Freedom House, Freedom of the Press 2017 (Basın Özgürlüğü 2017) Raporu’nu yayınladı. Raporda küresel basın özgürlüğünün 13 yılın en geri seviyesinde olduğu vurgulandı.
Dunham: Rusya'nın manipülasyonu genişliyor
Basın Özgürlüğü Raporu araştırma direktörü Jennifer Dunham yaptığı açıklamada “ABD, Polonya, Filipinler ve Güney Afrika’nın da arasında olduğu çok sayıda demokrasi ile yönetilen ülkedeki siyasi liderler ve diğer partizan gruplar, bağımsız medya ve olgu odaklı haberciliğe saldırdılar, özgür toplumlardaki gazetecilerin geleneksel gözlemciliğini reddettiler” diye konuştu.
Dunham şunları ekledi:
“Otoriter liderler demokratik dünyanın medyasını etkilemeye çalışarak problemi karıştırıyorlar. Vladimir Putin’in Rusyası devlet propagandasının küreselleşmesinde bir öncü. Rusya, Avrasya ve Doğu Avrupa’daki haber ve sosyal medya içeriğini manipüle ediyor. Bugün, Rusya’nın manipülasyonunun Batı Avrupa ve ABD’ye kadar genişlediğini görüyoruz.”
Abramowitz: Demokrasimizi baltalıyor
“Olgusal haberciliğe saldırılar tüm dünyada basın özgürlüğü için bir tehlikedir” diyen Freedom House Başkanı Michael J. Abramowitz ise açıklamasında şunları ifade etti:
“Siyasetçiler medyayı fırçaladığında, bu diğer ülkelerdeki karşıtlarını da cesaretlendiriyor. ABD’deki gazetecilere ve medya kuruluşlarına yönelik yakıcı saldırılar basın özgürlüğü modeli olarak demokrasimizi baltalıyor."
En dik düşüşlerin Polonya, Türkiye ve Macaristan’da yaşandığı belirtilen raporda, az da olsa Afganistan, Arjantin, Panama ve Sri Lanka’da basın özgürlüğünde ilerleme olduğu belirtildi.,
Küresel tespitler
Basın özgürlüğünde en çok ilerleyenler ve gerileyenler
Rapora göre,
* Dünya nüfusunun sadece yüzde 13’ü basının özgür, yüzde 40’ı “kısmen özgür” olduğu ve yüzde kırkbeşi ise basının özgür olmadığı ülkelerde yaşıyor.
* Demokratik ülkelerdeki siyasetçiler de medyayı gayri-meşrulaştırarak haberlere yön vermeye çalışıyor.
* Türkiye, Etiyopya ve Venezüela gibi otoriteryen ülkelerdeki yöneticiler bağımsız ya da muhalif medyaya yönelik baskılar için siyasi ya da sosyal kalkışmaları bahane ediyor.
* Ortadoğu, Asya ve Sahra Altı Afrika’da çok sayıda ülkede yöneticiler seçim ya da protesto gibi kritik dönemler öncesinde çevrimiçi söylemi kısıtlayacak telekomünikasyon yasaları uygulandı.
* Dünya çapında basın özgürlüğünde 100 puanlık skaladaki en büyük düşüşler, 6 puanla Polonya, beşer puanla Türkiye ile Burundi ve dörder puanla Bolivya, Macaristan, Sırbistan ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde yaşandı.
* Dünyada en kötü puana sahip ülkeler Azerbaycan, Kırım, Küba, Ekvator Ginesi, Eritre, İran, Kuzey Kore, Suriye, Türkmenistan ve Özbekistan oldu.
* Avustralya, Kamboçya, Ekvador, Kamboçya, Mısır, Gambiya, Kenya, Myanmar, Filipinler, Ukrayna ve ABD “izlenmesi gereken ülkeler” arasında yer aldı.
Türkiye
Rapor, Türkiye’de basın özgürlüğündeki düşüşte kilometre taşları olarak 2008’de Erdoğan’ın Doğan Medya’yı boykot çağrısını, 2011’de muhalif gazetecilerin işten çıkarılmasını, 2012'deki tutuklu gazeteci oranını, 2013’te Gezi direnişi ve 17-25 Aralık protestoları döneminde gazetecilere yönelik baskıları ve en son olarak da 2016’daki OHAL’i gösterdi.
Aralık 2016 itibariyle en az 81 gazetecinin tutuklu olduğu belirtilen raporda şu değerlendirme yapıldı:
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı yapılan Temmuz’daki darbe girişiminin ardından oluşan kaotik durum, bağımsız ve eleştirel medyanın zaten vahim olan durumunu daha beter hale getirdi. OHAL koşulları altında ülke yöneticileri çok sayıda medya kuruluşunu kapattı, binlerce gazeteci ve medya çalışanı işsiz bıraktı, sosyal medya ve muhalif websitelerine göz açtırmadı.
Raporun tamamını şuradan okuyabilirsiniz. (EA)