Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı 184 ülkedeki cinsel sömürü, zorla çalıştırma ve çağdaş kölelikle mücadele çabalarını incelediği "2011 İnsan Ticareti Raporu"'nu açıkladı.
27 Haziran günü raporun tanıtımını yapan Hillary Clinton "insan ticaretinin kadın ve kız çocuklarını oransız olarak etkilediğini ve insan ticaretinin toplumsal cinsiyet temelli şiddeti körüklediğini" söyledi.
Dünya çapında yaklaşık 27 milyon insan ticareti mağduru olduğunu söyleyen ABD Dışişleri, bu kişilerin yüz bine yakının ABD'deolduğunu belirtti.
Raporda, insan ticareti yapanların nasıl çalıştığı, mağdurların özellikleri ve hükümetlerin bu savunmasız kişileri korumak için neler yaptıkları inceleniyor.
Hangi ülke hangi grupta?
Raporda ABD İnsan Ticareti Mağdurlarının Korunması Yasası'ndaki insan ticaretiyle mücadele için asgari standartlar temel alınarak, ülkeler "Grup 1", "Grup 2", "Grup 2 İzleme Listesi" ve "Grup 3" olmak üzere dört farklı kategoride değerlendiriliyor.
Grup 1 bu sorunun varlığını kabul etmiş ve ortadan kalkması için çaba gösteren ülkeleri tanımlarken, herhangi bir çalışma yapmayan veya çabalarında yetersiz kalan ülkeler Grup 3'te yer alıyor.
Fildişi Sahili, Haiti ve Somali, hükümetin yokluğu ya da istikrarsızlık nedeniyle "Özel Durum"daki ülkeler olarak değerlendiriliyor.
Raporda her ülke ayrı ayrı inceleniyor ve 2010'da insan ticaretiyle mücadeledeki gelişmeler ve ülkeye özel tavsiyeler veriliyor.
Bölgelere göre insan ticaretiyle mücadelenin durumu incelendiğinde Amerika Kıtası'nda Kuzey Amerika, Batı ve Kuzey Avrupa, Avustralya Grup 1 olarak tanımlanırken Güney Amerika, Doğu Avrupa, Orta ve Güney Asya ağırlıklı olarak Grup 2'de yer alıyor.
Grup 3'te ise Arnavutluk, Cezayir, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Küba, İran, Lübnan, Libya, Suudi Arabistan, Sudan, Türkmenistan, Yemen ve Venezuela gibi ülkeler göze çarpıyor.
Grup 3'te yer alan ülkelere insan ticaretiyle ilgili yasanın ABD hükümetinin belli yaptırımlar uygulamasına izin veriyor.
Buna göre "ABD hükümeti insani ve ticari nitelikte olmayan dış yardımı askıya alabilir veya geri çekebilir. Ayrıca Grup 3'te bulunan ülkeler eğitim ve kültürel değişim programlarına katılacak devlet çalışanları fon alamaz. Ayrıca Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası gibi uluslararası finans kurumlarından yardım talepleriyle ilgili de (insani, ticari ve bazı kalkınma amaçlı yardımlar dışında) ABD itiraz edecektir."
Yaptırım kararı verilmesi halinde, 1 Ekim 2011'de yürürlüğe girecek yaptırımlar savunmasız gruplar üzerinde olumsuz etki yapmasını önlemek amacıyla iptal edilebiliyor.
Türkiye: Kadınlar ve çocuklar risk altında
Raporun 2. Grup ülkeler arasında tanımladığı Türkiye ile ilgili bölümünde yer alan bilgiler şöyle:
* Türkiye seks işçisi ve zorla çalıştırma amacıyla ticareti yapılan kadın, erkek ve çocuklar için kaynak, hedef ve transit ülke.
* Cinsel sömürü amaçlı insan ticareti mağduru kadın ve çocuklar ağırlıklı olarak eski Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa ülkelerinden getirilirken, zorla çalıştırmak için Türkiye'ye gelen kadın ve erkekler Türkmenistan, Tacikistan ve Moğolistan'dan.
* Türkiyeli kadınlar ülke içinde seks ticareti mağduru oluyor.
* Yeni yayınlanan bir rapora göre uyuşturucu ticareti, fuhuş ve yankesicilik gibi suçlara karışmış çocuklar suç örgütlerinin sömürüsüne uğrama riskiyle karşı karşıya.
* Bazı Türkiyeli çocuklar ise zorla evlendirme yoluyla insan ticareti mağduru olabiliyor.
* Hükümet insan ticaretinin ortadan kaldırılması için asgari standartlara tam olarak uygulamasa da zorla çalıştırma ülke içi insan trafiğini daha ciddiye alma ve insan ticareti ihbar hattına fon sağlamak gibi kayda değer çabalar gösterdi.
* Polis kayıtlarına göre 2010 yılında insan ticareti mağduru olarak tanımlanan kişi sayısında yarı yarıya bir düşüş görülüyor. Mağdurlara koruma ve destek istikrarlı ve yeterli değil.
ABD Dışişleri raporunda Türkiye'ye yapılan tavsiyeler arasında ülke içi insan ticaretini suç olarak tanımlayacak insan ticaretiyle mücadele yasasının tamamlanarak yürürlüğe sokulması, çok sayıda yargılamanın neden beraatle sonuçlandığına dair kapsamlı bir çalışma yürütülmesi ve insan ticareti mağdurlarına sığınma evi hizmeti veren STKlara sürekli fon sağlanması ve çocuklara özel destek hizmetlerinin geliştirilmesi gibi konular yer alıyor.
* Türkiye BM Sınır Aşan Örgütlü Suçlarla Mücadele'ye ek olan ve insan ticaretiyle mücadeleyi düzenleyen Palermo Protokolüne 2003 yılında taraf olmuştur. (ÖD/ŞA)
(Raporun tamamı İngilizce olarak ABD Dışişleri Bakanlığı sitesinden indirilebilir.)