altına alan kurumlara sahip olmak, rekabet gücü olan ve AB iç pazarına uyumlu bir ekonomiye sahip bulunmak ve AB'nin ekonomik, siyasi ve parasal hedeflerinin getirdiği yükümlülükleri üstlenebilecek yetenekte olmak gibi kriterler sunuluyor.
"Ölüm cezasına ilişkin protokolü imzalayın"
AB'nin Türkiye'den beklentileri şöyle;
* Kıbrıs sorununun tam çözümü için sürdürülen çabaları, BM Genel Sekreteri'nin halen masa üzerinde bulunan inisiyatifleri çerçevesinde, kararlı bir şekilde desteklemek.
* Komşularla var olan olası sınır sorunlarını ve diğer bilinen sorunları çözmek için mümkün olan her olanağı kullanmak.
* Ölüm cezasına ilişkin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 6. Protokolü'nü imzalamak.
* Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine uymak. Siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel haklara ilişkin uluslararası antlaşmaları imzalamak.
* Güvenlik birimlerinden kaynaklanan işkenceye ve kötü muameleye karşı önlemler almak.
* Tutuklu ve mahkumların avukatla özel görüşme haklarına ve ailelerinin tutukluluk durumu hakkında hemen bilgilendirilmesi haklarına saygı göstermek.
* Yasal alanda ve pratik uygulamada, dil, ırk, din, inanç, renk, cinsiyet, siyasi görüş ayırımı yapılmaksızın, tüm bireylerin temel insan hak ve hürriyetlerini garanti altına almak.
Hukuk reformlarını sürdürün
* Fikir hürriyeti ve basın özgürlüğü alanındaki reformlara devam etmek, kısıtlamaları kaldırmak. Şiddet içermeyen görüş bildirdikleri için yargılanan veya mahkum edilen kişilerin durumunu düzeltmek.
* Dernek ve toplantı özgürlüğü alanında hukuk reformlarını sürdürmek. Sendikal kısıtlamaları kaldırmak. Sivil toplumun gelişmesine katkıda bulunmak.
* Tüm dini toplulukları ve bireyler için din, inanç ve düşünce özgürlüğünü sağlayacak önlemler almak. Dini grupların mülk edinme, adli ve eğitim haklarını korumak.
* Vatandaşların tümü için kültürel hakları ve farklılıkları garanti altına almak. Türk dili dışında dillerden eğitim, radyo ve televizyon yayını olanaklarını garanti altına almak. Bu alandaki kısıtlamaları kaldırmak.
"Milli Güvenlik Kurulu'nun çalışma şekli değişsin"
* Milli Güvenlik Kurulu'nun çalışma şeklini, AB ülkelerindeki uygulamada olduğu gibi, askeri işler üzerinde sivil kontrol olacak şekilde uyarlamak.
* Adli mekanizmanın bağımsızlığını ve etkinliğini güçlendirmek, hapishane koşullarının AB ülkelerindekilerle uyumlu olması için girişimleri sürdürmek.
* Bölgeler arasındaki farklılıkların giderilmesi ve özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesindeki durumun geliştirilmesi için çabaları sürdürmek.
* Enflasyona karşı mücadele programını, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası ile uzlaşma çerçevesinde yürütülen reformlarla sürdürmek.
Özelleştirmelere devam
* Kamu harcamalarını kısıtlamak, finans sektörü reformlarına süratle devam etmek, tarım reformlarını gerçekleştirmek.
* Kamu kurumlarının özelleştirilmesini, olayın sosyal boyutunu da dikkate alarak hızlandırmak. Tütün ve şeker alanları dahil, özelleştirilme çalışmalarını sürdürmek.
* Dış yatırımları desteklemek ve kolaylaştırmak, AB ile ekonomik diyaloğu geliştirmek, emeklilik ve sosyal sigorta sistemlerinin işlerliğini garanti altına almak.
KOB'un incelenmesinin ardından, Türkiye de AB ile ilişkileri değerlendirdiği bir belge olan Ulusal Programı (UP) sunacak.(NK/BB)