Kadın Girişimciler Derneği'nin (KAGİDER), "Siyasette Kadın: Ne Kadar Katılıyoruz, Ne Kadar Temsil Ediliyoruz?" başlıklı panelinin konuşmacıları Avrupa Parlamentosu Milletvekili Karin Riis Yorgensen ile Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KADER) Başkanı Hülya Gülbahar'dı.
Riis Yorgensen ve Gülbahar siyasette kadın temsiliyetini Türkiye'de yaklaşan yerel seçimler ve Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri ışığında değerlendirdiler.
Kravatlar mı kolyeler mi?
AP'de Liberal Parti'nin Danimarkalı temsilcisi olan Riis Yorgensen AP'nin 15 yıldır üyesi.
Liberal Grup Başkan yardımcısı Riis Yorgensen neden bu toplantıya katıldığını "Kravatlar mı yoksa kolyeler mi daha iyi karar verir? Kravatların vereceğini sanmıyorum" diye açıklayarak konuşmasına başladı.
Danimarka'da 1960-70'li yıllarda siyasi amacın sosyal eşitlik politikasını da kapsadığını söyleyen AP üyesi 1965'de Kadın Komisyonu kurulduğu bilgisini verdi.
"1972'de Danimarka Parlamentosunda yüzde 20 kadın temsiliyeti varken şimdilerde bu oran neredeyse iki katı. Şuan 18 bakanın 7'si kadın, 11'İ erkek. 8 parti var, 4'ünün başkanı kadın. Durum iyiye gidiyor" dedi.
Riis Yorgensen'in verdiği bilgiye göre AP'de 1979'da kadın temsiliyeti yüzde 17 aynı yıl Danimarka'da yüzde 27 ve 2008'de AP'de bu rakarım yüzde 31'e yaklaştığını söyledi.
"AB'nin 27 ülkesinin toplam kadın temsiliyeti ortalaması ise yüzde 24. AB komisyonunda 21 birimin başında olanlardan 9'u kadın."
Kadınların siyasete atıldıklarında teşvik edilmesinin çok önemli olduğunu savunan Parlamenter önerilerini sıraladı:
- Sadece siyasete atılmaya tek başlarına karar vermeleri yetmiyor, çevrelerinin de bu kararı desteklemesi gerekiyor. Danimarka'da kreş, çocuk bakımı devlet politikası. Ama hâlâ çocukları kimin kreşe götürüp getiremeyeceği kadınların sorunu.
- Danimarka'da ev işi yardımcılarının ücretleri yüksek. Devletin yardımcı çalıştıran kadınlardan vergi düşürmesi de bir yol. Bunun için teklif verdik. İskandinav ülkelerinde erkeklerin değil ama kadınların özel hayatları ve siyasi kariyerleri arasında tercih yapmaya zorlanması adil değil. Diğer yandan erkek bakanların çok çocukları oluyor, kadın bakanlar çok çocuk yapamıyor.
- Siyasete ilgiyi artırmalı. Özellikle genç kadınlara kadın ve iktidarın yanyana geleceği gösterilmeli.
- Kadın adayların siyasi hedefleri gündelik problemleri çözecek şekilde belirlemeleri lazım. Halkla empati kurmaları gerek.
Topluma daha açık olmaları gerek. Hiçbir erkek siyasetçiye 'Bugün çok gerginsin, muayyen günün de misin?' diye sorulmuyor.
"Seçimlerin Sonunda Kadın Temsilinde 'Dibi' Göreceğiz" başlıklı haberi okumak için tıklayınız.