Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) verilerine göre, Türkiye'deki uluslararası öğrenci sayısı 2014'ten bu yana iki kattan fazla artarak 2022'de 260 binin üzerine çıktı. Güncel verilere göre; Türkiye'de 650 bin uluslararası öğrenci eğitim alıyor.
47 bini aşkın Suriyeli öğrenci listenin ilk sırasında; Azerbaycan vatandaşı öğrenciler ikinci sırada ve Türkmenistan vatandaşı öğrenciler ise üçüncü sırada yer alıyor.
Ancak uluslararası öğrenciler akademik ve sosyal yaşamlarında hâlâ pek çok zorlukla karşılaşıyor. Ayrımcılık, dil bariyeri ve barınma krizi ise karşılaşılan sorunların başında geliyor.
bianet’e konuşan Marmara Üniversitesi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi öğrencileri Mariam C., Isra Mubarak, Shahbano K. ve H.A., Türkiye’de uluslararası öğrenci olmanın getirdiği zorluklarını anlattı.
İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi olan Lübnan vatandaşı Mariam C. (24), 2019 yılında Beyrut’ta yaşanan patlamanın ardından ülkesinden ayrılıp Türkiye’ye taşınıyor ve İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde üniversite eğitimine başlıyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi’ni kaliteli bir eğitim kurumu olarak gözüktüğü için tercih ettiğini belirten Mariam C., kayıt yaptırdığı dönemde eğitim ücretinin Beyrut’taki üniversite fiyatlarına kıyasla çok daha uygun olduğun vurguluyor.
23 yaşındaki H.A. ise Ürdün vatandaşı ve Marmara Üniversitesi’nde endüstri mühendisliği okuyor.
"TL değil dolar üzerinden ödeme yapıyoruz"
Mariam C., Türkiye’deki eğitiminin senelik ücretinin Türkiye vatandaşı öğrencilerinin ödediklerinden farklı bir meblağ olduğunu, senelik 5-6 bin dolar ödediğini belirtiyor ve TL ile değil, dolar ile ödeme yapmak zorunda olduklarını vurguluyor. Mariam C., bu ücretin oldukça yüksek olduğunu ve uluslararası öğrencilerin kredi kartı çıkarma izni olmadığı için taksitle ödeme seçeneğinin de mümkün olmadığını belirtiyor.
Hem Mariam C. hem de H.A., eğitim için Türkiye’yi tercih etmelerinin temel sebeplerinden biri olarak Türkiye'ye gelmek için vizeye ihtiyaç duymamalarını belirtiyor.
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde okuyan 22 yaşındaki Pakistan vatandaşı Shahbano K. ise Türkiye’ye gelmek için vizeye ihtiyacı olduğunu ve bunun göç sürecini çok daha zorlaştırdığını vurguluyor.
"Oturum süreci zor ve pahalı"
Mariam C. ve H.A., Türkiye’ye taşınma süreçlerinde oturum izni başvurusu süreçlerinin okulları tarafından yürütüldüğünü ve bu yüzden nispeten çok zorlanmadıklarını belirtirken Shahbano K., süreç boyunca okulundan herhangi bir destek alamadığını söylüyor. Oturum izni alma sürecinin oldukça yorucu ve pahalı olduğunu söyleyen Shahbano K., eğitimine yurt dışında devam etmek istemesinin temel sebebi olarak ise Pakistan’da kadınların karşılaştığı yoğun baskılar ve yasaklamaları gösteriyor.
Yine Pakistan vatandaşı olan Isra Mubarak da İstanbul Bilgi Üniversitesi üçüncü sınıf öğrencisi. Mubarak, Türkiye taşınma süreci boyunca Göç İdaresi’nde çalışan kişilerin kendisine hep çok kaba ve ırkçı davrandığını söylerken “Bir keresinde eksik belgeyle gittiğimde çalışan kadın bana bağırıp beni azarladı ve dışarı attı. Gerçekten çok şaşırdım, hangi evrakım eksik, ne getirmem lazım onu bile öğrenemeden dışarı atıldım” diyor.
