Dünyada ilk ulusal devlet müzesi olarak, 1753'te Londra'da kurulan, bugün 6 milyon ziyaretçisi olan British Museum, İpek Duben, Azade Köker ve Şükran Moral'ın birer eserini daimi koleksiyonuna kattı.
Şükran Moral'in "Bordello", Azade Köker'in "Girl With Veil", İpek Duben'in "Manuscript X" adlı eserleri, bundan böyle müze koleksiyonları kapsamında sergilenecek.
Her üç sanatçı da eserlerinde cinsiyet, şiddet, baskı, savaş, göç gibi konuları ele alıyorlar.
Moral: Aile içi şiddet, cinsiyet, göç ve savaş
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü'nden ve Roma Güzel Sanatlar Akademisi'nden mezun olan Moral, yaşamını ve çalışmalarını İstanbul ve Roma'da sürdürüyor.
Çalışmalarına cinsiyet, aile içi şiddet, baskı, savaş, göç ve dini konu alan Moral, bugüne kadar kendini çarmıha gerdi, bir hamamın erkekler bölümüne gizlice girip videoya çekti, bir genelevi çağdaş sanat müzesine dönüştürdü.
Köker: Ankara Büyükşehir Belediyesi "Tutku"yu kaldırmıştı
Azade Köker ise 1971'de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Seramik Bölümü'nü bitirdi. Mezuniyetinin ardından gittiği Berlin'de önce seramik ve endüstri tasarımı eğitimi gördü, daha sonra heykel üzerinde çalıştı.
Berlin'in meydan, hastane ve müze gibi çeşitli kamusal mekânları için heykeller tasarlayan Köker'in Ankara Altınpark'daki "Tutku" adlı eseri "ahlaksız" bulunduğu için, Büyükşehir Belediyesi tarafından yerinden kaldırıldı ve yok edildi.
İpek Duben: Kimlik, cinsiyet, göç, kültürel önyargılar
Duben'in Chicago Üniversitesi'nden siyasal bilim dalında master, New York Studio School'dan sanat dalında lisans, Mimar Sinan Üniversitesi'nden sanat tarihi dalında doktora dereceleri var.
Siyaset bilimi ve sosyoloji alanlarında eğitiminin etkileri kimlik, cinsiyet, göç, kültürel önyargılar gibi konulara getirdiği eleştirel perspektifle işlerine yansıyor.
Duben'in 1982 tarihli "Şerife" dizisi Türkiye'de kadının varoluşsal sorununu feminist bir açıdan ele alan öncül çalışmalardı.
"Manuscript 1994"te cinsel ve dini referanslarla kendi kimliği üzerine odaklaşan Duben, "LoveGame" ve "LoveBook" (2001) projelerinde aile içi şiddet ve namus cinayetlerini, "What is a Turk?"de kültürel ırkçılık ve ön yargıları, "Farewell My Homeland" adlı sanatçı kitabında dünyadaki zorunlu göç olayının yirminci yüzyıl boyunca süren dramını belgelerle şiirselleştirmişti.
"Kendimizi şanslı hissediyoruz"
Britisih Museum'da Leonardo da Vinci, Raphael, Michelangelo, Dürer, Rubens, Rembrandt, Claude,Watteau ve Goya gibi dünyanın en önemli sanatçılarının eserleri de yer alıyor.
Bir müze yetkilisi, "İpek Duben, Şükran Moral ve Azade Köker gibi sanatçıların eserlerini koleksiyonumuza kattığımız için kendimizi son derece şanslı hissediyoruz" diyor. (BB)