Türkiye-Ermenistan sınırının kapalı olmasına rağmen iki ülke arasındaki ticaret hacmi 200 milyon doları aşmış durumda. Bu başarının arkasında iki ülke arasında yalnızca ticaret değil, kültürel ve insani elçilik yapmak zorunda kalan Türk-Ermeni İş Geliştirme Konseyi duruyor. TABDC Eşbaşkanı Kaan Soyak ile konseyin faaliyetleri ve ticaretin iki toplumu yakınlaştırıcı üzerine konuştuk. Soyak, Ermenistan'da iş gezisinde bulunduğu için sorularımıza eposta üzerinden yanıtladı.
Türk-Ermeni İş Geliştirme Konseyi'ni kurma fikri nasıl gelişti?
1996 yılında iki ülke arasında halen yapılmakta olan ticaretin üçüncü ülkeler üzerinden değil ama doğrudan Türkler ile Ermeniler arasında yapılabilmesi amacıyla fikir geliştirildi, bu şekilde ticaret yapanların birbirlerini tanıması hedeflendi. Ticaret yine üçüncü ülkeler arasında yapılacaktı ama bu sefer üçüncü ülkeler bu işten kar yapmayacaklardi ve üçüncü ülkeler yalnızca dökümantasyon amaçlı kullanılacaktı. Bu fikirler arasında 1997 yılında Karadeniz Ekonomik İşbirliği çerçevesinde bir araya gelen iki Cumhurbaşkanı (Demirel ve Petrosyan) bir iş konseyi kurma kararı aldılar ve ben Türkiye tarafının, Arsen Ghazarian da Ermenistan tarafının eş başkanları olduk.
TABDC'nin kaç üyesi vardır? Hangi ülke ve sektörlerden üyeleri bulunmaktadır?
Üyelerimiz isim ve şirketlerini açığa vurmak istemiyorlar, çünkü Azerbaycan kendilerini hemen "kara liste"ye sokuyor. Ama şu kadarını söyleyim, büyük sayıda destekçimiz var, İstanbul ve Anadolu'daki iş konsey ve iş insanlarından. Hemen hemen her sektörden üyelerimiz vardır.
"Diaspora da ticarete başladı"
TABDC'nin Türkiye-Ermenistan arasındaki iş olanaklarının gelişmesinde nasıl bir katkısı olmuştur?
Çok büyük katkısı vardır, ilk kurulduğunda üçüncü ülkeler arasında 50 milyon dolar civarında seyreden ticaret hacmi bugün 200 milyon doları aşmış ve malın satıcıları ve alıcıları birbirlerini tanır hale gelmişlerdir. En önemlisi Ermeni Diasporasının da ticari anlamda bu iki ülkeye katılmasıdır. Bugün diaspora Ermenilerinin de bir kısmı sınırın açılmasını destekliyor. Böylece kendileri de ticaret yapabilecek duruma geleceklerdir. Eskiden Türk vatandaşlarının birçoğu Ermenistan'a gitmeye bile cüret edemezken bugün Erivan sokaklarında farklı ölçekte iş yapan Türk işadamlarını görmeniz mümkün. TABDC bu tabuyı yıktı bence iş ilişkilerine en büyük etkisi bu. Bunun dışında günde onlarca mesaj alıyoruz iki tarafın işadamlarından, onlara kendi sektörleriyle ilgili bilgi verip olabilecek "müstakbel" partnerleriyle tanıştırıyoruz. Bu anlamda yaptığımız bir ilk ve hala bunu yapabilen tek kurumuz.
TABDC'nin diğer faaliyetleri nelerdir? Ermenistan şubesinde durum nedir?