"Bankada ırkçılık yaşadım"
Uluslararası öğrencilerin yaşadığı en temel sorunlardan birinin de bankalarda işlem yaptırabilmek olduğunun altını çizen Mariam C., okulunun senelik ücretini ödeyebilmek için gittiği bankada ırkçı bir tavırla karşılaştığını anlatıyor:
“Yanımda hem gereken tüm gerekli evraklarla gitmeme rağmen bankadaki çalışan bana bu transferi yapamayacaklarını söyledi, ben de müdür ile görüşmek istedim. Müdür bana yine yapamayacaklarını söyledi, ardından eğer yanımda Türk bir tanıdığım ile gelirsem işlemi yapacaklarını söyledi. Sadece Türk birini tanıdığımı görmek istediğini söyledi. Hiçbir yazılı zorunluluğa göre değil, tüm evraklarım tam olmasına rağmen tamamen keyfi bir şekilde benden bunu istedi. Ertesi gün parayı Amerikan pasaportu olan bir arkadaşıma vererek okul ödememi ona yaptırdım, hiçbir sorun yaşamadan direkt transferi yapabildi.”
"Ten rengi üzerinden sınıflandırıyorlar"
Mariam C., kampüs ortamında özellikle de Türkiyeli öğrencilerle sosyalleşmenin oldukça zor olduğunu söylüyor:
“Bu sene okuldaki dördüncü senem ve ilk kez bu sene bir Türk öğrenci benimle gelip sohbet etti. Genellikle kampüse sadece derse girmek için geliyorum, dersim bitince çıkıp gidiyorum. Sınıf arkadaşlarımın suratlarını bile tam olarak bilmiyorum. Bu tabii ki hiç hoş bir durum değil, tatilleri yalnız geçirmek, doğum günlerini yalnız geçirmek, hiç güzel olmuyor ama bir yerden sonra alışıyorsun.”
Mubarak, pek çok öğrencinin kendisini ten rengi üzerinden de sınıflandırdığını söylüyor ve “Pakistanlıyım dediğimde çoğu zaman ‘hiç öyle durmuyorsun, gayet beyazsın’ cevabını alıyorum ve bunu iltifat sanarak söylüyor insanlar” diyor.
"Kiralar bize çok daha pahalı"
İstanbul’da uluslararası bir öğrenci olarak ev bulmanın da oldukça zor olduğunu belirten Shahbano K., kiraların çok yüksek olduğunu ve bazı ev sahiplerinin uluslararası öğrencileri daha pahalı fiyatlarla dolandırmaya da açık olduğunu vurguluyor. Shahbano K. aynı zamanda bu süreçte Türkçe bilmiyor olmanın da iletişimi neredeyse imkânsız hale getirdiğini söylüyor.
Mubarak da özellikle Türkçe bilmeyen öğrenciler için emlakçılarla iletişim kurmanın zor olduğunu ve kendisi de dahil çeşitli kişilerin emlakçılar tarafından dolandırıldığını ve gerekenin üstünde paralar ödemek zorunda kaldıklarını söylüyor. Yaşadığı evde ev sahibinin kirasına sürekli ara zamlar yapmak istediğini belirten Mariam C. de ev sahibinin kirasını tek seferde 8 bin TL’den 20 bin TL’ye yükseltmek istediğini söylüyor.
"Tüm sorunlarla başbaşayız"
Shahbano K., uluslararası bir öğrenci olarak yaşamanın aslında pek çok zorluk ve sömürü ile karşı karşıya kalmak olduğunu söylüyor:
“Sürekli olarak ev bulma, evrak işleri ve üniversitedeki problemlerle uğraşmak zorunda kalıyoruz ve bu süreçte herhangi bir destek alabileceğimiz hiçbir yer yok. Tüm bu sorunlara karşı kendi başımızayız.”
Uluslararası öğrenci kriterleri nedir?
Türkiye'deki devlet veya vakıf üniversitelerine kayıt yaptırabilmek için uluslararası öğrencilerin farklı kriterleri sağlaması gerekiyor.
Tüm devlet üniversiteleri başvurularda yeterli lise notunun yanı sıra SAT (Scholastic Aptitude Test – Akademik Yeterlilik Sınavı) veya YÖS sınavlarını da şart koşarken, özel üniversiteler söz konusu sınavlarda başarılı olan öğrencilere eğitim ücretlerinde indirim sağlayabiliyor.
Türkiye’deki birçok yükseköğrenim kurumunun uluslararası öğrenciler için sağladığı fiyatlandırmalar ve burs imkanları, uluslararası öğrencilerin lisans eğitimi için Türkiye’yi tercih etmesinde etkili oluyor.
UNESCO'nun 2018 verilerine göre dünyada en çok uluslararası öğrenci çeken ilk 10 ülke şöyle:
1. ABD 987.314
2. İngiltere 452.079
3. Avustralya 444.514
4. Almanya 311.738
5. Rusya 262.416
6. Fransa 229.623
7. Kanada 224.548
8 Japonya 182.748
9. Çin 178.271
10.Türkiye 125.138
(İD/RT)