Yazısıyla "bölücülük propagandası yaptığı" iddiasıyla 13 Haziran 2000'de hapse mahkum edilen Başkaya, cezası Yargıtay'da da bozulmayınca, "ifade özgürlüğü hakkı" ve "adil yargılanma hakkı"nın ihlal edildiğini savunarak AİHM'ye başvurmuştu.
Yazar Fikret Başkaya'ya ceza "temelsiz"
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. ve 6/1 maddelerinden aykırılık tespit eden AİHM, Başkaya'nın adil yargılanmadığına ve ifade özgürlüğü hakkının kısıtlandığına oybirliğiyle karar verdi.
AİHM, Cumhuriyet savcısının görüşünün sanığa tebliğ edilmemesinin, savcının gözlemlerinin önemi ve sanığın bu gözlemlere yazılı yanıt verememesi dikkate alındığında, adil yargılanmaya zarar verdiğini bildirdi.
AİHM, Türkiye'deki yargının ileri sürdüğü gerekçelerin Başkaya'nın ifade özgürlüğü hakkının kısıtlanmasını gerektirecek yeterlilikte olmadığını da duyurdu.
Türkiye, yazara 16 bin YTL ödeyecek
Yazıda devletin politikalarını çok olumsuz şekilde yansıtan ifadeler bulunduğunu kabul eden AİHM, şiddet kullanımına teşvik etmeyen, silahlı direniş veya isyana çağrı yapmayan ve kin söylemine yer vermeye yazıdan yazara ceza verilmesini "orantısız" buldu.
Türkiye, yazara bin avrosu mahkeme gideri, 735 avro maddi tazminat ve 7 bin avro da manevi tazminat olmak üzere toplam 8 bin 735 avro (yaklaşık 16 bin YTL) ödeyecek.
Başkaya mahkum olduktan birkaç yıl sonra yazarın yargılandığı ve uzunca bir dönem askeri üye bulunduran Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) yerini "İhtisaslaşmış Ağır Ceza Mahkemeleri"ne bıraktı; "bölücülük propagandası" iddiasını düzenleyen Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesi de Avrupa Birliği reformları kapsamında yürürlükten kaldırıldı. (EÖ/TK)