TABDC, Türk-Ermeni ilişkileri çerçevesinde aklınıza gelebilecek her şeyi yapmak zorunda aslında, çünkü iki ülke arasında bunu yapabilecek reel bir otorite yok. Normal bir iş grubundan çok daha fazlası olmak zorundayız: Konser, tiyatro, film, kitap gibi bütün projeleri destekliyoruz. Türk ve Ermeni basınına yol gösteriyoruz. Aynı işi yapan insanları tanıştırıyoruz. Ermenistan şubemizle bir takım olarak çalışıyoruz. Yaptığımız işler farklı değil, her şeyi beraberce uyum içinde gerçekleştiriyoruz.
Mevcut durumda Türkiye-Ermenistan arasındaki ticaret hacmi ne kadardır? Sınır açılırsa bu durum nasıl değişir?
Sınırlar kapalı olsa da iki ülke arasında dolaylı yoldan yapılan ticaret yılda 200 milyon dolarlık bir hacme ulaştı. Sınır kapılarının açılması ile birlikte bu rakam çok kısa sürede 3 katına çıkabilir. Öncelikle demiryolu ticareti başlayacak. Bütün Orta Asya'ya Akdeniz'den yapılacak sevkiyat Türkiye üzerinden yapılacak. Şu ana kadar sınırlar kapalı olduğu için Türkiye bu işin dışındaydı. Mallar, Gürcistan üzerinden gidiyordu. Şimdi ise Türkiye bu kozu eline almış olacak. Bu durum Türkiye'ye fazladan 200 milyon dolarlık bir gelir demektir.
Mevcut durumda Türkiye-Ermenistan arasında iş geliştirmede ne gibi güçlükler bulunmaktadır?
Bildiğimiz bir iş potansiyeli zaten var ama bunun geliştirilmesi için kuşkusuz diplomatik ilişkiler başlamalı, sınırlar açılmalı. Vize ve vergi prosedürleri gözden geçirilmeli ve üzerinde bu anlamda çalışılmalı.
Türkiye-Ermenistan sınırının açılması TABDC için ne ifade eder? TABDC bunu destekler mi? Sınırının açılması için TABDC şimdiye kadar hangi girişimlerde bulunmuştur?
TABDCnin kuruluşundan beri isteği ve arzusu sınırın açılmasıdır. Tabii ki kuşkusuz destekler. TABDC ilk önce kamuoyunun bu sorun ile tanışmasında büyük rol oynadı. İki tarafında diplomatları ile bağlantıdayız, dış işleriyle çok güzel dostuklerımız var...
Ticaretin yakınlaştırcı yönü
TABDC'nin faaliyetleri Türkiye, Ermenistan ve Azerbaycan'da nasıl tepkiler almaktadır?
TABDC faaliyetleri iki ülke tarafından da desteklenmekte, kurumlaşamama gibi bir sorunumuz var ama bunun aşılacağı kanaatindeyiz. Biz bölgede hiç bir zaman Azerbaycansız bir barış olmayacağını çok iyi biliyoruz ve bunu hep vurguluyoruz.
Ermenistan şubenizin sınrının açılması konusundaki görüşü nedir?
TABDC genel olarak aynı düşüncededir, Ermenistan ya da Türkiye olarak farklı fikirleri yoktur. Böyle olsaydı zaten bir araya gelemezdik. Onlar da sınırın açılmasını bizim gibi destekliyorlar.
İki ülkenin sorunlarının çözülmesinde ticaretin rolünü ne olarak görüyorsunuz? Sizce iki toplumun tarihi ve siyasi sorunları bulunsa bile ticaret üzerinden yakınlaşması mümkün müdür?
Ticaret iki halkın da çok sevdiği ve başarılı olduğu bir alan. Ticaret aynı topraklarda yaşayıp da uzaklaşan bu iki halkı birbirine tekrar tanıştırdı, yaklaştırdı. Tarihi ve siyasi sorunlarımızı birbirimiz ile yakınlaşarak çözeceğiz. İnsanlar yan yana geldiklerinde, tanıştıklarında ve daha önemlisi iş yapabildikleri zaman tarih ve siyasetin inatçılığını bir tarafa bırakmayı çok iyi başarıyorlar.(BM/EÜ)
-Son-