Ankara'da resmi ziyaretlerde bulunan Avrupa Birliği'nde genişlemeden sorumlu Günter Verheugen, Türkiye'nin kısa vadeli taahhütlerini 19 Mart itibariyle tamamlaması gerektiğine dikkat çekti ve "Türk dostlarım bu hedeflerin gerçekleşmesi için atacakları adımları anlatacaklar" dedi.
Verheugen, Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilcisi Karen Fogg'a ait olduğu iddia edilen e-posta mesajlarının yayınlanması konusuna da değindi. Olayın bir kriz olmadığını belirten Verheugen, "Bu olay, büyükelçiliğimize karşı işlenmiş bir suçtur. Türk otoritelerin olayla ilgili girişimde bulunmalarından mutlu oldum. Umarım bir daha tekrarlanmaz" diye konuştu.
Türkiye'yi AB Üyesi Görmek İstiyoruz
Verheugen, Türkiye'deki anayasal değişikliklerin, Türkiye açısından bakınca bir ilerleme olduğunu, ancak idam cezası ve eğitim hakkı konularında da beklentilerinin bulunduğunu söyledi. Verheugen, Dışişleri Bakanı İsmail Cem ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Türkiye'deki anayasal değişiklikler konusuna değindi. Türkiye'yi AB üyesi olarak görmek istediklerini ve bu konudaki tutumlarının çok net olduğunu ifade eden Verheugen, müzakere sürecinin, siyasi kriterleri tamamıyla yerine getirilmesiyle başlatılacağına dikkat çekti.
Türkiye'de bu konuda bir gelişme olduğunu ve kendilerinin de bu gelişmenin devam etmesi konusunda teşvik edici durumda olduklarını kaydeden Verheugen, Türkiye'deki süreci izleyeceklerini ve müzakere tarihinin kesinlikle kaydedilecek gelişmelere bağlı olduğunu belirtti. Verheugen, "Bunların başarılması halinde, ben kendi açımızdan tarih konusunda bir erteleme olmayacağı sözünü verebilirim. Ancak sonuçta, bu tarih de ülkedeki gelişmelere bağlı.'' dedi.
Türkiye'den alabileceğimiz değerler
İstanbul'daki İKO-AB Forumu'na da değinen Verheugen şunları kaydetti:
''Türkiye'nin inisiyatifi ile çok katılımlı bir forum oldu. Burada çok önemli iki unsur görebiliriz. Bunlardan biri, eğer diyalog ciddiyse, terörizme karşı mücadele çok daha kapsamlı olabilir. İkinci nokta daha önemli, toplantı Avrupa'nın Türkiye'den üye olarak alabileceği değerleri gösterdi. Bu değerler orda duruyordu, ancak şimdi daha bir görünür hale geldi ve Türkiye'nin hiç kimsenin sunamayacağı bir şeyleri olduğunu gösterdi.''
Verheugen, Kıbrıs'taki müzakere sürecini de desteklediklerini, ancak Rum kesiminin üyelik süreci zamanlamasında herhangi bir değişiklik olmadığını sözlerine ekledi.
Verheugen'ın Ankara temasları sırasında Ulusal Program'da öngörülüp de henüz yerine getirilmemiş olan taahhütlerin takvime bağlanmasını istemesi bekleniyor. Verheugen, iki gün sürecek Türkiye ziyareti sırasında Avrupa Birliği-Türkiye ilişkileri tüm boyutlarıyla masaya yatırılacak. Görüşmelerde ağırlıklı olarak, Ulusal Program ele alınacak. Ziyareti sırasında, Nisan ayında yapılması öngörülen AB-Türkiye Ortaklık Konseyi'nin gündemi de belirlenecek. (NU)